Punishment

1.3K 83 116
                                    

"Petrificus Totalus!"

-

Hermione, Malfoy'la birlikte yere düşen Ron'a baktı. Yüzünü buruşturmuş, kalçasını tutuyordu. Hızlı adımlarla yanına gitti ve elini Ron'a uzattı. Ron elini tutsa bile onu yukarı kaldırmak gerçekten de zordu.

"Harry, yardım etsene be çocuk!"

Harry ise Hermione'ye bir kahkahayla cevap verdi. Bu hareketi üzerine genç kız kaşlarını çatıp Harry'e bakınca, "Tamam, tamam. Geliyorum." dedi ve birlikte Ron'u yerinden kaldırdılar.

"Saolun."

"Önemli değil Ron. Ama biraz az yemek yesen çok iyi olacak."

"Hermione?"

"Efendim?"

"Benim kıçım acıyor sen hâlâ yemek diyorsun."

Hermione sırıttı.

"Herneyse. Malfoy'u farkedince -daha doğrusu saçlarını farkedince- Ginny'i şatoya gönderdim. E sonrasını biliyorsunuz zaten. Hadi, başka biri daha gelip Ron'un kıçını acıtmadan önce gidin."

Kızıl saçlı genç sendeleyerek Harry'nin yanına geldi ve kolunu tuttu. İki büyücü garip bir şekile girerken, genç cadı o karışıklığın içinde ikisinden birine ait yukarı kaldırılmış orta parmağı seçebilmişti.

Büyük bir kahkaha attı. Sandığı kadar da zor olmamıştı veda. Çünkü biliyordu ki; Harry ve Ron illa ki bir yolunu bulup geri dönecekti. İnanıyordu.

Umutluydu.

Birkaç saniye daha orada dikildikten sonra bakışlarını yerde yatan sarı saçlı çocuğa çevirdi.

Malfoy.

Vücudunda yine şu nefreti hissetti. O pislik safkan, tam da savaş sırasında Hogwarts'ı bırakıp yine o korkak babasına koşmuştu. Malfoy, güçlü bir büyücüydü. Aynı zamanda ne kadar inkar etse de 'zekiydi'. O lanet Karanlık Tarafa geçmeseydi, genç cadı emindi ki Hogwarts'a büyük bir yardımı dokunurdu. Ama bunlar sadece birer varsayımdı.

Malfoy bir korkaktı. Ve adi. Ondan tüm hücreleriyle nefret ediyordu.

Derin bir nefes aldı ve yere çömeldi, başını hafiften Malfoy'a doğru eğdi. Sadece gözlerini oynatabilen Malfoy'un gözleri anında erimiş çikolata tonundaki gözleri buldu.

Genç Malfoy varisi korkuyordu, eğer burdan kaçamazsa Karanlık Lord kızardı. Hem de çok kızardı. Zaten görevinde başarısız olmuştu; yani kısmen. Weasley'i kaçırmış olsa bile Granger buradaydı. Ama Salazar aşkına; onu esir almışlardı. Hem Granger hem de Weasley burada olsa bile hiçbir bok yapamazdı ki. Başarısız olmuştu.

Draco Lucius Malfoy, Lord'unun verdiği görevden caymıştı.

"Seninle ne yapacağız bir bakalım, Malfoy'cuk."

Malfoy, Granger'ın alayla bakan suratına bir lanet atmak istese bile daha parmağını bile oynatamıyordu. Ama bu içinden o Granger'a lanet okuyamayacağı anlamına gelmiyordu.

The Mask (Dramione)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin