2. Elde Patlayan Soğutma Planı

6.6K 471 244
                                    

Bölüm şarkısı:  Ajda Pekkan & Toygar Işıklı-Bir Günah Gibi

Keyifli okumalar dilerim...

Çaresizliği iliklerinize kadar hissettiğiniz, elinizin kolunuzun sıkı bir halatla bağlandığı, nefes nefese bir köşeye sıkıştığınız ve kaçacak bir delik aradığınız anlar vardır... Asya, şu an tam da öyle anlardan birinin içindeydi. Nereye götürüldüğünün ve yanındaki adamın amacının ne olduğunun bilinmezliği, boynuna dolanan bir urgan gibiydi. Bu urgan, olabilecek ihtimalleri düşündükçe ve yüreğini korku sardıkça, daha da sıkıyordu boynunu. Havalar sıcak olsa da, elleri ve bacakları buz kesmişti. Oturduğu koltukta, iyice büzülmüştü. 

Yusuf'u, yıllardır tanıyordu. Sonuçta, onunla aynı mahallede oturuyorlardı. Bundan dolayı da sık sık kesişiyordu yolları. Aralarında, üç ya da dört yaş ya vardı ya yoktu. Asya, uzun yıllardan beri Yusuf'un kendisine olan ilgisinden haberdardı. Ne var ki, gönlünde Erkan olduğundan, bir kez olsun ona şans vermemişti. Hem, Erkan olmasa da şans verir miydi, bilmiyordu. Çünkü, Yusuf'tan çekiniyor ve ondan korkuyordu. Aslında Asya'daki bu çekinme ve korku hali, genç adamın karakterinden ve duruşundan ileri geliyordu. O, yaşıtları gibi değildi, onlara göre daha sert ve daha ağırbaşlıydı. Sanki, onlardan çok daha büyükmüş de seneleri devirmiş, çok şey yaşamış gibiydi. Çoğu kişiyle mesafeliydi ve tek tük arkadaşı vardı. Kapalı bir kutu gibiydi. 

Asya, bu profilindeki bir adamın, kendisine olan ilgisini hiçbir zaman sahici bulamamıştı. Çünkü kendinin, Yusuf'un denginde biri gibi olduğunu düşünmemişti hiç. Yanlış anlaşılmasın, onu küçümsemiyordu. Hatta, burada küçümsediği kişi kendisiydi. Asya, çocukluğunda yaşadığı travmalar yüzünden ürkek ve korkak biriydi. Yine ve yine insanların alay konusu olacak, akran zorbalığına uğrayacak diye, bu zamana kadar bir yerlere gidecekse bile duvarlara sine sine gidip gelmişti hep. İnsanların ne diyeceğini umursardı. Yaşı ne kadar büyüse de, içinde büyüyemeyen bir kız çocuğu vardı. Kendisi bu durumdayken, Yusuf gibi bir adamın ilgisinin gerçekliğinden şüphe duyması normal değil miydi? 

Asya'ya göre, Yusuf çok umursamaz biriydi. Onun, insanların diyeceklerinden çekinen ya da korkan bir tarafı da yoktu. Zaten, mahalledekiler ondan çekinirdi. Böyle bir adamın, korkak ve çekingen biriyle işi neydi? 

Şöyle de bir durum vardı ki, Asya kendi dış görünüşünü hiç güzel bulmuyordu. Kendiyle alakalı, hala eksik bir şeylerin olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden de Erkan'ın yanında sönük kalmamak için, katbekat uğraşıyordu. O, dış görünüşünü güzel bulmuyorken, Yusuf nasıl buluyordu? Asya, mahalledeki genç kızların çoğunun, ona dibinin düştüğünü biliyordu. Hatta birkaçının, ona karşı kurduğu edepsiz hayallerine bile şahitlik etmişliği vardı. Asya'ya göre, bu kızların çoğu da kendinden kat kat güzeldi. Onlar dururken, Yusuf'un ilgisinin kendinde odaklanmasını mantıklı bulmuyordu.  

Arabaya binmeden önce, Yusuf'a karşı koymaya çalışması, Asya'ya inanılmaz geliyordu. Ürktüğü ve korktuğu adama karşılık verebilmiş olmasına şaşırıyordu. Geçmişte, onu reddettiği zamanları hatırlıyordu da onlarda bile böyle davranmamıştı. Bir araya gelemeyeceklerine, gönlünün olmadığına ve onu istemediğine dair uyarılarda bulunmuştu hep. Ancak hiçbirinde, bugünkü kadar sesinin çıktığını hatırlamıyordu.

Araba, dakikalardır hareket halindeydi. İki taraftan da ses seda yoktu. Yollar, bir su misali akıp giderken, Asya'da başını arabanın penceresine dayamış, umutsuzlukla dışarıyı izliyordu. Kötü bir şey olmayacağına, yanındaki adamın Erkan'a zarar vermeyeceğine dair kendine telkinler verse de hiçbiri işe yaramıyordu. Yusuf'un amacı neydi? Nereye gidiyorlardı? Onunla konuşmalıydı. Ne amaçla, nereye gittiklerini öğrenmeliydi. Başını, uzandığı yerden kaldırıp, yönünü Yusuf'a doğru döndü. 

DARMADUMAN (14 Temmuz'dan Sonra Yazılacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin