13. Gelenler ve Tepkiler

Depuis le début
                                    

Çok geçmeden komutanlar eşyaları sırtlamalarını söylemişti. Birkaç adım daha ilerlemişlerdi. Hiddarunların dur emirlerini dinlemeden yola devam edeceklerdi ki kılıçlar çekilip yaylar gerilince gelenler durmak zorunda kalmıştı.

Herradenler kaleye girmek istemiş ama Seferdarlar buna izin vermemişti. Bunun üzerine ayak üstü bir antlaşma yapılmıştı. Herradenler ellerindeki belgeye göre kaleye girme izinleri olduğunu söylemişti. Hiddarunlar ise bu belgeyi almak için kızıl kanatlı bir nöbetçi elçi olarak seçmişlerdi. Elçi seçilen nöbetçi silahlarını Seferdarbaşı'na verip vakit kaybetmeden Herradenlerin yanına gitmişti. Olası bir saldırı durumuna karşı her iki taraf da kılıçlarını çekmeye hazır bekliyordu. Amenia iyice korkmuş, olduğu yerde sıkıştığını hissediyordu.

Nöbetçi vakit kaybetmeden komutanlar ile konuşmaya başlamıştı. Bu sırada Eran ile İro birbirleriyle konuşup neler olacağını tahmin etmeye çalışıyorlardı. Olur da giden nöbetçiyi öldürürlerse ya da daha kötü bir senaryoyla erken giden Herradenler de arkada pusudaysa neler yapacaklarını kararlaştırıyorlardı.

Nöbetçinin Gama komutanları ile konuşması sırasında Herradenlerin ve Hiddarunların arasında görünmez bir çizgi oluşmuştu. Andarun ile batı yolunun arasında dost için fazla uzak düşman için fazla yakın bir mevkide karşılıklı beklemektelerdi. Bu sınır dakikalardır korunuyordu. Sessizlik sağlanamamıştı, artık günün son ışıkları Herradenlerin sırtına vurmaya başlamıştı. Kızıl huzmeler içinde gelenlerin yüzlerini seçmek oldukça zorlaşmıştı.

Aradaki boşlukta silueti gölgede kalan biri görününce Hiddarunlar kılıçlarını çekmeye hazırlandı. Seri adımlarla ilerleyen kişi kaleye yaklaşınca onun bir kaç dakika önce  giden nöbetçi olduğu anlaşılmıştı. Sağ elinde bir parşömen tutuyordu. Yüksek sesle kapının başındaki nöbetçilerin çekilmesini emrediyordu. Elindeki parşömende ne yazdığını birazdan Baş Seferdarlara ve Prenssoy Eğitmenlerine iletecekti. Nöbetçinin yüzündeki meymenetsiz ifadeden anlaşılıyordu ki bu yazı yüzünden Herradenler kaleye alınacaktı.

☆☆☆

"Bu nasıl olur!" Gar'hun'un öfkeli sorusuna cevap elinde tuttuğu parşömende gayet açık ve anlaşılır bir dilde yazılıydı. Altın renkli gözleri ejderha kanından el yazmasını hiddetle tekrar ve tekrar okuyordu.

  Andarun Kalesi'ne

 Her arf olduğu gibi gönüllü Herradenlerin Andarun Kalesi'ne gelişi bu yıl erken gerçekleşecektir. Üstelik Krallığın ve beş kavmin reislerinin haberlendirildiği gibi bu arfta farklı ırklar da kalede kalacaktır. Bunun nedenleri ise; geçen arf istenilen vergilerin geciktirilmesi, kabileler arası savaş nedeniyle Herradenlerin alması gereken ham maddelerin temin edilmemesi, Andarun Kalesi'nde yasaklanmış ilim ile uğraşıldığı söylentileri ve gizli örgütlerin Herradenler için tehdit oluşturmasıdır. Kaledeki güvenliği sağlamak ve olası tehditleri bertaraf etmek için bu arf  Eria, Lutha, Yosa, Piera, Purpura ve Gama ırkları da gönüllüdür. Bu karar Kadim Feuro Albauro ve Kralınız IV. Ra-nun tarafından onaylanmıştır. 

 Yeni arfınız şimdiden kutlu ve huzurlu olsun. Sulhun daim olması dilekleri ile, yüce Alaban'ın Nuru Andarun Kalesi'ne olsun. 

 Kadim Feuro Albaura
ve Kralınız IV. Ra-nun 

 Ra-nun 

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
HİDDARUN *Düzenlenecek*Où les histoires vivent. Découvrez maintenant