Gelecekten minik bir kesit "Küllerini savuruyoruz"

933 47 4
                                    

Herkese merhaba, bugün benim doğum günüm... :) Bana en büyük hediye burda sizlerle olmak ve yazdıklarımı paylaşmış olmanın mutluğunu yaşamam oldu.

Bu durumu sizlerle paylaşmak istedim. ;) İleride geriye dönüp baktığımda hem benim için bir hatıra olsun istedim hem de Aşkın Bedeli özel bölümlerinden dolayı başlaması ertelenen Aşkın Ateşi'ni merakla bekleyen sizlere ufak bir alıntı yapmak istedim.

Bu gelecekten kesit olan kısa tanıtımda biraz Altuğ ve Azra ikilisine bakalım dedim.
Birazda Eymen ve Miray'dan da kısımlar var tabi umarım beğenirsiniz. :)

Keyifli okumalar dilerim.

****

ALTUĞ & AZRA

"Sen beni, seni sevdiğim kadar sevmedin. Sevseydin sana benimle gel dediğimde gelirdin. Sana benimle evlen dediğimde hiç düşünmeden bana evet deyip evlenirdin... Benim gibi sevseydin yurtdışına gitme ihtimali aklından bile geçmezdi, benim gibi yansaydın dört yıldır neler çektiğimi nasıl herkesten sırf sen mutlu ol diye uzak kaldığımı bilirdin Azra ama sen ne yaptın?"

Altuğ'un bağrışı evin içinde yakılanırken bu esnada eve gelen Cemal'le Funda oğulları Altuğ'un yukarıdan gelen sesini duyup birbirlerine baktılar. Belli ki geç kalmışlardı.

Cemal yüzünü buruştururken Funda üzgünce baktı kocasına. Oğlunun haykırışını duymuştu ve içi sızlıyordu. Bu aşk uğruna dökülen göz yaşının haddi hesabı yoktu.

Azra'nın yüreği ne kadar yanıyorsa Altuğ'un yüreği de bin beter yanıyordu. Gözlerini kapatıp anne olmanın güçlü duruşuyla derin bir nefes alıp verirken bir kez daha duydular Altuğ'un acı dolu sesini.

"Sevdim, ben seni canımdan çok sevdim Azra ama sen beni benim sevdiğim gibi sevmedin."

Azra Altuğ'un sözleriyle gözleri dolarak baktı sevdiğine. Nasıl derdi ona bunu. Hala ona nasıl aşıktı görmüyor muydu bunu gözlerinde.

Sevmişti Altuğ'un sözlerinin aksine hala onu seviyordu. Onsuz geçen her gününde kahrolarak seviyordu ama dışından göstermemeye çabalıyordu.

Gözleri dolu dolu baktı yüzüne haykıran ve inanamadığı adama. Göz yaşları Altuğ'un söylediklerine dayanamayıp yanağına düşerken Altuğ gözlerini sım sıkı kapatıp derin bir nefes aldı. Azra'nın gözünde tek damla yaş görse dünyayı yakacak raddeye geliyordu.

Gözlerini açıp usulca geri çekilip uzaklaştı Azra'dan ve gardıroba sırtını yaslayıp öylece Azra'ya dolu dolu gözlerle baktı. Canı artık söyleyemeyeceği kadar çok yanıyordu Altuğ'un.

"Ben..."

Azra konuşamayıp sustu. Boğazı düğüm düğümdü. Gözlerini silip derin bir nefes alırken bir an tansiyonu düşmüş olacak ki sendeleyince hemen Altuğ yaklaşıp kolundan tutarak yatağın üstüne oturttu Azra'yı ve dizleri üstüne çöküp Azra'nın yüzüne baktı.

"Ben seni sevdim Altuğ bana bunu nasıl söylersin."

Onun bir zamanlar masum meleğiydi. İlk aşkıydı. Elini tutup öptüğü ilk kadındı. Öpüşmeyi birbirinde keşfettiklerinde ikisininde heyecandan kalbi duracak gibi olmuş ilk denemelerinde pekte bunu beceremeyip kendilerine gülmüşlerdi. Altuğ için Azra nasıl ilkleriyse Azra içinde Altuğ ilklerini yaşadığıydı.

Yutkunup derin bir nefes aldı. Ciğerleri sanki patlayacaktı. Evde kimsenin olmadığını düşünüp patlamış içindekileri Azra'ya dökmeye başlamıştı ve aynı şekilde de devam etti.

Bugün konuşma sırası sanki Altuğ'daydı.

"Bebekken sevdim ben seni. Azra dedikçe gözlerimin içi gülerek sevdim. İlk adımımı bile sana doğru atmışım. Bunun benim için hangi anlamları taşıdığını hiç düşündün mü? Bana hayır derken bunları düşündün mü?"

AŞKIN ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin