S.4 Ep.5 "Benim hayatım bu"

Magsimula sa umpisa
                                    

Bahar burukça gülümseyip elini yüzüme getirdi.

"Yavuz çok üzgünüm, ama benim hayatım bu. Sürekli tehditler var benim etrafımda."

"Ama bu kadarı çok fazla. Önce şu mezar taşı, sonra bombalı paket. Bahar, ben seni kaybedersem yaşayamam. N'olur sana bir şey olmayacağına söz ver."

"Keşke verebilsem Yavuz. Keşke sonsuza dek yanında olacağım, sonsuza denk mutlu olacağız diyebilsem."

"Yok mu yani bunun bir formülü? Sonsuza dek mutlu olmamın bir formülü yok mu?"

"Varsa da bilmiyorum Yavuz. Ama sana söz veriyorum, ömrüm boyunca her durumda ve şartta sana sağ salim dönmek için her şey yapacağım. Yaşadığım müddetçe bütün tehlikeleri bizden uzak tutmak için her şeyi yapacağım."

Burukça bakıp tekrar sarıldım boynuna. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Ben de sana söz veriyorum Bahar. Seni bütün bu tehlikelerden korumak için her şeyi yapacağım. Boynunu öpüp ayrıldım. Bahar da elini yüzüme getirip gülümsedi.

"Oğlum, bir sorun mu var?"

Babamın sesiyle Bahar çekti elini yüzümden. Ben de babama döndüm. Bahar'a bir bakış atıp tekrar babama döndüm.

"Yok baba. Bir sorun yok."

"Bir hareketlilik var sanki sizde. Giden gelmiyor. Önce Sinan gitti. Sonra diğer arkadaşlarınız. Oğlum bir sıkıntı varsa söyle. Birlikte halledelim."

Gülümseyip konuştum.

"Yok baba merak etme. İşle ilgili bir sorun olmuş galiba ama sıkıntı yok. Yani halletmişler."

"Emin misin oğlum?"

"Eminim baba. Hadi dönelim masaya. Canım hadi."

Dönüp Bahar'ın elini tuttum. Babam da kafa sallayıp masaya geri yürüdü. Ben de yürüyecekken Bahar elimden çekip durdurdu.

"Ben bir yukarı baksaydım Yavuz."

"Canım şimdi sen de gidersen babam iyice huzursuz olacak. Biz masaya dönelim olmaz mı? Madem bir sorun kalmamış, hı?"

Bahar gülümseyip kafa salladı. Ben de gülümseyip öptüm elini. Ardından birlikte masaya döndük. Bahar'ın sandalyesini çekip oturmasına yardım ettim.

"Bahar, her şey yolunda mı?"

Bahar anneme bakıp gülümsedi.

"Evet Gülümser teyze."

"Arkadaşlarının bir şeye ihtiyacı varsa hemen halletsinler."

"Teşekkürler. Gerçekten bir sorun yok. İşle ilgili bir haber gelmiş de, ama dediğim gibi. Sorun yok."

Annem gülümseyip önüne döndü. Ben de gülümseyerek baktım. Annem epeyi yumuşadı neyse ki. Artık daha sıcak davranıyor Bahar'a. O sırada Sinan, Feyzullah ve Mücahit gelince onlara döndük. Sinan gülümseyip masaya otururken konuştu.

"Sizler de huzursuz oldunuz, kusura bakmayın. Bizim işler işte. Ama bir sıkıntı yok."

Babam Sinan'a gülümseyip kafa salladı. Ardından bize bakıp ayağa kalktı. Yanımıza gelince Bahar da kalktı hemen ayağa. Ben de ayağa kalkıp babama baktım. Babam gülümseyip davetlilere döndü.

"Bugün çocuklarımızın olduğu kadar bizlerin de en mutlu günü. İnsanın evladının mürüvvetini görmek başka bir mutlulukmuş gerçekten. Onları böyle mutlu görmek dünyadaki her şeye değer."

Babam susup Bahar'a döndü. Gülümseyip devam etti.

"Bahar, güzel gelinim. Bundan sonra sen de ailemizin bir parçasısın. Yavuz neyse, Leyla neyse sen de osun bizim için. Bizim bir evladımızsın artık. Nasıl ki her zaman kendi çocuklarımızın yanındaysak, senin de yanındayız bundan sonra. Burda bir ailen olduğunu hiçbir zaman unutma güzel kızım."

YansımaTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon