"Baba"

"Yaa baba. Hem benden kaç hem baba de öyle bişey yok kızım benim"

"Ne olur böyle konuşma"

"Suss"

Yüzüme yediğim tokatla yere düştüm. Karnıma yediğim darbeler midemi bulandırırken kendimi daha fazla tutmayıp gözlerimi kapattım.

"Yapma ne olur yapma"

"Hey hey ne oluyor"

"Ne olur vurma"

"Kızım delirdin mi niye vurayım sana."

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Mavi gözlü ve kirli sakalları vardı. Bana biraz daha yaklaşıp konuştu.

"Ben bu güzelliğe vurmam"

Aniden ayağa kalkıp hızlı bir şekilde yürümeye başladım. Peşimden geliyor farkındayım ama yapacak bişeyim yok dahada hızlandım. Aniden sırtımın duvarla birleşmesiyle ağzımdan küçük bir inleme kaçtı.

"Ne yapıyorsun ya canım acıdı"

"Üzgünüm. Ama buna değer "

Kafasını boynuma yaklaştırınca sanki mümkünmüş gibi dahada geriye gitmeye çalıştım.

"Ya...yapma"

"Daha hiç birşey yapmadım."

Daha hiç bişey yapmadım mı bunun daha fazlasıda mı vardı. İtmeye çalıştıkça o bana daha çok yaklşıyordu. Ayağımı ayaklarının arasına koyup erkekliğine tekme attım. Yere yığılıp kıvranıyordu ve şuan benim kaçmam gerekiyordu. Koş Efal ne duruyosun. Son birkez yüzüne bakıp koşmaya başladım.

"Bu burda bitmedi Efal Arslan."

Arkamdan bağırdığında yerimde çakılı kaldım. Adımı biliyor. Adımı biliyorsa kesin adresimide biliyor. Yoksa babam bizi buldu mu. Ne olur bulmamış olsun...

⚫⚫◾⚫⚫

Masaya başımı koydum ve hocayı umursamadan az önceki olayı düşündüm.

"Bu burda bitmedi Efal Arslan"

Başka ne yapacaktı ki? Bildiğin beni taciz etmişti. Korkulu rüyam gerçekleşmişti ama neden bu kadar sakinim. En arka sırada oturmanın vermiş olduğu fırsatı değerlendirerek başımı duvara yasladım ve sınıfa odaklandım. 4 senedir aynı sınıftaydık ama hiç biriyle fazla konuşmuyorum. Hatta en çok muhattap olduğum kişi sınıf başkanı onunlada en fazla 3 kere falan konuşmuşumdur. Hocanın bana baktığını farkettiğimde yerimde kıpırdandım ve biraz toplandım. Zilin çalmasıyla gözlerimi hocadan ayırdım ve kantine doğru yürüdüm. Kantin en alt kattaydı ve bundan nefret ediyorum. Çünkü toplu biryerde herkesin gözü bende olurdu. Sıraya girip beklemeye başladım.

"Bir tane karışık tost"

"Anlamadım"

"Banada bir karışık tost al dedim."

Sakin ol Efal. Sakin ol.

Ne sakini lan bildiğim seni hizmetçisi sandı. Cevabını hemen ver!!!

"Elini kaldırırmısın?"

Okulun popüler çocuğu Ediz anlamayam gözlerle şuan bana bakıyordu. Ve elini kaldırmıştı bile.

"Haa elin varmış. Konuşada biliyorsun sıraya girip kendin alabilirsin bence"

"Hımm mantıklı ben niye düşünmedim acaba."

"El, ayak var ama beyin yok ondandır."

"Bir tane pizza tost"

Tostumu alıp ilerlerken arkamdan bana mal gibi bakan Edizi umursamadan sınıfa çıktım.

⚫⚫◾⚫⚫

Çıkış saati geldiğinde çantamı toparlayıp okuldan çıktım. Lanet ettiğim sokağa girmeden önce etrafı iyice kolaçan ettim.

Kimse yok güvenli.

Dikkatli bir şekilde şekilde yürürken bağcığımın açılmış olduğunu farkettim. Eğilip bağcığımı bağlarken bana doğru gelen bir ayak farkettim. Başımı kaldırmadan öylece durdum. Tam önümde durduğunda kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım.

Ohh bee.

"Ne var?"

"Kantinde muhteşem bir gösteri yaptın. Alkışlamak istedim."

"Bulaşma bana"

Ediz kolumu tuttuğunda iyice kendine çekti ve kolumu sıktı.

"Bana bak sen bana bulaştın bile ve bana bulaşmayı ağır ödeyeceksin"

Kolumu hızlıca çekip karşısına dikildim o sırada rüzgar hızıyla yanımdan geçen kişi Edizi yere sermişti bile şokla çığlık atarken Edizin üstündekinin sabah ki sapık olduğunu farkedip geri geri gittim.

"Lan sen ona nasıl dokunursun puşt. Senin elini kırarım. Benim olana benden başkası dokunamaz. Anladın mı?"

Ediz başını yavaş yavaş evet anlamında sallarken ben ise arkama bile bakmadan koşmuştum. Eve geldiğimde kendimi odama atıp olanları düşündüm.

Ben onun değilim ki. Onu tanımıyorum bile. Neden beni korudu. Ya babam onu tutmuşsa beni öldürecek.

Kafamı yastığıma bastırıp çığlık attım. Işığımı kapatıp kendime acı çektirmeye karar verdim. Acı insanı güçlendirmezmiydi zaten. Karanlık odamda ağlamam dahada artarken telefonumun titremesiyle elim ona gitti.

0539........: Hemen ışığını aç yoksa gelip ben açarım.
Kahramanın:)

Ayağa kalkıp hemen cama koştum perdeyi hafif aralayıp etrafa baktığımda kapşonlunun burda evimin önünde olduğunu gördüm. Ağlamam daha da artarken beni farketmişti. Birden kıpırdanmaya başlayınca daha dikkatli izledim. Elini gözüne götürüp beni işaret etti. Sanki bana göz yaşını sil diyor gibiydi. Korkarak göz yaşımı sildim. Hafiften gülerken mavi gözleri ışığın altında parlıyordu. İkimizde birbirimize dalmışken aniden kapımın açılmasıyla hemen perdeyi çektim.

"Anne"

"Ne yapıyorsun bitanem."

"Camım açıktı kapattım. Birşey mi oldu?"

"Bugün beraber uyuruz diye düşünmüştüm."

Sevinçle ellerimi çırparken yatağıma zıpladım ve annemin gelmesi için yatağa vurdum. Annemde hemen gelip beni kollarına sarmıştı bile. Telefonumun tekrar titremesiyle elime aldım.

0539.......: Bugün yanına gelip beraber uyuruz diye düşünmüştüm ama başka zaman artık. İyi geceler;)

Hafifçe gülümserken anneme daha çok sarıldım ve cennet kokusunu içime çektim.

"İyi geceler annem"

"İyi geceler birtanem."

SON

ARAFTA KALANWhere stories live. Discover now