"Biri benden mi bahsetti?" Araya giren bu sesle afallamıştım. Sadece afallamak da değil, tam olarak şok olmuştum. Lucifer tam karşımda duruyordu.

"Lucas!" dedi Rosalinda büyük bir gülümsemeyle. Lucifer de aynı şekilde karşılık verdi.

Gülümsüyordu. Kolunu Rosalinda'nın omzuna attı. "Nasıl gidiyor?" Bakışları benimle kesiştiğinde sertçe yutkundum. Bu nasıl mümkün olabilirdi? Bana onlardan uzak durmamı söyleyen, onların şeytan olduğunu bilen bir kız, şimdi Lucifer ile mi takılıyordu?

"Harika!" Bakışlarımı Lucifer'den çekmiyordum.

"Luci- Lucas. Bir saniye gelebilir misin?" dedim tiz bir ses tonuyla. Gözlerinin ardındaki o soğukluğu buradan bile hissedebiliyordum. Benimle birlikte ilerlemeye başladı. Rosalinda'dan yeterince uzaklaştığımızda durdum.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?" dedim şaşkınlık ve öfkeli bir ses tonuyla. Şu an onun şeytan olması falan umrumda değildi. Rosalinda'ya ne yapmıştı, bunu öğrenecektim.

"Ne yapıyormuşum?" dedi alayla. Bu sırada kollarını birleştirmişti. Sakinleşmeye çalışarak nefes aldım.

"Ne yaptın, onu da hipnoz mu ettin? Yoksa iyileşmesini mi sağladın? Nasıl seninle böyle konuşabiliyor?"

"Şeytan tüyü, güzelim. Anlarsın ya," Bu gerçekten hiç hayra alamet değildi.

"Sorularıma cevap vermiyorsun!" Bağrışım üzerine ciddileşti. Bana doğru bir adım attı.

"Görüşmeyeli dilin fazla uzamış, küçük melek." Kaşlarımı çattım. 'Kızıl' dan sonra şimdi de küçük melek mi çıkmıştı?

"Bana öyle hitap etme." diye tısladım. Sanırım bu cesaretimi etrafa borçluydum. Bu kadar insanın içinde bana bir şey yapamazdı. Üstelik, ben bir melektim. Kendimi koruyabilirdim.

Lucifer kaşlarını çattı. İşte yine aynı sert ifadesine bürünmüştü. Bileğimi sertçe kavradı. "Gerçekten fazla uzamış." diye tekrar etti. Boşta kalan elimle göğsünden ittirdim. Bu hareketimin onu kıpırdatacağını düşünmüyordum ancak gerilemişti.

Üstelik yüz ifadesi de değişmişti. Yüzünü buruşturmuştu. Şaşkınlıkla ona baktım. Canı mı acımıştı? Bu nasıl olabilirdi ki- tabii ya! En son Daisy beni bir canlı bomba haline getirmişti. Ve ben de bunu Lucifer'in üzerinde kullanmıştım. Aslında üstünden vakit geçmişti, çoktan iyileşmiş olması gerekiyordu.

Ona doğru bir adım attım ve az önce ittirdiğim yere hafifçe dokundum. "Acıyor mu?" Öfkeli bakışlarının ardından sertçe elimi çekti.

"Bana bir daha dokunma. Meleklerden iğrenirim." dedikten sonra hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Aptallık bendeydi! Niye canının acıyıp acımadığını soruyordum ki? Umrumda bile değildi! Bana yaptıklarının yanında az bile kalırdı.

Derince nefes aldım ve Rosalinda'ya doğru ilerlemeye başladım. Onunla konuşacaktım. "Anna? Bir sorun mu var? Lucas neden sinirle gitti?"

"Rosalinda, bahsettiğin kişi Lucifer. Bunu biliyorsun değil mi?"

Kaşlarını çattı ve, "Ne?" diye bir soru yöneltti.

"Şeytandan bahsediyorum. Hastanede bana onların gerçek yüzünü gördüğünü, benim de onlardan uzak durmam gerektiğini söylemiştin." Birkaç saniye ciddi bir şekilde baktı. Sonradan ise hafifçe güldü.

"Ben iyileştim ama sen hala atlatamadın galiba." Şaşkınlıkla kaşlarım kalktı. "Artık halüsinasyonlar yok. İyileştim ben, iyiyim."

Hayır, hayır. Bu nasıl olabilirdi? "Ama Roz-"

MÜHÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin