Bölüm 40

204 17 8
                                    

Sumin'in Bakış Açısı

Eşofmanlarımı çantama koyup üzerime mor renk bir elbise seçtim. Bir yandan da hazırlanması için Hunji'ye bağırdım.

"Hazır mısın?"

"Sormana gerek var mı?" Kapının aralığından kafamı uzattım ve Hunji'ye yüzümü astım.

Saçlarımı tarayıp tekrar kapının önüne koştum. Birkaç dakika içinde şirkete gitmek için evden çıkmıştık.

Şirkete vardığımızda dans stüdyosuna yöneldik. Hunji ve benim haricimdeki stajyerler 3 günlük izin almışlardı, bu yüzden de hepsi ailelerinin yanına gitmişti. Aileyle aynı şehirde yaşamanın tek avantajını yaşayarak eve gitmek zorunda kalmamıştık. Onun yerine birkaç gün önceden Hoseok'la konuşup anlaşmıştık, bugün beraber pratik yapacaktık.

Stüdyodan içeri girdiğimizde her yer karanlıktı. "Burası neden bu kadar karanlık?" diyip püfledim ve anahtara dokunup ışığı açtım. Işıkların açılmasıyla beraber konfetiler patladı ve üyeler bağırmaya başladı. Öyle sıçramıştım ki korkudan bayılacaktım.

"TEBRİKLER!!" Bütün üyelerin hepsi aynı anda söylemişti.

"Ah! Bu konfetilere alışıyorum yavaş yavaş." dedi Hunji gülerek. O sırada Namjoon öne çıktı,

"Özel olarak kutlamak istedik." dedi Namjoon.

"Tabii ki kutlayacağız, bizim emeğimiz de var." dedi Yoongi kenardan. Hunji'nin o anda gözlerini devirdiğini hissedebiliyordum ama Hunji'ye bakmak yerine gözlerim sürekli Jimin'i arıyordu.

Jin tebrik edermiş gibi Hunji'ye sarılmıştı ama aklı başında olan bir insan bu sarılmanın tebrik amaçlı olmadığını bilirdi, birbirlerini çok özlemiş gibi görünüyorlardı. Ama Yoongi bu durumdan pek hoşnut değil gibiydi. Jin'le aralarındaki durumu anlamaması için hemen yanına gidip ayrıca teşekkür ettim.

Hoseok odanın ortasındaki masaya hediye paketlerini özenle diziyordu. Kafasını kaldırıp benimle göz göze geldi. Sonra da beni kolumdan tutup paketlerin olduğu tarafa doğru götürdü.

"Gözlerini kapat ve bir kutu seç. Hunji ile anlaşamazsanız o zaman taş-kağıt-makas oynarsınız." dedi gülerek. Gözlerinin içi parlıyordu. Etrafıma baktım. Herkes ayrı bir mutlulukta kutuyu seçmemi bekliyordu. Jimin yoktu. Yutkundum ve gözlerimi kapatıp kutulara doğru gittim. Sonra tekrar döndüm,

"Hunji neden seçmiyor?"

"Gerek yok, en küçüğümüz sensin." dedi Hunji. Jin'in yakınında olması ona güzel bir enerji veriyordu.

Gözlerimi tekrar kapatıp kutuya doğru gittim. Bir kutu seçip tekrar aralarına döndüm. Gözlerimi açtığımda mavi bir kutu seçtiğimi gördüm, neyse ki mavi en sevdiğim renkti.

Hepsi başımda toplanmış paketi açmamı bekliyorlardı. Kutunun paketini dikkatlice açıp orijinal kutusuna ulaştım. Gözlerim kocaman olmuştu. Ellerimin arasında Gucci paketi duruyordu.

O sırada odanın kapısı açıldı ve Jimin elinde pastayla içeri girdi. Elindeki pastayı masanın üstüne bıraktı, sonra da kenara çekilip duvara yaslandı. Bana bakmıyordu. Bakmasını da istemiyordum çünkü ona kırgınlığım asla bitmeyecek kadar büyüktü. Yine de içimdeki aptal bir ses Jimin'in gözlerini gözlerimde yakalamak için hala umut besliyordu.

Elimdeki pakete geri döndüm ve sonunda tamamını açtım. Elime bir not gelmişti. notu avucumun içine sıkıştırıp hediyeyi açtım. Boğazlı, tüllü, açık pembe bir elbiseydi. Çok zarifti.

 Taehyung'a döndüm,

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

 Taehyung'a döndüm,

"Çok teşekkür ederim Taehyung, çok beğendim." dedim elbiseyi göğsüme bastırarak. Taehyung önce gülümsedi, elbiseyi inceledikten sonra kaşlarını çattı,

"Üzgünüm Sumin ama benim aldığım hediye değil. Gömlek tarzı bir şey olması gerek."

"Oh! Neyse, ne fark eder ki? Gerçekten düşünmeniz yeter." diyebilmiştim. Çok utanmıştım, yanaklarım kızarıyor olmalıydı.

"Ee..Notu okumayacak mısın?" diye sordu Taehyung, gözleri meraklı bir şekilde notu arıyordu. Elimde sıkıştırdığım notu açıp içimden okumaya başladım,

 Elimde sıkıştırdığım notu açıp içimden okumaya başladım,

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

Kelimeler boğazımda düğümlenmişti. Başımı kaldırıp bizden uzakta duran Jimin'e baktım. Sonunda gözlerimin içine bakabilmişti. Hediyesini seçtiğimi biliyordu ve de notunu okumamı bekliyordu. Son kez isteğini gerçekleştirmek istedim,

"Çok çalıştınız, öncelikle başarılarınız için tebrik ederim:

Hediyemi seçecek kişinin kim olduğunu bilmiyorum. Umarım beğenir ve ilk resmi kutlamanda giyersin.

-JUNG HOSEOK"

İki insanın şaşkın bakışları arasına hapsolmuştum.

[✓] no story «book 1»Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang