0

201 22 44
                                    


Bir müşterinin çiçekçi dükkanına girdiğini belli eden zil sesinin duyulmasıyla birlikte menekşeleri sulamakta olan oğlan bakışlarını kapıya doğru çevirmişti. İçeriye uzun boylu, sıska bir adam girmişti. Kahverengi saçları dışarıda esen rüzgar nedeniyle dağılmış,birbirine karışmıştı. Ancak dağınık saçlarına rağmen adam, cazibesinden hiçbir şey kaybetmemişti. "Hoş geldiniz." menekşeleri sulamakta olan oğlan,Atsushi, yüzünde içten bir gülümsemeyle söyledi. Bakışları dükkana az önce girmiş olan adamın üstündeydi. Adam bir süre oğlanı süzdü, ardından çiçekleri incelemeye başladı. Özenle hazırlanmış çiçek buketlerini, saksılardaki çiçekleri uzun uzun süzdü. Atsushi, menekşeleri sulamayı bitirince bakışlarını adama sabitledi ve onu izledi. "Yardımcı olabilir miyim?" Nazik ses tonuyla sordu Atsushi,dudaklarında yumuşak bir gülümseme vardı. Adam gözlerini beyaz saçlı oğlanın üstünde gezdirdi. Bir süre oğlanı süzdükten sonra olumlu anlamda kafasını salladı. Uzun parmaklarıyla, beyaz bir lalenin yapraklarını narince okşadı. "Ne tür bir çiçek almalıyım oldukça kararsızım doğrusu." parmaklarını lalenin yapraklarından çekti ve diğer çiçekler üzerinde gezdirdi gözlerini. "Hepsi o kadar güzel görünüyor ki... bir karar vermek oldukça zor." Bakışlarını Atsushi'nin gözlerine dikti adam. "Siz benim yerimde olsaydınız eğer,ne tür bir çiçek tercih ederdiniz acaba?" "Şey" oğlan bir süreliğine duraksadı ve bakışlarını çiçeklerde gezdirdi. "Lilyum.. veya mavi orkide tercih ederdim sanırım." adam yüzünde hoş bir gülümsemeyle oğlana baktı,oğlanın ifadesini uzun uzun süzdü. "Pekala,mavi orkide alacağım o halde." Atsushi,  olumlu anlamda kafasını salladı. Orkidelerin olduğu bölüme doğru gitti, mavi orkidelerden birinin  şeffaf saksısını dikkatli bir şekilde tuttu. "Orkideler güneşten pek hoşlanmaz,bu yüzden çok güneş alan bir yere koymayın. Az miktarda güneş alması gerekiyor. Haftada bir kez sulamanız yeterli olacaktır." saksıyı kasanın yanına bıraktı. Kasanın arkasında duran dolabın yanına gitti,çekmecelerden birini açıp bir süre kurcaladı. Ardından ufak bir kart çıkarıp orkidenin yanına yerleştirdi. Kartın üstünde güzel bir orkide resmi vardı,arkasında ise orkide bakımıyla ilgili bilinmesi gereken temel şeyler yazıyordu. "Bilmeniz gereken diğer şeyler de burada yazıyor. " Oğlanın yüzünde hala o sevimli gülümseme vardı. Adam olumlu anlamda kafasını salladı, oğlanın yanına giderek çiçeğin parasını ödedi. Ardından dikkatli bir şekilde saksıyı tutarak dükkanın çıkışına ilerledi. O kapıya doğru ilerlerken, Atsushi peşinden gitti ve kapıyı tutarak rahat bir şekilde geçebilmesi için açtı. Adam gülümseyerek oğlanın suratına baktı ve "İyi günler." dedi.

"Teşekkürler,yine bekleriz."

Dazai Osamu, çiçekçi dükkanından çıkarken o çiçekçiye bundan sonra sık sık uğrayacağını aklından geçirdi. 



Merhabalar! Öncelikle,okuduğunuz için teşekkür ederim. Umarım okurken keyif alacağınız bir şey yazmayı başarabilirim. Normalde bu kitabı çok daha erken yayımlamış olmam gerekiyordu,ancak kurguyu bir türlü oturtamadığım-pek bir şey değişmiş sayılmaz gerçi- için epey gecikti. Yazmayı planladığım ilk şey üstünde biraz değişiklik yaptım, çünkü ilk halini bir türlü yazıya dökemiyordum ve nereye bağlanacağı cidden belli değildi. Umarım bu halini de berbat etmem ve kafamdaki şeyi kısa sürede tam anlamıyla oturtabilirim. Neyse,sadede geleyim. Hazır Atsushi'nin doğum günü de gelmişken, bu kurguyu artık yayımlayayım dedim. Haftaya çarşambaya kadar kafamdaki şeyleri daha da netleştirmeyi ve bu kitap için bir bölüm yazmayı umut ediyorum.

#savethefandoms etiketini yazacağınız kitaplarda kullanarak canlanmasını veya adını duyurmasını istediğiniz fandomları kurtarabilirsiniz!

bu dünya o kadar vebalı ki, içinde yetişen tek çiçek gibisin |dazushiWhere stories live. Discover now