2. bölüm İlk Aşk

12 1 0
                                    

Artik Eren den başka birşey düşünmez olmuştum. Ona galiba gerçekten aşık olmuştum ya da öyle mi sanıyordum hem bilmiyordum ki aşk nasıl oluyor ?
Bu arada dershanede Eren in eski sevgilisi var Gül. Hayatımda hiç görmemiştim aslında kendisi dikkatimi çekene kadar. Güzelliğinden falan etkilenmedim yanlış anlamayın kendisi zorla benim dikkatimi çekti. Sanırım kendisi unutulmayi hazmedemedi ya da beni çok kıskandı ya da gerçekten kompleksliydi bilmiyorum ama benden nefret ediyormuş. Ben kimin benden nefret ettiğini bile bilmiyorken ona ters ters baktığımi ve bana bunun hesabını soracağıni söylemiş. Keşke kim olduğunu bilseydim de gerçekten baksaydim ama dedim ya sanırım hazmedemedi. Ben kavga olaylarına bugüne kadar hiç tercih ederek karışmaya birisiyim çünkü bende doktorun deyimiyle "öfkeyi kontrol edememe" hastalığı var. Hastalık diyorum çünkü doktorum bunun bir hastalık ve tedavi edilebilir olduğunu söylemişti. Onun için karışmak istemiyorum çünkü ne yapacağımı ben bile bilmiyorum. Ben tabi ki bu yüzden hep geri de durdum fakat bir gün gene kantinin terasında Banuyla oturduk. O sırada diğer arkadaşlarda gelince ben boş sandalye almak için arka masaya gittim. O da Gül ve arkadaşlarının masasiymis farketmedim. "Sandalyeyi alabilir miyim boşsa" dedim kibar bir şekilde. Aralarından kilolu esmer siyah saçlı bir kız " Düşünelim biraz ne dersin Gül verelim mi? Yok ya vermeyelim en iyisi" diyip hep beraber gülmeye başladılar. Sonrasında tabiki bende film koptu. Nasıl o sandalye kızın kafasında kırdım hatırlamıyorum en son müdürün odasindaydik.
Bu olaydan sonra yanımdan geçerken kafalarını bile kaldirmadilar hatta beni çok seviyorlarmis, cok iyi bir kız mışım :) insanları anlamak zor yani üstadim!
1 sene böyle çok derse girmeden, Erenle oturup konuşarak, Banu yla dedikodu yaparak ( bu arada Banu Bora yla çıkmaya başladığından benimle pek oturamadi) Aptal Gül ve arkadaşlarıyla uğraşarak geçti gitti ve biz asıl dönüm noktası ÖSS ye geldik.
Sınavın olacağı gün heyecandan ölüyorum hepimiz sanıyoruz ki bu sınavı kazanamazsak hayatımız biter. Şu anda bunu okuyan genç arkadaşlar sizde öyle zannediyorsun biliyorum ama öyle birşey yok. Tabi ki bu sınav önemli ama bu sadece bir basamak! Yani kazanamadiniz diye kimse sizi öldürmuyor ya da evlatliktan reddetmiyor ya da açlıktan ölmüyorsunuz. Bu kadar gözünüze büyütmeyin, o kadar umursamaz olmayın. Sakin kalmayı denerseniz eminim daha başarılı olacaksınız. Nutuk atma bölümünü bitirdiğime göre devam edebilirim.
Ayrıca bir ayrıntı daha sınava Eren le aynı okulda üstelik aynı sınıfta giriyoruz. YÖK BABA yapılır mu bu ama! Ben nasıl konsantre olacağım? Of Allahim nasıl bir sınav bu böyle; aynı anda 2 sınav üst üste olur mu ama bu haksızlık bence. Tabiki sınavı nasıl bitirdim soruları nasıl çözdüm hiç bilmiyorum ama "kalemleri bırakalım" cümlesiyle kendime geldim. Herşey bitmismiydi gerçekten artık? En kotusu dershane bitmişti, okul bitmişti. Peki ben Erenle nasıl gorusecektim?
Sonuçlar açıklanana kadar geçen sürede annemden binbir yalanla aldigim tüm izinlerde Erenle görüştüm. Gorusemedigim zamanlarda 24 saat elimde telefon yine Erenle görüştüm. Peki ya üniversiteyi kazanıp gidersem ne olacaktı? Kazanamazsak daha mı iyi olur acaba? Allahim aşk insana ne saçma sapan dualar ettiriyor. Sen kabul etme nolur.
Sınav sonuçları aciklandi. Eren tabiki kazanamadi zaten kazanan mucize olurdu. Başta da dedim ya en ise yaramaz ama zengin grubun içinde diye onun için kendi de beklemiyordu. Zaten ailesi özele göndereceğini söylüyordu hatta ablası da yurt dışında okuduğu için onu da ablasının yanına göndermelerini söylemişti. Ablası ayrı bir felaket bir insan ondan daha sonra bahsedeceğim. Hatta kendisi için ayrı bir kitap yazmam gerek ama ona o kadar zaman bile harcayamam. Benim sınav sonucum "Kocaeli Üniversitesi Uluslararası Iliskiler" neden inanamadiniz acaba ? Ben okulda zaten başarılı bir öğrenciyim ama dershanede çok derslere giremedim Eren olduğu için ama evde sabaha kada ders çalışan bir öğrenciydim onun için daha iyi yerlere de gidebilirdim ama kader işte.Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Kazandığıma çok sevindim ama Eren ı nasıl bırakacaktım? Ben gitsem de o asla yurtdışına gidemezdi. O gün buluştuk kazandığıma o da çok sevindi ama ayrılacağımiz için üzüldü ama hep yanıma geleceğini merak etmemek gerektiğini söyledi. Yurtdışına gidemeyecegini söylemiştim en başından o da zaten beni bırakamayacagini asla gitmeyeceğini söyleyince az da olsa içim rahatlamışti. Bencillik mi yaptığım bilmiyorum ama o da bana gitme dese bende gitmezdim o durumda sanırım.
Günler o kadar hızlı geçtiki nasıl bitti yaz anlamadım. Her anımı Eren le geçiriyorum, 1 gün görmesem deli gibi özlüyorum. Aşk gerçekten çok güzel bir duygu aci çekmesi olmasa bir de!
Ayrılık günü geldi çattı. Beni görseniz Suriye sınırına savaşa gidiyorum sanki. İki göz iki çeşme agla agla öldüm zaten. Hatta babam "boşver gitme kızım seneye bir daha denersin daha yakın bir yer olur" dedi. Ah canım babam bilse niye ağlıyorum. Evdekilerle vedalaştık, arabaya bindim. Erenle 1 gün önce vedalasmistim ki anca kendime gelebileyim. İzmit é kadar ağladım. Yurda girdiğimde gözlerim davul gibi olmuş; hele o burnuma ne oluyorsa o da şişmiş kocaman olmuş. Aglayinca kendimden nefret ediyorum. Dizilerde ki kızlar ne güzel agliyorlar makyajlari bile akmıyor, bir de bana bak boya ustası gibiyim, yüzümün her yeri farklı bir renk! Bugün benim için yeni bir dönem başlıyor. Artık bende universiteliyim!

SUWhere stories live. Discover now