/ AFİLLİ EYLÜL /

173 29 27
                                    


Oysa bıktığım şeyler vardı daha kozasında intihar ettirmeye kalktığım,
Dudaklarımdan çıkan her bir kelime soğuk bir şiirdi,
Ve mevsimin en sert ve acı içkisi gibiydi eylül,
Yüzünden okunurdu her bir yudum hatıranın can çekişleri,
Ama boğazlarımı titreten cümlelerimde vardı diğer mevsimlerden esen,
Dikeni vardı eylüllerin sarılmayı yasak eden..

Yere düşen her bir yaprak tanesi gibiydi gözyaşlarım,
Manasını yitirmeyen,sözünü esirgemeyen irili ufaklı,
Bedenimi değil de,ruhumu en derine gömen bir an gibiydi eylül,
Afilli bir son anıydı,
Yere düşen hayal kırıklıklarının baharın gelmeyeceğini kabullendiği,
Dalgınlığı çoktu eylüllerin,kapatmayı unuturlardı ruhumun içindeki öfkeleri,

Sakinliğini koruyor gibiydi hayat o an,
Sakin kalamayan bir ben gibiydim eylülün gündoğumunda azan,
Ve çoğaldıkça canım yanardı gece ağrılarımdan,
Sesimi duyan olmazdı oysa,

Yalnızlıkla sararmış birkaç yaprak tanesi gibi yırtılıp akardı soluğum usulca gözkapaklarımdan,
Sessiz yağmurları vardı eylüllerin,hep gözlerim açık yakalanırdım ben..

Vadesini doldurana dek soluksuz bırakıyordu hüzün,
Değerini bulan hiçbir hüznümde yoktu anlaşılmamaktan,
Ama ödüm de kopardı anlaşılmaktan bir daha,
İnandırılmışız bir kez eylülde tutunurken özleyişe uçurumdan bakmaya,
Gecenin bir kuytu saati sebepli sebepsiz yere çakılmaya,
Afilli bir son anıydı eylül,
Kalkışmak aptalcaydı zaten doğmadan düşük yapacak bir mutluluğa...

/ AFilli Eylül / #YGEylül2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin