fiftyeight

3.2K 425 107
                                    

Jeongguk, yerini yadırgadığı için uyuyamasa da bu durumdan şikayetçi değildi çünkü tam karşısında, ona sımsıkı sarılarak uyuyan Taehyung'u izleme şansı bir daha ne zaman eline geçerdi bilmiyordu. Bu yüzden olabildiğince tadını çıkardı bu durumun. Arada yanaklarını okşuyor, kirpiklerini seviyordu fakat uyanır korkusu ile narince yapıyordu bunları. Taehyung'un derince aldığı nefesler yüzüne vuruyordu. Dudakları birbirine kenetlenmiş, yanakları sıcacıktı. Saçları dağılmıştı ama öyle güzeldi ki Jeongguk bu görüntüyü saatlerce izleyebilirdi.

Birkaç dakika sonra Taehyung ağzını şapırdatarak gözlerini araladığında Jeongguk ellerini geri çekip çenesi altında birleştirdi. Taehyung bir an ne olduğunu kavrayamasa da gecenin bir vakti bile ışıl ışıl olan gözleri görünce her şeyi anımsadı.

"Neden uyandın?"

"Susadım." Ama bunu söyleyen o değilmiş gibi Jeongguk'u kendine çekip kollarını iki yanına sardı ve başını çocuğun göğsüne yaslayıp tekrar yumdu gözlerini. Jeongguk bunun üzerine sessiz bir kıkırtı bırakmıştı.

"Sen neden uyumadın?" Olduğundan daha da kalın çıkan sesi üzerine Jeongguk derin bir nefes aldı ve hyungunun saçlarını okşadı.

"Bilmem." İkisi de bir müddet sessiz kaldılar. Jeongguk, Taehyung'un tekrar uyuduğunu düşündü. Tam o an Taehyung kollarını çekmeden başını kaldırdı ve küçüğü ile yüz yüze gelecek şekilde yatmaya devam etti.

"Hyung, rahatsız mı oldun? Keşke annen misafir odasını hazırladığında kabul etseydin." Taehyung daha da dibine girdi Jeongguk'un. Burunları birbirine değiyordu artık.

"Şş, ne güzel uyuyorum, seninle. Ne işin var o soğuk odada?"

"Ama eviniz sıcak hep." Taehyung gözlerini açmadan Jeongguk'un yanağını buldu ve sulu bir öpücük bıraktı.

"Seni bırakmam. Hadi, sarıl ve uyu." Dudaklarını yanağından çekmemişti, öylece kalakaldılar.

"Ama hyung, su içmedin?" Taehyung nihayet gözlerini tekrar açtığında Jeongguk'u tuttuğu gibi kendi üzerine çekti. Ne olduğunu anlamayan Jeongguk ellerini hyungunun göğsüne yasladı.

"Mızmız bir bebek gibisin. Ne oldu?" Jeongguk gözlerini kaçırmaya çalışsa da nafileydi. Taehyung yanaklarını kavradı ve onu kendisine bakmaya zorladı.

"Sadece... Mutluluktan uyuyamıyorum sanırım, anlamadım." Bunları söylerken yine ona bakmıyor, oynattığı parmaklarını izliyordu. Taehyung gülümsedi ve az önce öptüğü yeri tekrar, daha uzun bir şekilde öptü.

"Bebeğim, of Jeongguk seninle ne yapacağım?"

"Su içmeyecek misin hyung?" Taehyung Jeongguk'u tekrar eski yerine koydu ve uzanıp bu defa dudaklarını öptü. Bunu her yapışında Jeongguk parmakları ile omzunu sıkıyordu. İki dudağı ile de güzelce ilgilendi ve ayrıldığında da burnunu öptü.

"Tamam, içeceğim. Gece gece beni ne hallere soktun. Ah, Jeongguk..."

"Bir şey yapmadım ki. Özür dilerim. " Küçüğünün olduğundan daha da sessiz çıkan cümlesi üzerine gülümseyerek yataktan kalktı. Odadan çıkmak için yatağın etrafında dolandığında Jeongguk hala parmakları ile oynuyordu. Gidip yanına oturdu, saçlarını okşadı. Daha fazla yatamayan Jeongguk kalktığı gibi hyunguna sarıldı.

"Seni seviyorum ben." Fısıltı halindeki cümleleri oda duvarlarında yankılanıyordu dakikalardır ancak en etkilisi şüphesiz buydu. Taehyung, yanaklarını okşadığı Jeongguk'a daha fazla dayanamadı ve tekrar öptü güzel dudaklarını. Az öncekine nispeten daha kısa bir öpüştü bu fakat Jeongguk her ikisini de aynı şekilde hissetmişti.

"Ben de seni seviyorum. Anlam veremiyorum ama seviyorum işte. Lütfen, içinde tutma hiçbir şeyi, olur mu? Özür de dileme." Jeongguk usulca salladı başını.

"Mutfağa inip geliyorum."

Taehyung hızlıca suyunu içti, bir bardak da Jeongguk için alıp yukarıya çıktı. Jeongguk yatağın ortasında oturmuş, telefon ile ilgileniyordu.

"Ne oldu?"

"Gruptan yazıyorlar."

cehennemden gelenler

Nathan:
Hepiniz uyuyor musunuz

Nathan:
Baksanıza lan

Sean:
Ne var

Nathan:
Young yarın Berlin'e gidecekti

Sean:
Biliyorum

Nathan:
Jimmy içip evlerine gitmiş

Nathan:
Young'a yalvarmış gitme diye

Nathan:
Jimmy koşup gidince Young da arkasında gitmiş

Nathan:
Annesi aradı şimdi ikisinin de telefonu yanında değilmiş

Sean:
Oha

Hugh:
Noluyo aq bildirime uyandım

Jeongguk:
Nereye gittiler ki acaba

Taehyung:
Ne yapacağız

Hugh:
OHA LAN

Hugh:
Gay entrikalarından sıkıldım artık ya

Nathan:
Bilmiyorum benim de aklımda bir şey yok

Nathan:
Zaten birkaç saat sonra güneş doğacak

Taehyung:
Şimdi çıkmanın anlamı yok

Taehyung:
Sabah olsun da toplanırız

Nathan:
Aynen

Jeongguk:
Çok gerildim ben şimdi

Jeongguk:Çok gerildim ben şimdi

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

İşte bu tam Endring Taekook 🍅

Bu ficteki Yoonmin nereye gidiyor hiç bilmiyorum

endringKde žijí příběhy. Začni objevovat