Bölüm -2- Hayvan Saldırısı

5.2K 221 12
                                    


Sokağın o kirli gürültüsü... Korna sesleri, birkaç gencin kavga sesi, edilen küfürler, çocukların ağlamaları. Yoldan geçen hayvanların pati sesleri...

Her şey o kadar netti ki. Gerçek olamayacak kadar netti. Gözlerim hala kapalıyken kulaklarım şehirdeki bütün sesleri algılayabiliyordu. Sanki her şey dibimde gerçekleşiyormuş gibiydi. Gözlerimi yavaşça araladım. Bir hastane odasındaydım. Olanları düşününce buna şaşırmamam gerekirdi. Her şeyi net olarak hatırlıyordum. Mezarlıkta olan her şeyi. Tarif edilemez acıyı düşündüğümdeyse elim boynuma gitti. Sargı beziyle kapatılan boynumda bir acı hissetmeyi bekliyordum. Ama gayet iyiydi. Derin bir nefes alarak doğruldum. Üstümde ki hasta kıyafetine kaydı gözlerim. Gözlerimi devirerek ayağa kalktım. Hastane odasında ki küçük banyoya ilerledim ve içeri girdim. Gözüm tam karşımda, aynada ki yansımama gitti. Saçlarım dağılmıştı Bacaklarım ve kollarım toz toprak içindeydi. Boynumdaki sargı bezi amatörce yapılmıştı. Gözaltlarım çökmüş tenim bembeyazdı. Hastaneye nasıl geldiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ama umurumda da değildi. Sargı bezini yarayı görmek için hızlı hareketlerle çıkardım. Hiç acımıyor oluşu yeterince inanılmazken herhangi bir yara iziyle yada dikiş iziyle karşılaşmamamda ağzımın açık kalmasın yetmişti.

"Hayal falan mı görüyorum acaba?" Kaşlarım çatılmıştı. Her şeyin hayal olduğuna inanabilirdim ama o acı hayal olamayacak kadar gerçekti. Saldırıya uğramıştım. Isırılmıştım. Kelimenin tam anlamıyla ısırılmıştım hem de. Kalp atışlarımın düzensizleştiğini hissedebiliyordum. Sesler daha netti ve ağzım kupkuruydu. Gözlerimi rahatlamak için kapattım. Banyodan dışarı çıktım ve yatağa oturdum. Daha fazla düşünürsem beynim patlayacaktı. Olanlara anlam veremiyordum. Bacaklarımı kendime doğru çektim ve başımı dizlerime yasladım. Kollarımla ise bacaklarımı sarmıştım.

"Onu görebilir miyim?" Kapattığım gözlerimi tanıdık bir ses duyunca hemen geri açmıştım.

"Biraz dinlenmesi gerek, daha sonra görebilirsiniz."

"Sadece beş dakika, lütfen..." Odada kimse yoktu. Duyduğum ses ise Emily'e aitti. Teyzemin burada ne işi vardı? Hızla ayağa kalktım ve kapıya doğru yürüyüp dışarı çıktım. Koridorun karşısındaki hemşire ve teyzem bana doğru dönerken kaşlarımı çatarak onlara baktım.

"Mia? Tatlım..." Emily bana doğru geldi ve sarıldı. Bende ona sarılırken onun nasıl haberi olduğunu düşünüyordum. Hemşire bize doğru yaklaşırken uyaran bir ses tonuyla konuştu.

"Hanfendi lütfen içeri geçip dinlenir misiniz?" Soru sorar gibi değil de emir verir gibiydi. Kaşlarımı çatarak hemşireye baktım.

"Ne oldu bana?" Ne olduğunu biliyordum ama yine de sorma ihtiyacı hissetmiştim.

"Hayvan saldırısına uğradınız. Lütfen şimdi içeri geçer misiniz. Dinlenmeniz gerek." Hayvan saldırısına falan uğramamıştım. Tam tersi bir insandı. Sinirlerim iyice gerilmişti. Normalde sinirli bir insan değildim fakat şu an duygularım o kadar karışıktı ki.

"Hemşire haklı, hadi canım içeri geçte dinlen. Bende işlemleri halledip geleceğim yanına."

Başımı sallayarak içeri geçecekken tam hemşire bileğimi tuttu ve beni kendi çevirdi. Ani bir hareketle boşta kalan elimle hemşirenin bileğini tutup ters döndürdüm ve duvara yapıştırdım. Yaptığım şeyle gözlerim büyümüştü. Kendime bile şaşırma fırsatı vermeden kulaklarıma gelen kalp atış sesi gözlerimin daha da büyümesine neden oldu. Dişlerimin kaşındığını hissettim. Sanki uzuyormuş gibiydiler. Derin bir susamışlık ise bedenimi ele geçirmişti. Duvara yapıştırdığım hemşire titriyordu. Bileğini tutan elimde damarlarındaki kanın akışını hissediyordum. Kanının akışını hissettikçe, duydukça susuzluğum artıyordu. Boynuna doğru yaklaşırken bağırış sesleri duydum.

"Mia! Mia kendine gel!"

"Bırak beni!" Hissettiklerim hiç haline gelirken gerçekliğe döndüm. Hemşirenin bileğini yavaşça bırakırken korkmuş bir hali vardı. Bileklerini ovuştururken konuştu.

"Yaranız... bezi k-kaymıştı, onu düzeltecektim..." Sesi titriyordu ve kelimeleri doğru telaffuz edemiyordu.

Tanrım ben ne yapmıştım?

Konuşabilecek gücü kendimde bulduğumda nihayet sesimi çıkarabilmiştim.

"Ben çok özür dilerim. Saldırı beni çok korkuttu sadece..." Evet korkmuştum. Ama bir hayvan saldırısına uğramadığımın da farkındalığı içindeydim. Bu olanları sakin kafayla düşünmem gerekecekti. Emily olanları hayretle izlerken bana yaklaştı ve saçlarımı okşayarak içeri geçmemi söyledi. Odaya geçtim ve yatağa uzandım.

"Tatlım biraz uyu, uyandığında ben burada olacağım." Emily bana gülümsediğinde bende gözlerimi kapatmıştım. Biraz uyusam gerçekten çok iyi olacaktı.

--

Bölüm hakkında ki görüşleriniz?

Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Görüş ve eleştirileriniz benim için önemli.

Bana ulaşmak isteyenler için;

İnstagram; Thmerff

Twitter; Mervebstncc

Sizi seviyorum. ♥





Liseli VampirWhere stories live. Discover now