westminster auror

3.7K 160 353
                                    

LUMOS!

Hermione Granger ofisinde dakikaları sayıyordu. Voldemort'un ölümünün üzerinden 10 sene geçmişti fakat ayaklanmalar hala devam ediyordu. Tarihin en genç sihir bakanı olan Hermione ise MACUSA'nın son ayaklandırmadan sonra görevlendirdiği seherbaz ekibi ile yapacağı toplantı için bakanlığı birbirine katmıştı. Harry ve Ron sonsuz şöhretli birer seherbaz olmuştu fakat Westminster'dan gelecek bu ekipte söylenene göre son 10 yılın en başarılı seherbazı ekibin komutasını ele almıştı.

Draco Malfoy.

Draco savaşın ortasında Harry asasız kaldığında ona kendi asasını vererek savaşın seyrini değiştirmişti .Ulu Merlin, belki de o olmasa şu an Voldemort hüküm sürüyor olabilirdi.

Savaş sonrası Harry, Ron ve bir çok öğrenci Hogwarts'a geri dönmezken Draco geri dönmüş ve FYBS'lerin tamamını olağanüstü notu ile geçmişti, sınavsız bir biçimde seherbaz olmuştu.

Hermione düşüncelere dalmışken sıkı arkadaşı ve aynı zamanda iş partneri olan Percy Weasley ofisin kapısından içeri girdi.

" Hermione, Westminster ekibi bakanlığa giriş yaptı."

Hermione yerinde rahatsızca kıpırdandı. Fazlasıyla heyecanlıydı.

Bunun Malfoy ile bir ilgisi yok hatta tamamen iyi bir ekiple çalışmanın verdiği heyecan, dedi kendi kendine.

Ekip ofisten içeri girdiğinde Hermione sırayla içeri giren 3 kişiye baktı.

Selina Krum, Charlotte Delacour, Blaise Zabini. Malfoy yoktu.

Evet ekip fazlasıyla tanıdıktı. Fleur Delacour'un kızkardeşi Charlotte ve Viktor Krum'un eşi Selina Krum. Blaise Zabini ise şaşırtıcı bir detay değildi, zaten Slytherin ikincisiydi.

Herkes masaya yerleştiğinde önce selamlaşma faslı araya girdi, sonra ufak bir sohbet açıldı.

Aradan 15 dakika geçmişti ki kapı açıldı. Draco Malfoy okulda olduğunun aksine üzerine fazlasıyla çalışılmış olduğu belli kaslı vücudu, sarı fakat eskisine göre biraz daha uzun saçları ve asla değişmeyen mavi-gri arası gözleri ile içeri girdi.

Yüzünü kaldırmadan elindeki dosyaları masaya bıraktı ve konuştu.

"Geç kaldığım için kusura bakmayın."

Hermione gözünü Malfoy'dan ayıramazken Malfoy'un gözleri kızın kahve gözleri ile buluştu.

Hermione değişmişti ve Malfoy da saniyesinde bu değişimin farkına varırcasına gözlerini önce kızın yüzünde sonrasında da vücudunda gezdirdi.

Hermione eskisine göre daha cüretkar tercihler yapıyordu, makyaj bilmeyen safi çalışkan öğrenci değildi artık. Ve üzerine tam oturan ince askılı siyah mini elbisesi ve üstüne geçirdiği gri blazer ceketi, dümdüz kahverengi saçları ve yüzüne yakışan makyajı ile Malfoy'un gözlerini ayıramayacağı bir kadına dönüşmüştü.

"Merhaba, Granger."

Hermione nefesinin kesildiğini hissetti. Tokalaştıklarında tüm gözler ikilinin üzerindeyken herkes aralarındaki elektriği hissetmişti.

"Merhaba Malfoy."

Aradan geçen bir saat ve tüm ekibin gerek samimi gerek tartışmalı geçen toplantısı sonucu Weasley ve Granger tüm ekip ile kaynaşmıştı.

Blaise Zabini ve Charlotte Delacour beraber dışarı çıkarken içeri doğru konuştular.

"Sonunda ortak noktayı bulduğumuza göre birkaç shot ateşviskisine ne dersiniz?"

dramione one shotsDonde viven las historias. Descúbrelo ahora