Duşakabinden çıktım ve bir havlu bulup bedenime sardım. Saçlarımı kurutma makinesiyle kuruturken aynanın yansımasından ara ara ona bakıyordum. Kusursuz bedeni bakılmayacak gibi değildi ki...

Saçlarım kuruduğunda makineyi kapattım. Bu sırada Mirza çırılçıplak çıktı. Yanaklarıma ateş hücum ederken yüzümü çevirdim. Ufak adımlarla banyoyu terk edip yatak odasına koştum. Giyecek bir şey aramak için dolabı açtığımda karanlık odada gözlerim pek seçmiyordu. Elimi rastgele Mirza'nın bir tişörtüne atmıştım ki alamadan geri çekildim.

-"Bir şey giyinme." diye fısıldayışıyla göğüs ucuma kadar ürperdim.

Aralık dudaklarıma uzanmasıyla sonumuz yatakta üst üste bitti. Mirza'nın karnıma değen sert organını hissettiğimde geri çekildim. Alnını alnıma yaslayıp hızlı nefeslerini yüzüme vurdu.

-"Ne oldu ?" diye zar zor sormuştu. Sesi derinden boğuk geliyordu.

O gece ve sonrasında devam eden acı aklıma geldiğinden vücudum tepki vermişti.

-"Mirza...ben..." dedim gerisini getiremedim.

Zaten anlamıştı. Yüzünü omzuma getirip dudağını değdirdi.
-"Korkma sevgilim. Söz veriyorum alışacak , canını daha yakmayacağım."

Bilmiyordum. Acımayacağına pek fazla inanmıyordum. Çok acı verici bir olay.

Dudağımı ısırıp gözlerimi kapattım. İstiyordum ama cesaretim yoktu.

-"İstemiyorsan kendini zorlama güzelim sorun değil." dedikten sonra üzerimden kalkacakken ellerimi ensesine kaydırıp bacağımı beline sardım.

-"İstiyorum." dedim utana sıkıla.

Dudağı yukarı kıvrılırken öpüşmemize kaldığımız yerden devam ettik. Yavaş yavaş içime doğru yol alırken ilk saniyesinde yaşattığı zevk bir dakika sonra tamamen girdiğinde yine aynı acıya dönüştü.

Nefesim kesilircesine olurken Mirza'nın çıplak sırtına tırnaklarımı bastırdım. Dudaklarının arasından bulduğum fırsatta konuştum.

-"Acıyor." dedim yüzümü buruşturup.

Bu acı çok çok değişik bir acıydı. Yakar gibi sızlatıyordu.

Ellerini iki yanıma sabitleyip alnımı öptü. Hareket etmeden içimde durdukça daha çok acıyordu.

-"Bekle...sakin ol. Geçecek." dedi nefes nefese.

Geçmiyor !

Mirza bir daha konuşmadan ilkine göre nazik olarak uzun süre içimde kalmıştı. Gel gitlerini hızlandırdığı ve uzattığı sürece acım hiç geçmemişti. Yalnızca alışacağım anı bekleyip katlanıyordum.

İnleyerek içime boşaldığında içimden çıkmasıyla bacaklarımı birbirine bastırdım. Sızım sızım sızlıyordu !

-"Oh yoruldum." derken göğsü hiddetle inip kalkıyordu.

Terden parlayan tüylü göğsüne beni çekip tek koluyla sarıldı.

-"Çok acıyor." dedim fısıltıyla.

Bir kaç saniye sonra nefesini kontrol altına alıp doğruldu. Odadan çıkıp geri geldiğinde nereye gittiğini soracaktım ki örtüyü üzerimden çekti. Elinde bir bez görünce sessiz kaldım.

-"Birazdan geçecek. Yapmadığımız için bir iki kere acıyacak fakat sonra bir daha acımaz. Şimdi aç bacaklarını sevgilim."

Dizlerinin üstünde durup bacaklarımı iki yana açarken başımı olumsuz anlamda sallamıştım. Ama ne utancımı dinledi ne de başka bir şeyi. Gözünün önünde tamamen savunmasız ve çırılçıplak halde kaldım. Eğilip tam oraya dudağını değdirdi.

TUTKUWhere stories live. Discover now