"Sergi bitti." konuştuğunda sesi boğuk çıktı.

"Diğer günler?"

"O zamanlar pek uğramam. Mario halleder."

"O zaman ailenle yüzleşme vaktin geldi."

"Aynen öyle ama ne yapacağımı bilmiyorum."
Koltukta ona yaklaşıp elimi omuzuna sarıp başımı yasladım.

"Sen yapabilirsin ben inanıyorum."

"Sen yanımda olduğun sürece yapabilirim." dediğinde güldüm ve başımı ona çevirdim.

"Ah evet haklısın, sergi de bile benden yardım aldın."

"Tabi ki tabi ki." diye beni desteklediğinde güldüm.

"Beni nasıl çizebildin, gerçekten o resim muhteşemdi."

"Benden kaynaklı değil, çizdiğim kişi çok güzel."
Eminim ki bu söylediklerinden sonra gözlerimden kalpler çıkıyordur.

"Ben buna düşerim."

"Düşmeden tutarım seni." güldüğümde o da güldü. Ve elini belime sarıp daha da yanına çekti. Başım hala omuzunda dururken huzurluydum.

"Biraz kendinden bahsetsene." diye mırıldandım.

"Bahsedebileceğim bir şey yok ki."

"Hadi ama hiç mi bir şey yok."

"28 yaşındayım..."

"25."diye sözünü kestiğimde kafasını bana çevirdiğini hissettim.

" Anlamadım güzelim. "

" Ben de 25 yaşındayım. "

"25 yaşında ki biri için çok küçük duruyorsunuz Gökkuşağı Hanım."

"Sen çok büyüksün bence."güldüğünde bende güldüm. Sanırım sevmek böyleydi. Onunlayken mutluydun, ne olursa olsun o yanında diye mutlu oluyordun. Bu hisler gerçekten çok güzel.

"İtalya'da güzel sanatlar bölümünde okudum... Zaten el yeteneğim hep vardı ama diploma gerekirdi. İtalya'ya gittiğim ilk zamanlar da birikmişim vardı ama hem okul hem de geçinmek için pek idare etmezdi... Ben de sokakta başladım ilk satışlarıma,işte ya ülkelerin en güzel yerlerini çizerdim ya da ünlü kişilerin resimlerini yapardım. Bazen özel istekler gelirdi. Sokakta resim yapmaktan kalan zaman da kafelerde çalışırdım... Böyle böyle geçirmiştim ilk zamanları zaten sonradan bir düzen oturtmuştum. "

" Gerçekten çok başarılı ve gayretli birisin... Sen istedikten sonra her şeyin üstesinden gelirsin. "bu söylediklerimi en içten bir şekilde söylemiştim. Çünkü öyleydi.

" Teşekkür ederim güzelim. "o biraz kendinden bahsedince Bende bahsetmek istedim.

" Bende Bolu'da Gastronomi bölümü okudum. Bir kuzenim vardı, kendisini çok severdim abim yerine koyardım... Kendisi şefti,işini çok severek yapardı... Sonra onu çok genç yaşta kaybettik bir süre kendime gelememiştim çünkü düşünsene daha dün konuştuğun ya da saatler önce konuştuğun kişi hayatında yok ve bir daha da olmayacak... Sonra onun anısına bu bölümü okumak istedim tabi sonradan tam da bana göre bir meslek dedim ama bu mesleği seçmemde ki tek neden oydu... Ve ondan sonra da hayatımda bir çok şey değişti. "

Eskiler gözümde canlanınca gözüm dolmuştu. Çünkü ben ayrılıkları hiç atlatamazdım. Bu yüzden sevdiklerime sıkı sıkı sarılırdım onları üzmekten çekinirdim. Çünkü yanımızdan ne zaman ayrılacakları belli değil ve ben sonrasında"keşke" demek yerine "iyi ki" demeyi tercih ederdim.
Belimden omuzuma çıkan elle düşüncelerimden sıyrıldım ve başımı kaldırdım. Hafif başını eğmiş Martin'le karşılaştım.

GÖKKUŞAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin