-1- "Her şey bir rüyadan ibaretti."

Start from the beginning
                                    

Bana gelen sürülerce arkadaşlık isteklerini teker teker inceledim. Ne de olsa içinde hiç tanımadığım Can ve Egemen adında ki şahıslar olabilirdi.

Bir süre arkadaşlık isteklerine baktım. Ama ne Can ismi vardı ne de Egemen. Alkım, zaten gördüklerin bir rüyaydı! O kişilerin gerçek olacağını neden düşünüyorsun ki?! 

İç sesime kulak verip bu durumun çok saçma olacağını düşündüm. Yakın bir zaman sonra telefonumda duyduğum mesaj sesi ile telefonumu cebimden çıkarmam bir oldu. Normalde bu kadar tepki vermezdim ama söz konusu tamamiyle gerçekçi bir rüya görmemdi, bu yüzden rüyamdaki kişilerden biri bana mesaj atmış olabilirdi. Değil mi?

Mesajı okurken tüm hayallerim kırılıp gitti bu dünyadan. Artık yeni hayallere ihtiyacım vardı. Mesajı Aybüke göndermişti. Mesajı okuduktan sonra içime yine bir umut doğdu ve kendi düşüncelerime karşı aptal aptal gülümsedim. Belki gerçek olmayan bir şey beni bu kadar gülümsetebiliyorsa o şeyin gerçek olduğu ve karşımda durduğu zaman ne kadar mutlu olurdum düşünemiyordum bile.

İtiraz istemiyorum, biraz sosyalleşmeye ihtiyacın var senin, 2 saate yanındayım, partiye gidiyoruz!!!

İşte mesajda yazan bunlardı. Bende Aybüke'ye cevap vermeden edemedim tabii ki.

İtiraz mı? Şaka mısın sen? Bekle beni muhteşem parti, ben geliyorum!

İşte yanıt olarak Aybüke'ye bu mesajı göndermiştim. Aybüke'den mesaj gelmeyince herhalde bana şaşırmıştır diye düşündüm ve parti için ne giysem, diye düşünerekten odamdan çıkıp tam yanımdaki gardırop odama girdim. Aslında benim bir sürü gardırobum vardı, odam çok, evim büyük ve -üvey- babam da zengindi. Gardıroplarımı teker teker açıp hangi gardırobun içinde özel günlerde (parti, bayram, kokteyl) giymelik kıyafetlerin olduğunu aramaya başladım. 2 tane özel günlerde giymelik elbiselerin olduğu dolap bulmuştum. Dolap kapaklarını teker teker açarak elbiselere bakındım. Moda anlayışım hiç iyi olmadığından elbiselerin hepsini teker teker denemek zorundaydım. 

Toplamda on yedi elbise vardı ve ben bu elbiseleri teker teker denemek istemiyordum. Hemen anneme seslendim ve acil bir durum olduğunu, çabucak yanıma gelmesini söyledim. Annem genelde bilgisayar başında kıyafet veya tatili geçirmek için yerler baktığından benimle pek fazla ilgilenmezdi. Yani annelik görevini yerine getirip benimle gerektiği kadar ilgilenirdi ama ben onu çağırdığımda falan pek kulak asmazdı.

"Tamam Alkım geliyorum." diye bağıran annemin sesini duyduğum anda sabırsızca onu beklemeye başladım. Bugün fazla mı heyecanlıydım ne?

"Ne oldu Alkım? Niye beni çağırdın?" diye iki kısa soruyu ağzından hızlıca çıkarı verdi annem. İnternetten sipariş edeceği kıyafetler kızından daha önemli tabii...

"Anne bir parti var ve bu parti hayatımdaki en önemli şey. Bu yüzden en güzel elbiseyi giymem gerek, 2 saat zamanım var. 2 saatte tüm elbiseleri deneyemeyeceğime göre bazılarını elemem gerek. Hangilerini eliyeyim?" anneme durumu en kısa bir şekilde özetlemeye çalışmıştım. Annemin daha fazla soru sormayacağını bildiğimden onun elbiselere bakmasını sakince bekliyordum.

Annem iki gardırop arasında gidip geliyor, bazen elbiseleri askılarıyla birlikte çıkarıp bakıyordu. En sonunda eline iki tane elbise aldı ve "Bunları dene, diğerlerine gerek yok." dedi. On yedi elbiseden nasıl on beşini elemişti benim annem? Her dakika kıyafet bakmak bunu gerektiriyor Alkım bu kadar şaşırma. İç sesim her zamanki gibi haklı çıkmıştı. 

Annemin elinden giysileri alıp hemen odama gittim. İki elbise de anlayamayacağım kadar güzeldi, birinde pembe, diğerinde ise beyazımsı altın rengi ağırlıklı olarak kullanılmıştı. Önce pembe rengindeki kıyafeti hızlıca giydim. Ardından da annemin yan odada olduğunu düşünerekten yan odaya girdim. Evet, annem tam da tahmin ettiğim gibi beni bekliyordu. Ama elinde telefon, beni fark etmemişti bile.

Soru Cevap Oynayalım Mı? (ASKIDA)Where stories live. Discover now