5. BÖLÜM: KOĞUŞTA GEÇEN GÜNLER

114 48 93
                                    

Yine bir kabustan uyanırken yüzü su içindeydi. Gözleri kızarıktı. Kalbi patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Bir an nefessizlikten ve susuzluktan öleceğini sandı Erdem. Boğazı kupkuruydu. İçini garip bir korku sarmıştı. Rüyasını çok hatırlamasa da yaşadığı korkuyu uzun bir süre unutmaması muhtemel.

Odanın kapısı açıktı ve gardiyan içerideydi. İçinde birkaç çeşit kahvaltılık bulunan tepsi ise kapının önünde yerde duruyordu.

"Sana erken kalkmanı söylemiştim çocuk!"

"Bunların hepsi benim mi?"

Kahvaltılıklardan bahsediyordu.

"Yok, birazını yan komşuya vereceğim."

Nedense gülümsedi Erdem. Gardiyana gülümsemişti. Uzun bir süre sonra ilk defa adam akıllı kahvaltı edecekti sonuçta. Kime gülümsediğinin pek bir önemi yoktu. Gardiyan tepkisiz bir ifadeyle kısa bir süre baktı.

"Kalk hadi."

Erdem zor da olsa yatağından kalktı. Her yeri ağrıyordu. Rüyasını düşündü. Hatırladıklarını birleştirince ortaya pek anlamlı bir şey çıkmamıştı.

"Arda... Arda'yı hatırlıyorum. Yine aynı ormandaydım. Diğerleri de oradalardı galiba."

İç geçirdi gardiyan. İyice sıkılmıştı.

"Gerisi yok sanki." diye sürdürdü Erdem. Düşüncelerinden uzaklaşamamıştı.

"ACELE ETSENE! LAF ANLAMIYOR MUSUN?!"

"Rüyamı düşünmeye çalışıyorum! Lanet koğuş biraz bekleyebilir!"

Öfkeyle iç geçirdi gardiyan. Bir şey söylemedi. Erdem bu sessizliği çok garip bulunca konuşmayı sürdürdü.

"Kahvaltımı edeceğim daha."

Gardiyan zor da olsa sakinleşti. Öfkeli gözlerini Erdem'den ayırmadan öylece ayakta dikilmeye devam etti.

•••

Koğuş

Yalnızca altı kişinin kaldığı bir koğuştu burası. Her bir üyesi erkekti ve hepsi Erdem'le yaşıt kimselerdi. Hepsinin gençlik yılları heba oluyordu bu dört duvar arasında. Belki bilinçli belki de bilinçsizce işledikleri suçlar yüzünden. Masada toplanmışlardı ve çay içip muhabbet ediyorlardı. Garip tipler olsalar da ortamları oldukça hoştu. Kapı Erdem için aralandı. Kapı aralanırken çıkan gıcırtının sesi tüm odanın içinde şiddetle yankılanmıştı. Tüm muhabbeti o gıcırtı sesi bozmuştu.

Erdem yavaş adımlarla içeri girince tüm gözler ona çevrildi. Bu durumu pek hoş karşılamamış gibi görünüyorlardı. Hepsinde aynı soğuk ve donuk bakışlar hakimdi.

Gardiyan kısa bir süre odanın içinde göz gezdirdikten sonra dışarı çıktı ve hızla kapıyı kapattı.

Kapı kapanınca öyle gürültülü bir ses çıktı ki Erdem olduğu yerde zıpladı.

Ardına dönüp bakınca geri dönüşü olmayacak bir yere geldiğini anlamıştı. Ürkmesi normaldi aslında. Kapısı bile ürkütücüydü.

Derin bir nefes alıp verdi ve önüne döndü. Yeni 'arkadaşlar'ıyla kısa bir süre bakıştı.

"Merhaba."

"Hoş geldin." dedi aralarından biri nihayetinde.

"Hoş bulduk."

Diğerleri de Erdem'i selamladılar sonrasında.
Olduğu yerde odayı iyice süzdükten sonra gözleri yataklarda takılı kaldı. Hangi yatak onundu?

KILL COUNTWhere stories live. Discover now