Londra Mahkemesi
"Konu yeterince açık Bay Alester. Bu konuda nasıl bir savunma yapacaksınız ?"
Dedi ihtiyar mahkeme heyetinin başkanı Rickros. Salonda ki tüm din ve siyaset adamları bilgiye aç gözlerle bana bakıyorlardı.
Ne diyecektim yada ne demeliydim ? İnsanlık her zaman güç ve para peşinde koşan tamahkar bir topluluk olmuştu.
Bu sırrı korumak ve saklamak görevimizken, aptal Sam yüzünden her şey açık edilmiş insanlık iki dünya arasında ki kapıyı kırarak güce ortak olmak istiyordu.
Bunu yapamazdım. Eğer ki ustaların sırrı ve iki dünya arasında ki köprü açılırsa kaos ve kötülük serbest kalacaktı.
İçimden dualar edip,
"Yüce Lapiris ! bana yardım et. Yaratıcılığın ustaları için kaderin tamamlanabilmesi için bana yardım et !"
diyerek bir nefes verip söze girdim,
"Bay Rickros siz akıllı bir adamsınız. Alıkonduğum zamandan beri sizlere anlatmaya çalışıyorum fakat aptal kanunlarınızı önüme koyarak sözlerime kulak vermemekte ısrarcı davranıyorsunuz !"
Sözlerim üzerine mahkemeden sesler yükselerek,
"Aptal kanunlar mı ! Bu Londra mahkemesine alenen hakarettir ! İdam cezasına çarptırın !"
Bir sürü karmaşa ve ses hep bir ağızdan yükselmeye başlayınca ihtiyar Rickros sinirlenip tokmağını vurdu ve,
"Sessizlik !"
diyerek herkesi susturdu ardından konuşmasına devam ederek,
"Bay Alester, Londra hükümetine hakaret etmeniz kabul edilemez bir davranıştır. Sözlerinize dikkat ederek konuşunuz. Asıl konuya gelirsek Londra hükümeti madde 289'un 2. bendi çok açık bir ifadeyi kapsar. Ülke içerisinde herhangi bir doğal kaynak bulunduğunda bu tamamiyle ülkenin malıdır. Bu mallar paylaşılamaz saklanamaz ve korunamaz. Kişi ve kişiler bunu devlet bünyesine bildirmek ve paylaşmak zorundadırlar."
Rickros'un sözlerinden sonra gözlerim büyümüş ve sinirlenmiştim. Öfkeli bir ifadeyle,
"Doğal kaynak mı ? Ciddi misiniz ? Şuan bu mahkeme heyetine katılan bütün devlet ve din adamları gerçekten doğal kaynak peşinde mi ? Sizler bilmediğiniz ve anlayamayacağınız doğanıza aykırı bir şeyi kendi lehinize kullanma derdinde olan barbarlarsınız ! Ustaların emanetine doğal kaynak demek asıl hakarettir !"
diyip çıkışarak,
"Hepiniz beni iyi dinleyin, bilmediğiniz bir şeyle oynuyorsunuz. İnsanların doğasıyla öbür dünyanın arasında ki teraziyi yıkmak hepinize sadece yıkım getirecek ! Kadim güçlerle oynuyorsunuz eğer bir an önce durmazsanız kötülük Londra sokaklarından bütün dünyaya salınacak !"
diyerek sessizleştim.
Sözlerim üzerine mahkeme salonunda bir sürü tartışmalı fısıldaşmalar dönmeye başlamıştı.
Rickros söze tekrardan girerek,
"Buna karar verebilecek birisi değilsiniz bay Alester. Eğer ki Londra hükümetiyle iş birliği yapmazsanız hapis cezasına mahkum edileceksiniz. Sırrı er yada geç ortaya çıkartacağız ömrünüzü hapiste mi geçirmek istiyorsunuz ? Gerçekten buna değer mi ?"
dedi.
Bu aptallar ne söylersem söyleyeyim beni anlamamakta ısrarcı davranıyorlardı. Uğraştıkları şeylerin sonunu bile düşünmeden hareket edeceklerdi. Bir şeyler yapmak zorundaydım eğer benimde elim kolum bağlanırsa sırrı korumak artık tehlikeye girebilirdi. Son kartımı oynamanın vakti gelmişti bu plan tek çaremizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEC ALESTER
Fantasy"Kendi serüvenine çıkmak isteyen ahmaklar, en çokta doyumsuz hayal güçlerinin iştahını kapatmak için yazarlar. " Oryus Mürekkebinin çiçeği son tomurcuğunu açarken gerçeklik yeni kimliğiyle bir kez daha reveransladı aciz hayatları. Bitişlerin başlang...
