Ü Ç Ü N C Ü B Ö L Ü M

Start from the beginning
                                    

Böyle düşünmeye devam edersem sonunda delirirdim herhalde. Kafamı pencereye çevirdim. Kar hafif hafif yağıyordu. Ayağa kalkıp pencerenin yanına gittim. Yerler kar tutmuştu. Bu güzel manzara karşısında içim huzur doldu. İstanbulda yaşıyordum. Bu yüzden kar pek yer tutmazdı. Acaba dışarı çıkmak istediğimi söylesem izin verirmiydi. İzin vermesi için onun yanına gidecektim. Arkamı döndüğümde birden onu gördüm. Koltuğa oturmuş bana bakıyordu. Yavaş adımlarla yanına doğru yaklaştım. Karşısındaki koltuğa oturdum.

"Sana bir şey sora bilirmiyim?." Sorum karşında biraz şaşırdı. Onunla konuşacağımı pek sanmıyordu herhalde.

"Sor" dedi kısaca.

"Şey adın ne?" Bunu sormamı beklemiyordu herhalde. Dudağının kenarı yana kıvrıldı.

"Ateş KARAN" Ateş diye fısıldadım içimden

"Adı gibi ateş olan adam. O yaşadığı aşk sayesinde alev alev yanmış adam. O Ateş Karan"

"Bir şey daha sora bilirmiyim" diye fısıldadım. Kafasını evet anlamında salladı.

"Dışarı çıka bilirmiyim. Söz veriyorum kaçmayacağım." Gözlerinin içine masum bir bakış attım.

"Neden." diye sordu.

"İstanbul'da yaşıyorum biliyorsun. Bu yüzden yerler pek kar tutmuyor. Sadece biraz karla oynamak, karda yürümek istiyorum. Lütfen!"

"Peki." sevinçle kalkıp zıplama başladım. Hemen kaldığım odaya dönüp gardıropu açtım. Geçen sefer içerisinde gördüğüm montu alıp üzerime geçirdim. Tekrar hızlı hızlı salona geçtim. Ateşe baktığımda o da montunu ve ayakkabısını giymiş beni bekliyordu. Yanına gidince önüme ayakkabılıktan aldığı botu koydu. Botları heyecanla ayağıma giyip kapıyı açmasını bekledim. Kapıyı açtıktan sonra hemen dışarıya çıktım. Elimi kara uzatıp avuçladım.

O an arkamdan onun sesini duydum. Arkamı dönüp "Ne var" şeklinde baktım.

"Yaklaş" dedi. Yanına doğru ilerledim. Daha önce fark etmediğim eldiveni bana uzattı. Elinden eldiveni alıp ellerime taktım. Ben eldivenle uğraşırken kafama birden bir şapka geçirmesi bir oldu. Kafamı eldivenden kaldırıp ona baktım. Dağılmış saçlarımla eminim çok komik görünüyordum.

Ateş elini kaldırıp saçlarımı düzeltmeye başladı. Saçlarımı düzeltirken bile gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Saçımı düzelmeyi bırakıp elini yanağıma koydu. Baş parmağıyla yüzümü olmayınca çekilmek istedim ama bedenim kas katı kesilmişti sanki.

"Çok güzelsin" diye fısıldadı. Nefesi yüzü yalayıp yuttu. Evet güzrlolduğumu düşünmesi biraz hoşuma gitmişti ama o beni kaçırmıştı, beni burada zorla alı koyuyordu. Hemen kendimi geri çekip bir kaç adım geriledim.

Onu umursamamış gibi yapıp karla oynamaya devam ettim. Kendimi yere atıp karın üstünde debelendim. Bir İstanbul'lu için bu durum çok güzel, huzur vericiydi. Karla epey oynadıktan sonra etrafıma bakınız Ateş'e baktım. Arkası dönük bir şekilde telefonuyla ilgileniyordu. Aklıma gelen şeyle hemen yerden bir avuç kar aldım. Karı elimin içinde iyice sıkıp Ateş' e doğru nişan aldım.

Karı fırlatıp olacakları beklemeye başladım. Kar tam kafasına isabet edince gururla bağırdım.

"Bu beni kaçırdığın için pislik herif." Ateş acıyla inletir bana döndü. Bakışlarıyla beni öldüre bilse şuan kesin ölmüştüm. Çok sinirli bakıyordu bana. Korkmadım değildi aslında.

Ateş'in yerden kar almasıyla gözlerim Korkuyla açıldı. Ben yere eğilip kar alana kadar ateş kar'ı çoktan bana fırlatmıştı. Omzuma gelen kar canımı o kadar acıtmadı.

Bende yerden kar alıp ona fırlatmaya başladım. Aynı zaman da da bağırıyordum.

"Beni nasıl kaçırırsın sen ya. Yabani herif. Adam kaçırmamı kaldı bu devirde be. Al bu kar'ı da beynine ye de aklın başına gelsin şapşal adama." Bilmem kaçıncı kar'ı ateşe fırlattım. Artık elim yorulmuştu. Pes etmiş kar atmayı bırakmıştım. Taki yüzüme doğru gelen kar'ı görmemle yüzüme değmesin diye yere doğru eğilecekken yeri boylamam bir oldu. Kardan kurtulmuş ama yeri de boylamıştım.

Ayağa kalkıp ona hesap soracakken üzerime doğru gelen şeyi görmem çığlık çığlığa bağırmam bir oldu.

"ATEŞ!"

Hemen Ateş'e doğru koşmaya başladım. Az bir mesafe kala kucağına atlamam la kendimi sıcacık ve güvenli kollarda bulmam bir oldu. Kekeleye Kekeleye konuştum.

"A. ateş kö..kö..pek" köpeğin havlamasını duymamla Ateş' daha çok sarıldım. Ateşin kahkaha sesini duyunca kafamı kaldırıp ona baktım.

"Ne gülüyorsun ya. Korkudan ödüm patlayacak ölücem gidicem bu dağ başında"

"Merak etme ölmezsin. Hem o benim köpeğim birşey yapmaz." beni belimden daha çok tutup içeri doğru yürümeye başladı.

"Tamam indir beni yürürüm ben." içeriye girip kapıyı kapattı. Tek iliyle beni tutup tek eliyle de ayakkabılarımı çıkardı.

"Sen iste ben seni ömür boyu sırtımda taşırım güzel gözlüm." kulağıma doğru fısıldadığı cümleyle kalbim çok hızlı atmaya başladı. Kafamı önüme eğip konuşmadım. Ben konuşmayınca o da konuşmadı. Birlikte benim kaldığım odaya geçtik. Beni yatağın üzerine bıraktı. Üzerimden neredeyse her yeri ıslanmış montumu çıkarıp bir yere koydum. Ani gelen titreme hissiyle ellerimi birbirine sürttüm. Bir anda hapşurunca Ateşin garip bakışlarını üzerimde hissettim.

Elini kaldırıp alnıma koyunca ağzından bir homurdanma sesi duydum.

"Ateşin var. Tabi dışarıda çocuklar gibi oynarsan olacağı bu. Seni bir daha karda oynatmayacağım. Üzgün mavilerimi onun siyahlarına diktim

"Ya hayır. Hem dışarı çıktığım için olmamıştır ki dün soğuk suyla duş alınca oldu herhalde."

"Hey Allahım. Kızım sen adamı deli mi edicen. Soğuk suyla niye banyo yaptın. Manyak mısın sen?"

"Sensin manyak. Keyfimden değil ya, sıcak su akmadı ne yapayım." Ateş ağzının içinden mırıldandı. Hey Allahım sen bana sabır ver

"Yanıma gelip diyemedin mi aptal."

"İkide bir bana hakaret edip durma. Beni kaçıran, beni hırpalayıp bağıran çağıran bir adamın yanına gidip ne deseydim 'suyu ayarlayamadım gelip ayarlarmısın' deseydim."

"He aynen öyle diyecektin."

"Ama demedim. Ve şuan hastayım, yorgunum, ve üşüyorum. O yüzden rahat bırak beni." Siyah gözleri bütün yüzümü inceledikten sonra yatağın yorganını kaldırdı.

"Gir içine biraz dinlen ben sana çorba yapıp geliyorum." yatağa girip uzandım. Üzerime yorganı örtüp odadan çıktı. Yorgunluktan ve ateş yüzünden gözlerimi açık tutamadım. Ateş gelene kadar biraz uyusam birşeycikler olmazdı herhalde. Gözlerimi kapatıp derinlere daldım..

                                   «BÖLÜM SONU »

Üçüncü bölümden herkese merhaba.

Keyifle okuduğunuz bir bölüm olmasını diliyorum. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Diğer bölümde görüşmek üzere.

Sevgilerimle, Asya

İnstagram|Yldz_asya

SaplantıWhere stories live. Discover now