"Yol yordam biliyoruz herhalde. Anladık. Eeee nasıl tanıştık?"

"Spor salonunda aynı salona gidiyoruz birkaç sefer görüştük flörtleştik ama uzun uzuna bir ilişki olmadı şimdi yeniden denemeye karar verdik."

İstemsizce kahkaha attım zırdeli başka derdi yokmuş gibi ince ince sahte evlilik ayrıntılarını hazırlamış kendine biz tüm ayrıntıları konuşurken telefonum kaldı Cenk arıyordu.

"Pardon" diyerek açtım

"Cenk."

"Hayat güzelim nasılsın neredesin görüşelim gelemedim yanına kusura bakma haklısın"

"Önemli değil neden gelesin ki zaten"

"Hayat böyle konuşma lütfen. Gelip alayım seni söyle neredesin?"

"Olmaz. Çok geç şuan başka yerdeyim."

Sesi gelmesi bir süre başkaları ile olmama katlanamayıp bunun için hiçbir şey de yapmıyord. Gönül haklıydı ama onu seviyordum işte.

"Sabah alayım seni kahvaltı yapalım"

"Haberleşiriz Cenk."

"Hayat seni görmem gerek yarın."

"Tamam."

Telefonu kapayınca Emir ile göz göze geldik.

"Cenk..."

Ona Cenk'in kim olduğunu açıklamam gerek miydi?

"Sevgilin mi?"

Neyimdi sahiden sevgili miydik değil miydik bilmiyorum. Saçma bir ilişkiydi bizimkisi Cenk başkaydı benim için ben onu seviyordum sözde oda beni seviyordu. Zorba değildi nazikti ve mutluydum onunla.

"Sayılır. Bana değer veriyor."

Alaycı bir gülümseme ile karşılık verdi

"Ne o komik mi?"

"Yanlış anlama ama tüm bunları yaşarken neden yanında değil sana değer veren birisi?"

"Onun bir hayatı ve düzeni var hayatının ortasında damdan düşmüş gibi bir fahişeyi getiremez. Herkes senin gibi deli değil."

Cevap vermedi umurunda değilmiş gibi. Uyumak istiyordum artık Üzerime rahat bir şeyler verdi daha doğrusu üç beden büyük olan kendi tişörtünü geçirdim üzerime koltuğa kıvrılırım gitmeden önce

"Bu kez fare gibi kaçma evden seni ben bırakırım "

Geçen sefer haber vermeden çıkıp gitmiştim onun için söylüyordu bunu kafa salladım gözlerini kapadım ve hayal kurdum bu hayattan kurtulabilirdim yeniden mutlu olabilirdim. Belki arınamazdım tam anlamı ile mutlu olamazdım ama en azından fahişelikten kurtulurdum.

Sabah burnuma dolan kokular ile uyandım. Rüya mı bu en son ne zaman anımsadım bu kokuyu acaba. Koltuktan kaldım mutfaktan gelen sese doğru gittim

"Günaydın"

Bana doğru döndü gülümsedi

"Hızlıca kahvaltı yapıp çıkarız diye düşündüm. Yavuz'u arayacağım para için birazdan. Sucuk sever mısın?"

Kafa salladım. Portakal suyu bile vardı hızlıca elini yüzümü yıkayıp masa balına geçtim

"Yakışıklı ne gerek vardı bunca şeye ya. Yol üzerinde poğaça alır yerdik"

HAYAT (Kitap Oldu)Where stories live. Discover now