*En güzel ölüm*

40 6 0
                                    

Aşkımız vazgeçilmez bir Tutku'yla başlamıştı.
Biz kimseyi takmayan umursamayan iki
deliydik.
Mutluyduk.
Aşıktık.
Deliydik.
Sadist ruhlara da sahip olduğumuzu söylerlerdi.
Bu bizim için sorun değildi.
Birbirimizin canını acıtarak sevmek aşkımızı körüklüyor büyütüyordu.
Hatırlarmısın karşılıklı oturup birbirimizi kanattığımız da olmuştu.

Ama seviyorduk.
"Değil mi?"
Sevgimizin önüne durabilecek hiçbir engel yoktu.
Ailelerimizi dahi reddetmiştik biz.
Bu aşk için.
Büyüktü aşkımız içine koyamayacağım kadar
kelimeyi alabilecek
her kelimeye özel bir anlam yükleyebilecek kadar naif ve özel.
Ama...
Hayatımızı şu boka çeviren amalar.
Ne kötü değil mi?
İşte geliyor bir bokluk diyebileceğim adi bir kelime ama..
Ama aşkımızın mahvolabileceğini hiç düşünmedik.
Düşünemedik çünkü biz birbirimize körü körüne sırıl sıklam aşıktık.
"Ya da ben mi aşıktım?"
Ne klişe.
Şöyle olsun o halde.
Böyle seni düşünürken sana karşı hissettiğim o masum duyguları doruklarda yaşadığımı düşün.
Sence sen başka bişey düşünebilir miydin?
Yanlış yapmış olabilir miydim?
Kör olmuş olabilir miydim?
Kanmış olabilir miydim?
Tabi ki de yanılmadım.
Ben her zaman sorulmaması gerekenleri sorarım.
Resmen kördüm
sana lanetler yağdırdım
Ağza alınmayacak laflar ettim ama hiç birisi günün sonunda kokunla uyumama engel olamadı.
Ben sana bu kadar kapılırken neden önümde durmadın sevgilim?
Canımı ortaya bir rulet misali attığım bu sevda da neden beni yarı yolda koydun ?

Ben seni seviyordum.
Bana sürekli söylerdin
Neden bu kadar basitleştirdin?

Kalbim ağrıyor.
Sana olan sevgim artık bir yük içimde.
Çünkü çok büyük.
Kalp denilen yere sığamayacak onun kaldırmayacağı kadar büyük bi yük.
Her gün yakama yapışıp çırpınışını izlemek canımı yakıyor.
Ve ben buna katlanmıyorum.
Ağrıyor..
Senin benden gittiğin günden beri ağrıyor.
Yalvarıyor bana
Uçsuz bucaksız diyarlara dokunmak kirli aşkımla baş etmek istemiyor artık
Oysa ki çok güzel sevmiştim.
Beni bekleme demiştin bana.
İçimde kavurduğun o acının tarifi yok buralarda.
O an yaktığın kadar hiç bir zaman yanmadım sevgilim.
Neden gittin?
Mahvoluşumu izlemek hoşuna gitti mi?
Sadist ruhunun bundan haz aldığına
Tanrı şahit yemin edebilirim.
Sen bu büyük aşkı mahvettin.
Gittiğin gün beni,bizi
Mahvettin.
Mahvoldum.
Duydum Jungkook.
Orda bir hayata başlamışsın.
Ailen varmış.
Ben sana yetmemişmiydim
Jungkook?
Senin gözünde ki değerim neydi benim?
Gerçekten neydim senin için?
2 yıldır evimizde senin yatağında ağlayarak uyumaktan gözlerim kör olacak Jungkook.
Ama bunları umursamadan başka bir yere gülümsüyorsun belki.
Belki en sevdiğin oyunu oynuyorsun
Belki bardağından gökyüzünü izleyerek kahveni yudumluyorsun
Ya da..
Dilime dahi ağır gelsede
Yanında olduğun kadının dudaklarına kapanıyorsun.
Bu düşüncelerle kahroldum ben.
Günüm gecem oldu.
Tek bir gün..
Bir gün ufakta olsa bir telefon
bir haber bekledim sevgilim.
Aşkımın hatrına buna hakkım olduğunu düşündüm.
Sürekli doktor kapılarına sürükleniyorum
Derdimin çaresini işaret ediyorum
Ama beni anlamıyorlar sevgilim.
Öldüğümü düşünüyorlar bazen
Buna çok alıştım.
Zaten ölmüştüm sadece bu kadar çabalamalarına anlam veremiyorum.
Şimdi ise zaten ölü olan
ama hala yaşıyor diye adlandırılan bu lanet bedenden kurtulmak istiyorum.
Ölü bedenimin toprak olup
daha da ölmesini
İstiyorum.
Seni istiyorum
Jungkook.
Geri gel.
Tekrar mutlu olalım.
Mutluluk diye adlandırdığımız tüm karelere birlikte tekrar gülümseyelim tekrar yaşayalım.
Kendi kurallarımıza geri dönelim.
Yine sadist ruhlarımızı birbirleriyle besleyelim.
Sen beni mahvet.
Bende seni.
Ama bu şekilde değil.
Canıma ve kalbime dahi ağır gelen aşkımızı da
alıp giderek değil.
Çirkinim artık sevgilim.
Değersizim artık.
Duyuyorum ,daha da çirkin olmak
içimde ki o aşkı param parça yapmak istiyorum
Zehrini akıtan bir hayvan gibi
Kahretmek istiyorum aşkına,hayatıma
.
Duydum Jungkook.
Çocukların varmış bir de eşin.
Benimle oynadın Jungkook
Bir sanatçı gibi ellerimle yarattığım esere baktım.
Ve o an artık duymak istemedim sevgilim.
Artık duymak istemiyorum
Seni duymak istemiyorum
Hayatını,beni nasıl unutuşunu ve daha kötülerini duymamak için kesmek istedim bu zırıltıları.
Tıpkı sanat gibi
Bazen anlamsız bazen capcanlı
Ve bazen batağa düşmüş hayatım için kulaklarımdan vazgeçmek istedim.
Yarattığım eseri olurda görürüm diye
Gözlerimden vazgeçmek istedim.
Anlıyorsun değil mi sevgilim?
Ama sen..
Benden gideceğin gün bile neden bana umut verircesine bakıp
Seni Seviyorum
Dedin.
Geri dönmeyeceğini bile bile neden yaptın bunu?
sadist tarafınla içinde ki tüm duygularının kıpırdadığına yemin edebilirim sevgilim.
Çünkü sen acılarımla besleniyorsun.
Bazen bencil olduğunu düşünürdüm.
Her zaman haklıydım.
Ben ailemi reddettiğim gün benim sonsuza dek ailem olacağına söz vermiştin.
Aile nedir ki sevgilim?
Yanında olmak mıdır?
Yoksa kalplerin görünmez iplerle bağlı olduğu o bağ mıdır?
Neden tutamadığın sözler verdin
Jungkook?
Kendimi sözlerin yüzünden kanatmaktan bıktım Jungkook.
Gökyüzüne gitmek
artık bende mavi olmak istiyorum.
En azından orda acı çekmem.
Çekmem değil mi?
Orda da adilerle karşılaşırmıyım sevgilim?
Çok mu kötüdür orası da?
Yoksa asıl kötü içimde ki duygularım mı?
Kaldıramıyor çünkü
kalbim..
Acıyor.
Şu anda bir sokaktayım sevgilim.
Soğuk karanlık bir sokak.
Yağmur yağıyor.
Ölümümü kutsal kılıyor sanki.
Sanki..
Gökyüzü benim için ağlıyor gibi.
Benim şu aciz ve acınası halime ağlıyor gibiydi.
Bu nedensizce beni mutlu hissettirmişti.
Uzun zamandır değerli olduğumu düşünmemiştim.
Düşünsene bulutlar beni kutsamak adına benim için ağlıyorlar.
Elimde gümüşü dahi bakınca insanın tüylerini diken diken edebilecek renkte bir silah var.
Üzerine mükemmel işlemeler kazınmış.
Ah bide bizim aşkımızın başladığı ilk tarih.
Bunu ben kazımıştım.
Çünkü nedensizce senin benden bir gün gideceğini biliyordum.
Yıllarca kendimi kandırdım.
Aptal tarafım biliyordu Sevgilim
Kahretsin biliyordum.
Bu kadar ağır olacağını hesaba katmadan.
Ama ölümümün nedeni olmak sevgilim
Bu sana da ağır gelmeli.
O güzel kadına söyle sen Sevgilim diye hitap edilmekten çok hoşlanırsın.
Çünkü ben sana her sevgilim dediğimde gözlerinin içinin parladığını görmüştüm.
O kadının gözlerine de aynı parlaklıkla baktın mı sevgilim?
Çünkü ben her zaman bakışlarınla özel hissettim.
Heryerim sırılsıklam.
Biraz sonra kanım tüm zemini kaplayacak.
Biliyorum belki görenin korkacağı ya da dönüp bir tekme daha atacağı aciz bir görüntü olacak ama elimden sadece özür dilemek geliyor.
Ölümüm yağmur tarafından kamufle edilecek.
Kanımı zeminden o temizleyecekti.
Telefonumu çıkarıp son kez fotoğrafına her gün yaptığım gibi tekrar baktım.
Öptüm.
Diğer cebimden titreyen ellerimle kulaklığımı çıkardım.
İçimin yangınını azaltmasını ümit ederek bastım tuşa.(medya)
Son 1 dakika.
Silahın güvenliğini kaldırdım ve en çok acıyan yere doğrulttum.
Bu acından kurtulmak için çırpınan
yerime.
Kalbimin üstüne dayadığım silahla
müziğin yüksek notasını bekledim.
Şarkı yavaş yavaş yüksek notaya yaklaşıyordu.
Gözlerimi yumduğumda doruktaydım
aşağı atlamayı bekleyen aciz kendimi görüyordum.
Bekledim.
Yaklaşan melodiyle..
Tıpkı ölümüm gibi.
Tıpkı aşkımızın en güzel zamanlarına geri döner gibi..
Ve sona yaklaştık
Yüksek notayı duymamla gözlerimi daha da sıktım
Gözümden akan tek damla yaş tüm göz yaşlarımın temsilcisiydi.
Tetiği titreyen ellerimle ittirirken
Bir anda o ıssız sokakta silahın patlama sesi duyulmuştu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 03, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SilenTdeaD|Taekook Where stories live. Discover now