KN-2"VAMPİR"

118 122 43
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR😇

"Vampir diye birşey yoktur Lucy sadece uyduruk bir yalan"!.
¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Sabah odamı dolduran aptal alarm saati ile dişlerimi sinirle kasarak uyandım kafasına vurmam ile susmuştu.

Dağılmış saçlarımı kaşırken yataktan doğrulup Dylan'nın bana hediye ettiği kurt figürlü panduflarımı giyerek lavaboya gittim ve rutin işlerimi hallettim.

Odaya geri dönerken askılıktan üniformalarımı giyinmeye başladım.Saçlarımı tarakla taradım ve hafif bir makyajdan sonra aşağı indim.

Kahvaltıyı kuran annemin yanağına sulu öpücük kondurarak çayımı içmeye başladım.

Sosis jambon vesayreyi yedikten sonra çayımın son yudumunuda alarak annemle dışarı çıktık.

Ve annemin otoparktaki siyah Ferrari'sine bindik.Okula doğru yol alırken biraz kulaklıklarım ile şarkı dinledim.Sonunda okula varırken arabadan indim.
-"İyi dersler Lucy kızım"dedi ve hastaneye yol aldı.

Sonbahar olduğu için montuma dahada çok gömüldüm.Saçlarım rüzgarda dalgalanırken bana doğru gelen Dylan'nın kurt arkadaşlarından ayrılarak yanıma geldi.

Beni Kaslı kollarına alıp etrafında döndürdü.Kaslı kolunu omzuma attı ve"Hoşgeldin dostum"dedi saçımı karıştırırken.

Ona samimice tebessüm ettim ve Stephen'nların yanına gittik onlarlada tokalaştıktan sonra ders zili çaldı.

Beraber sınıfa doğru yürüdük.Sınıfın içine girdik ve Dylan'nın yanına oturdum.

Alice,Clara,Jessy yanımıza geldi onlar benim en yakın arkadaşlarımdı onlarla beraber konuşurken onların hoşlandığı çocuklardan bahsettik.

Sam yanımıza gelirken yanağımdan makas alarak o da konuya dahil oldu.Hoca içeri girerken hepimiz yerimize geçtik.

Ders Dolunay ve muttalardı.Arada değişik şeyler duyarken şaşkınlığımı gizleyemiyordum.

Sonunda teneffüs zili çalarken bedenimin gevşediğinin kanısına vardım.

Ben Dylan,Sam,Jessy,Clara,Alice beraber koca kafetarya'ya yol aldık.Bir masaya kurulurken Alice;"Arkadaşlar Cole hoca haftaya Tiyatro olacağını söyledi ve aramızdan birilerini seçecek "dedi merakla biz onu dinlerken.

Tekrar ders zili çalarken derse girdik.Tempolu bir dersti Biolojik kavramları iyi saptayabilmek için lavatory' da deneyler yapıyorduk.

Çıkış zili çalarken derin bir oh çektim ve Dylan ile Okulun çıkışına ilerledik.

Beni eve Motorsiklet ile bırakmak istediğini söyledi ama ben bugün babamda kalacaktım onu çok özlemiştim.
-"Dylan beni babama götürür müsün?"dedim samimice tebessüm ederek Motorsikletin üzerine bindi ve atla dedi.

Arkasına bindim ve kendi başına ve benim başıma kask verdi kaskımı taktım ve yapılı beline sımsıkı kollarımı doladım başımı ise sırtına dayadım.

Deri ceketinden burnuma işleyen erkeksi kokusu ile birazda kurt tüyü kokuyordu.

Motorsiklet ile tüm hızla caddelerde gidiyorduk.Hava kararmaya yüz tutmuştu.

Geçtiğimiz ormanlı yollarda heryeri puslu bir sis kaplamıştı ve dondurucu soğuktu.

Sonunda babamın gece kondusuna geldik.Babam eski bir memurdu ama şimdi emekliliğe ayrılmış tek yaşıyordu.

Motorsikletten indim bacaklarım uyuşmuştu.Kaskımı Dylan'a verdim ve onun yanağına sulu öpücük kondurdum.

O da tebessüm ederken alnıma minik bir buse kondurarak gecenin karanlığına bürünerek yok olmuştu.

Dışarda donmak üzereyken evin kapısını tıklattım ve zile bastım.Babam pijamalı hali ve birbirine karışmış kirli sakalları ile sevimli gözükmüştü gözüme.

Gözleri neşe ile parıldarken ona sımsıkı sarıldım.
"I miss you daddy"dedim hasret giderirken.
Saçlarımı okşayarak öptü ve
-"Bende seni çok özledim minik bebeğim"dedi ve içeriye geçtik.

Deri montumu askılığa astım ve şömineye koştum ellerimi ısıtarak babamın evine göz gezdirdim.
-"Bekar olmasına rağmen ev sıcacık ve tertemizdi".Şöminenin içinde'ki odunun çıtırtılarını dinlemek kadar zevkli birşey yoktu.

Babam kurduğu yemek sofrasına beni çağırırken sevinçle elimi çırparak yaptığı yahni ve çörek çorbaları iştahla yemeye koyuldum.

Anneme "Annecim beni merak etme ben bugün babamda kalacağım haberin olsun"diye yazdım ve yemeğimi mideye indirmeye devam ettim.

Babamla okul ve hayat hakkında muhavereye dalmıştık.Yemeğimiz bittikten sonra babama yardım ederek bulaşık makinesine bulaşıkları dizdik.

Babam çalıştırdı ve ısıttığım kahve makinasından bardaklarımızı doldurum yanına çikolata koyarak tepsiye koydum.

Salonda içerken şömine'nin o muazzam sesi ve ısıtması ile mayışıyordum.

Birden çalınan kapı ve zil ile birbirimize baktık.
-"Gece'nin bu saatinde kim baba"?dedim babam omuz silkerek kapıya yöneldi ve beklemeye koyuldum.

Birkaç dakika geçmişti ayaklandım ve koridora yürüdüm tam baba diye seslenecekken gördüğüm en ürkünç manzara karşısında nutkum tutulmuş kanım bedenimden çekilmiş ve uyuşmuştum.

Bir erkek vampir babamın boynuna dişlerini geçirmiş açlıkla emiyor ve babam elinde buz kesmişti.

Kendime mani olamadan yanımdaki mum yere çarptı heryer alev alırken"Baba"diye çığlık attım.

O yılan gibi kırmızı gözler ve o kanlı dişler ile bacaklarıma yüklenip kendimi merdivenlere attım kaç tane atladığımı bilmeden kapıyı açtım.

Arkamdan geldiğini biliyordum bahçe küreğini kaptığım gibi boğazına vurdum kellesi yere düşerken ev bomba gibi patlamıştı.

Çığlık çığlığa haykırırken akan gözyaşlarımı tutamıyordum.Babamı kaybetmiştim tüm korku ile karanlık ormana doğru koşmaya başladım.

Soğuktan donarken ağlamam ve çığlıklarım kesilmiyordu heryer kapkaranlıktı biryerlerden hışırtılar gelirken durmadan koştum ve en son ayağım takılmış ve kafamın arkasında sert cismi hissetmemle düştüğüm yerde gözlerimi örterek karanlığa gömülmüştüm.

🌘

BÖLÜM SONU.
NASIL BULDUNUZ?İKİNCİ BÖLÜMÜ?
Biliyorum kısa oldu ama ilerleyen bölümlerde dahada uzun yazacağım VOTE ve yorumlarınızı bekliyor olacağım..

KANLI NEFES Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin