"Biraz nemli gibi kalmış ama." diye mırıldandı. Sokaktaki bir kaç kişi onlara dönmüştü. Martin'de aynı şekil ceketini alıp giydi. Gökkuşağı uzun zamandır gelmediği yere baktı. Bir kaç değişiklik olmuştu. Tam karşısında kalan BURAK  emlağa doğru ilerledi.

" Vay vay Mavicim sen buralara gelir miydin?"

Kendisini kapıda karşılayan arkadaşına güldü.

"Hadi ordan be işimin olmadığı her zaman uğrardım ben sana."

"Sanırım evleniyorsun ve benden ev bakacaksın."

Dediği ile öksürdü çünkü bunu derken Martin'e bakmıştı.

"Hayır canım evlenmiyorum daha hem evlensem senden niye ev alayım."

"Dedi şuan oturduğu evi ben ayarlamışken."

"Zevzeklik yapma hadi geç ofise konuşalım." diyerek sertçe baktı Gökkuşağı.

"Bak işte bu bakışlardan hep korkmuştum." diyerek güldü Burak.

Burak onun liseden arkadaşı idi. Çok yakın sayılmazlardı ama yinede samimiydiler. Gökkuşağı gitse bile Burak, Martin'e döndü.

"Kusura bakmayın lütfen sohbete daldık. Ben Burak."

"Sorun değil Martin bende."

Burak, Martin' e yolu gösterdiğinde Gökkuşağı'nın ofise girdiğini gördüler bile.

"Hayret yolu unutmamışsın."

"Ayh yok dayanamıyorum gidiyorum ben. Başka emlak mı yok bana?"

"Tamam otur şaka yapıyorum... Sadece liseyi özledim be kızım. Ne güzel günlerdi."

"Öyleydi gerçekten." diye mırıldandı Gökkuşağı. Çok güzel günlerdi, güzel günlerin getirdiği kötü zamanlar. Burak pot kırdığını farketti ve hemen konuşmaya çalıştı.

"Üzgünüm Gökkuşağı bir anda öyle... - "

" Önemi yok geride kaldı o zamanlar."diyerek konuyu kapatmak istedi.Martin tam olarak ne olduğunu anlayamasa da iyi şeylerin olmadığı belli idi.

" Söyle bakalım nasıl bir yer lazım?"

"Aslında bunu Martin'le konuşsan iyi olur."

Burak, Martin'e döndü.

"Öncelikle bir şey sorucam. Yabancı mısın?"

"Hayır Türküm ama uzun zamandır İtalya'da yaşıyordum."

"Ne güzel." diyerek şakıdı Burak. İçinde hiç bitmeyen enerjisiyle...Burak hep böyleydi enerjik, konuşkan, herkesle anlaşan.

"Evet şimdi nasıl bir yer arıyorsunuz?"

"Resim sergisi için güzel, dikkat çekici bir yer. Dükkan tarzı, depo tarzı falan olabilir ve beş günlüğüne kiralanıcak."

"Dediğiniz gibi bir yer şuan elimde var mı emin olamıyorum. Ancak varsa bile genelde uzun süreli kiralayan istiyorlar."

"Sen halledersin be Burak." diye sızlandı Gökkuşağı.

"Tabiki de hallederim ama ikna etmek güç alabilir. Durun hatta bakalım."

Bilgisayarından bir şeyler açtı ve karşısındaki televizyona yansıttı. İlk baktıkları yer biraz kötü gibiydi ve ikisi aynanda olumsuzca kafa salladı.

Üçüncü, dördüncü derken en sonunda bir yer beğendiler.

" Bu güzel işte. Hem ferah hem etkileyici duruyor."

GÖKKUŞAĞIWhere stories live. Discover now