'Evet! Dinliyorum..'

'Ay dur heyecanlandım!'

'Hadisene kızım kudurdum meraktan!'

'Tamam tamam.. Bak ilk önce yemek yemeye gittik. Bana bakışları kesinlikle arkadaşça değildi o anda fark ettim bunu. Çok güzel bakıyordu Lina.. Ah herneyse işte yemek yedikten sonra lunaparka geçtik. O kadar çok eğlendim ki! Çocuk gibiydik ve her şey doğaçlama gelişiyordu. Lunapark kapanana kadar bir sürü oyuncağa binip çılgınlar gibi eğlendik. En sonunda çıkarken beraber gün doğumunu izlemek istediğini söyledi gittik. O kadar güzel bir yere gittik ki.. Şehir resmen ayaklarımızın altındaydı. Onun dizlerine yattım ve saçlarımı okşarken bana çok güzel bir şarkı söyledi. Daha sonrasında hızlıca arabaya ilerledi ve romantik bir müzik açtı. Daha sonrasında centilmen bir tavırla beni dansa kaldırdı. Bende ona ayak uydurup gayet kibar bir şekilde elini tuttum. Dans ediyorduk.. Ama o an öyle güzeldi ki sanki zaman durmuş ayaklarımızın altındaki koca şehir bizi izliyordu. Sonra kulağıma yaklaşıp fısıltı gibi bir sesle beni liseden beri sevdiğini ve hepte beni beklemiş olduğunu söyledi. O an keşke zaman dursa dedim içimden. Bende ona, onu sevdiğimi itiraf ettikten sonra beni öptü. O kadar narin bir şekilde öpüyordu ki sanki canımı acıtmaktan korkuyor gibiydi.. İşte sonra beraber çimenliğe uzanıp günün doğmasını bekledik. Günün ilk ışıkları yansırken bana bir kağıt verdi ve lise zamanında beni düşünerek yazdığını söyledi. Bak sana okuyayım..


Yalnız düşünmek istemiyorum şu sıralar seni,

Kafamda yine onlarca soru birikti.

Adın diyorum, unutulması ne mümkün,

Bir yağmura bakıyor bütün hatıralar.


Oysa sevmezdim ben yağmuru senden önce

Senden sonra sevmediğim gibi...


İnsan ne kadar umutsuz olabiliyor bazen,

Ne kadar yenik kalbine ve nefsine,

Aşk olmaz senden kadın,

Adın gibi yağmur olursun sen,

Akar gidersin.


Senin damlaların ne beni temizler,

Ne seni masum kılar.


Sen öyle bir yağmursun ki,

Her damlanda kaçacak yer arar bu adam,

Çünkü dokunsan bir daha tenime,

Olduğum yerde olduğum gibi yeniden severim seni,

Benim üstüm başım sensin.'


'Yağmur.. Bu adam sana aşık.'

'Lina.. Ben çok mutluyum!'

'Mutlu olmalısın zaten bir tanem!'


     İkimizde birbirimize sarılmış ağlıyorduk. Ama uzun bir süredir ilk defa sevinçten ağlıyorduk ve bu an hiç bitmesin istedim. Canımın parçası hayatının en mutlu gününü yaşıyor. Onun için o kadar mutluydum ki.. 


'Senin için o kadar mutluyum ki Yağmur..'

'Bende çok mutluyum kardeşim.. Ah sulu gözlülerin tekiyiz! Eee sen naptın bensiz bakayım!!'

'Ahahha! En huzurlu gecemi geçirdim tabiki! Başımda dırdırcı bir Yağmur yoktu daha ne isteyebilirim ki?!'

'Demek öyle!'

'DUR LAN! SENDE HER FIRSATTA VURUYORSUN!'

'HOŞUMA GİDİYORSA DEMEK Kİ!'

     Biraz daha beni dövdükten sonra ikimizde gözlerimizden yaşlar gelene kadar kahkaha attık. İkimizde gece uyumadığımız için uyusak iyi olurdu. Yoksa gün içinde bir yerlerde bayılıp kalabilirdik. 

'Yağmur.. Benimle uyur musun bugün?'

'Tabiki! Ama gene beni yataktan düşürme!'

'Öf saçmalama! Ben deli yatmam!'

'Aynen canım. Uyurken yatakta volta atanda bendim zaten!'


   Ona sadece güldükten sonra yatağa girdik ve ihtiyacım olan sevgiyi kankamdan bulma umuduyla ona sarılarak güzel bir uykuya kendimi bıraktım..





İMKANSIZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin