3. Kısım Sonu -FİNAL- Bölüm 14

Start from the beginning
                                    

Kendimi suçlamakla meşgulken gözlerimi yeniden Gaia'ya çeviriyorum ve şehir için içimde bulunan en küçük umut kırıntısı bile tamamen kaybolup gidiyor. Yüzlerce kişi, tuz buz olmak üzere olan kalın cam duvarın arkasında, hayatlarını kurtarmak için kaçışıyorlar ama ne yazık ki gidebilecekleri hiçbir yer yok. Kendi mezarları içinde hapsolmuş durumda olduklarını görmek, tarifsiz bir acının içimde yükselmesine neden oluyor. Boğazıma düğümlenen bu duygu beni nefessiz bırakıyor. Onları hayal kırıklığına uğrattın Lara... Başaramadın... Beceriksizliğin yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu...

Şehre sular acımasızca dolarken oluşan patlamalar, sanki sonsuz bir transa girmeme neden oluyor. Artık yaşamak istemiyorum... Osiris'te oluşan sarsıntıların bile neden gerçekleştiğinin ayrımına varamayacak bir durumdayken, gözlerim kararıyor ve bulunduğum yere çöküyorum. O sırada Lanila ve Tenn'in beni kollarımdan tutup kaldırışını hayal meyal fark ediyorum. Osiris'in koridorlarında Tenn'in yardımıyla ilerlerken, çocuğun bana sürekli "Kendine gel Lara!" "Senin suçun değil Lara!" "İyi misin Lara?" gibi sözler söylediğini duysam da, bunlar bana sanki dünyanın en anlamsız cümleleriymiş gibi geliyor. Osiris'teki mini denizaltılardan birine binişimiz, canavardan ayrılışımız, yüzeye olan yolcuğumuz, sonra da Laterani'ye gidişimiz o kadar bulanık ki...

Havada şiddetli patlamalar yaşanırken, Gaia'da tahliyeyi bekleyen o tatlı küçük kız sürekli gözlerimin önüne geliyor ve şu anda ölmüş olduğuna inanamıyorum. Hepinizi hayal kırıklığına uğrattım... Annem korkudan deliye dönmüş bir şekilde bana sarılıp öperken, ona sadece boş gözlerle bakabiliyorum. Laterani her darbe aldığında, çevremdeki insanların attığı çığlıklar, beni adeta daha da toplanamaz şekilde parçalara ayırıyor. Sonunda içimde sıkışan bütün duygular, şiddetli bir patlamayla gözyaşı seline dönüşüyor. "Kurtaramadım anne... Onları kurtaramadım... Öldüler... Benim yüzümden..." Annem bana sadece tek bir cümle ile cevap veriyor ve ardından başımı göğsüne gömüp bana yeniden sıkı sıkı sarılıyor. "Bizi kurtardın."

Yaşadığımız çatışmadan kaynaklanan bütün sesler kesilip ortam tamamen sakinleştiğinde, ağlamaktan gözlerimde akacak yaş kalmadığını fark ediyorum. Sanki bütün bedenime ardı ardına bıçaklar saplanıyormuş gibi acı çeksem de, bir anda aklıma gelen kardeşim beni kendime getiriyor. "Anne, Lena... Lena iyi değil mi? Güvende değil mi? Kardeşim nere..."

Kadın daha fazla endişelenmeme izin vermeyip sözlerimi yarıda kesiyor ve canım kardeşimin Christina ile birlikte olduğunu söylüyor. O sırada Tenn'in de yanımda olduğunu ve endişe içinde bana baktığını fark ediyorum. Çocuğa dönüp önce ekibinden herkesin güvende olup olmadığını, sonra da neler yaşandığını soruyorum. Çünkü kendimi ne kadar zorlasam da, kafamda dönüp duran parçaları birleştiremiyorum.

Tenn, kendisine sorduğum sorunun üzerine, annemin iznini alarak beni elimden tutuyor ve kadının yanından biraz olsun uzaklaştırıyor. Sanırım bana her ne söyleyecekse, bunu yalnız yapmayı tercih ediyor. Bu kadar insanın sıkış tepiş doldurduğu bir yerde baş başa kalmak pek mümkün olmasa da, en azından bana anlatacaklarını annemin duymadığından emin oluyor. "Doria denizaltılarına teker teker saldırma emrini verdikten sonra, Osiris'in aldığı bir darbe nedeniyle dengeni kaybedip başını kontrol paneline vurduğun sırada Gaia'ya bakıyordun. Sonra seni çöktüğün yerden kaldırdık ama söylediklerimize hiçbir tepki vermiyordun. Ne yapacağımızı bilemez bir haldeyken, Laterani'nin bizimle iletişim kurmaya çalıştığını fark ettik. Lanila'nın onlara söylediklerini yeniden düşünmüşler ve geri dönmeye karar vermişlerdi. Onlara durumla ilgili bilgi verdiğimiz sırada bay Lowen, en başta yaptığı öneriyi tekrarlayıp, seni de yanımıza alıp gitmemiz konusunda ısrar etti. Son Doria denizaltısının da sulara gömüldüğünden emin olduğumuzda, Laterani'ye doğru yola çıkmaktan başka çaremiz yoktu. Geride sadece bay Lowen kaldı ve Osiris'i bölgeden olabildiğince uzaklaştıracağını, ardından güvenli olduğuna karar verdiği bir yerde, olabildiğince derinde geri dönmemizi bekleyeceğini söyledi. Hatta bu yıllar sürse de kendisi için sorun olmayacağını zoraki bir gülümsemeyle sözlerine ekledi. Son olarak, Osiris'in içinde bulunan ve insanlıktan geriye kalan en değerli şey olan, geçmişte dünya üzerinde yaşamış canlıların DNA'larını ne olursa olsun güvende tutacağını sana söylememizi istedi."

Gaia'da hayatını kaybeden insanlar gibi, onları da hayal kırıklığına uğrattığım için Tenn'den özür dilemek üzereyken, çocuk soluklanmak için verdiği arayı konuşmama fırsat vermeden sonlandırıyor. "Keşif gemilerinden biri bizi almak üzere yüzeye geldiğinde, Laterani de iki tane büyük boyutlu düşman savaş gemisine karşı elinden geleni yapıyordu. Geriye kalan Doria filosu da havadaki savaşa eklendiği sırada, içinde bulunduğumuz araç Laterani'nin hangarına ulaşmayı başardı ve ardından, o sırada aldığımız darbelere rağmen, biraz da şansın yardımıyla sıçramayı gerçekleştirebildik. "

Anlattıkları bittiğinde Tenn'e sarılıyorum ve az önce söylemem için izin vermediği kelimeler dudaklarımdan dökülüyor. "Çok... Üzgünüm..." Tenn sözlerimi duyduğu gibi bana sarılmayı bırakıyor ve omuzlarımdan sıkı sıkı tutup doğrudan gözlerimin içine bakıyor. "Yapabileceğin hiçbir şey yoktu Lara. O yüzden kendini suçlamayı bırak ve etrafına bak. Gördüğün herkes senin sayende hayatta. Eğer önlerinde bir gelecek varsa, bunu onlara sağlayan sensin. En zor şartlarda olsan bile, sen bunu kabullenmeyip durumu değiştirmeye çalıştın ve başarmak için deneyebileceğin her şeyi denedin. Benim askeri bir eğitim aldığımı biliyorsun ama senin yaptığın bu kahramanlığı hayatım boyunca gerçekleştirebileceğimi düşünmüyorum."

Nexalı asker konuşurken o kadar içten görünüyor ki, ona gerçekten inanıyorum. Çocuğun bende yarattığı farkındalık nedeniyle kendimi biraz olsun iyi hissetsem de, yine de yaşadığım acı bir nebze olsun azalmıyor. Sanırım ömrüm boyunca bu duygu benim bir parçam olacak ve umarım bir gün, bu konu ile ilgili kendimle barışmayı başarırım...

Dünya'da sonlanmış ve Nexa'da başlayacak olan hayatlar, Laterani'yi dolduran her Gaialı için ayrı bir macera anlamına geliyor. Tenn ile el ele tutuşmuş, önümüzdeki pencereden uzayın sonsuzluğunu izlerken, gelecekte beni nelerin beklediği ile ilgili hiçbir şey düşünemiyorum. Tek aklıma gelen, Doria adındaki acımasız düşmanın hala orada olduğu ve bize verdikleri zararlar nedeniyle onlardan almak istediğim intikam duygusu. Ruhumu çepeçevre saran, içimde fırtınalar koparan bu duyguya ne kadar karşı koyabileceğimi bilmiyorum. Eğer bu mücadeleyi kazanamazsam, hissettiğim öfkenin beni bambaşka bir insana çevireceğinden korkuyorum. Başka bir Lara... Acımayan... Çevresine duvar ören ve duygulara kendisini kapamış bir Lara... Sadece tek bir şey isteyen... Bir Dorialı daha öldürmek... Öldürmek isteyen bir Lara...

GaiaWhere stories live. Discover now