25. Rafların Arasında -part 2-

En başından başla
                                    

"Sadece sen," ve bir de ufak misafiri Rin. Bulduğu kâğıt parçasını Komutan Desan'a söyleyip söylememek arasında mekik dokumuş en sonunda susmayı tercih etmişti. Bu sembollerden kimseye bahsetmeyecekti Amenia. Kütüphanenin ruha dokunan atmosferinde meşalelerin aydınlattığı satırları okurken Eran gelip soru fırtınasını başlatınca verdiği karardan caymak zorunda kalmıştı. İlk başta bıçak misali yağdırdığı sorularla kalbi kırılsa da Eran'ın ses tonu yumuşadıkça soruların sivriliği de körelmişti. Kırılan kalbini bir kenara koymaya yetiyordu elindeki kâğıda işlenen tuhaf semboller. Merak, nefreti tatmamış biri için sevgiden sonraki en güçlü duyguyu. Ve Amenia sadece elindeki sembolleri merak etmiyordu artık; bu sembolleri şaşkınlıkla karşılayan genç adamın bildiklerini de merak ediyordu.

"Güzel. Bundan kimseye bahsetme," diyerek masaya eğildi Eran. Aralarında bir karıştan az mesafe kalmıştı. Amenia'nın ılık nefesi yüzünü okşuyordu.

"Eran," karşısındaki genç adamın aksine içindeki canavar öfkeyle değil merakla besleniyordu. Kendini durduramayacak kadar kemiriyordu içini bu hayali ve sevimli yaratık. "Bakhu ve parşömen hakkında bu kadar çok şeyi nereden biliyorsun?" sonunda ağzından firar etmişti tek suçu merak etmek olan tutsak kelimeler.

"Çok şey bildiğimi söyleyemem," ki haklıydı da Eran, daha doğrusu Bakhu hakkında çok şey bilmediğiydi. Bir de şifreli mesajda yazılanların neyi anlattığını bilmemek içindeki şüpheleri fitilliyordu. Parşömen parçasında Hiddarunlar hakkında gizli bir sır yazıyor olabilirdi. İhtimaller beynine dişlerini geçirmekle meşgulken içten içe bir yolunu bulup sembolleri Amenia'nın elinden alması gerektiğini düşünüyordu. Karşısındaki kız casus olsun ya da olmasın o bir Herradendi. Ona güvenemezdi.

Karşındaki kız olmasa bu gizemli mesaj da olmayacaktı oğul, ona güvenmelisin.

Bir kere daha duydu yaşlı kadının dingin sesini. Kanadındaki tüylerin dikeldiğini hissediyordu. İçindeki bu his, öyle tuhaftı ki kanatlarını kabartıp silkelense bile bedenini terk etme niyetinde değildi.

"Bildiğim bir şey varsa o da şuan seninle burada konuşmamın kurallara aykırı olduğu. Burada, elindeki parşömeni benden başka biri fark etseydi başına neler gelebilirdi farkında mısın?" Daha da yaklaştı. "Bu kağıt parçası için öldürülebilirsin Amenia!"

Ürperme hissi, son zamanlarda ne çok ziyaret eder olmuştu Amenia'yı. Eran, yakındaydı, fazla yakında. Rengi değişen gözlerde kendi yansımasını görecek kadar yakınındaydı genç adam. Yeşil hareler sicim gibi incelip kahverengi arasında yok olurken Amenia kendi pörtlek gözlerindeki pembenin solduğunu fark etmemişti bile. Aralık kalan bir ağız, beti benzi kirece aşık atacak kadar solmuş ve zihni de en az kızıl saçları gibi karman çormandı.

Eran'ın bakış açısında gördüğü manzaraya ne demeli? Az evvel suçlayıp acımasızca kalbini kırdığı Amenia'yı böylesine melül ifadede görmek içindeki eksiltili hisleri uyarmıştı. Ölüm korkusu mu kızın yüzüne bu ifadeyi kazımıştı yoksa Eran mı? Aklındaki soru işaretlerini artırmaktan başka bir şey değildi bu yaptığı. Minicik bir kelime karşısındaki pembe kanatlara derman olabilecekken hala susmak, yine göz kırpmadan bu mesafeden kıza bakmak... İçinde en ufak bir acaba kırıntısı kalmaması için susuyordu Eran. Kızın vereceği her bir tepki söyleyeceği en uzun açıklamadan daha inandırıcı olacaktı. Peki ya bütün bunlar Amenia'nın pembe gözlerinde toplanan yaşlara değer miydi?

"Üstelik o meşhur Herraden kurallarını yok sayamazsın sen de. Düzen ve tertibin kusursuz kanatlıları senin öldürülmene asla izin vermez değil mi? O güzel pembe kanatlarını Hiddarunlar için daha fazla yorma Amenia. Bana iyi davranmak zorunda değilsin. Burada benimle konuşman senin de başını derde sokacaktır. Kurallara uyman gerektiğini biliyor olmalısın. Evini, gezegenini bırakıp Andarun'a geldiğine göre, fazlasıyla biliyorsun değil mi?" Acımasızca söylenilen sözlerin kemik bıçakları kadar keskin olduğunu biliyordu Eran. Amenia'yı ikna edebilecek sözlerin bunlar olduğunu düşünmekle oldukça fazla yanılıyordu.

HİDDARUN *Düzenlenecek*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin