7. Bölüm - Okyanus ∞

Start from the beginning
                                    

‘’Ne demek o? Kızım sen değil miydin haftalarca Kerem beni aldattı diye ortalıkta dolanan?’’ dedi ve yatağımın karşısında ki teli koltuğa oturup, bacak bacak üstüne attı. Nihayet gözüne işkence yapmayı bırakmıştı.

‘’Böyle bir aşk yaşıyorsanız, her an tehlikedesiniz demektir. Bende bana karşı takıntısı olan bir kadın tarafından oyuna getirildim. Alaska benim çocuğum değil. Annesi psikolojik bir hasta. Halen tedavi görüyor ve aramızdakilerin gerçek olmadığı ispatladım. Babamın eve yerleştirdiği gizli kameralar sayesinde.’’  Nazik bir şekilde olanları özetlerken bile babama karşı en küçük bir kaş göz hareketi olmamıştı.

‘’Merhaba, Zeynep Hanım.’’ Diyerek içeriye giren doktor, hızlıca bana ve elindeki kağıtlara baktı.

‘’Zeynepcim, bu doktorumuz Beyza Hanım.’’ Dedi Kerem kulağıma fısıldayarak.

Aman sanki anlamadım doktor olduğunu. Alt tarafı düştük, bilincimizi yitirmedik ya.

‘’Çok biliyorsun sen.’’ diye söyledim kendi kendime.

‘’Ne?’’ dedi Kerem tekrar bana doğru eğilerek.

‘’Yok bir şey.’’ Dedim ve doktora doğru baktım.

Elinde ki kağıtlardan kafasını kaldırdığında bana baktı ve tekrar gülümsedi.

Babam oturduğu tekli koltuktan kalkarak bizim yanımıza gelmişti.

‘’Kızımın durumu nasıl? Bugün çıkabilir mi?’’ dedi babam endişeli bir şekilde.

‘’Kızınız buraya düşmeye bağlı bayılma vakasıyla gelmişti. Nöbetçi doktor olarak onunla ben ilgilendim. Bayılmasının kafasını çarpmasıyla bir ilgisi olduğunu düşünüyordum ancak yaptığım tetkikler sonucu bu yüzden olmadığını anladım ve uyumasında bir problem görmedim. Ve endişelendiğim şey Zeynep’in sağlığı değildi.’’ Dedi ve bize bakarak derin bir nefes aldı.

Kafamı kaldırıp buklelerim arasından Kerem’in şaşkın suratıyla karşılaştım.

‘’Ne demek istiyorsunuz?’’ dedi Kerem hızlıca.

O sırada derinlerden bir müzik sesi duyulmaya başladı ve bütün gözler babamın üstünde toplandı.

‘’Pardon, çok pardon. Bunu açmam gerek.’’ Dedi ve cebinden çıkarttığı telefonuyla birlikte odanın dışına adımını attı.

‘’Sizi dinliyoruz.’’ Dedim bu defa.

‘’3 haftalık hamilesiniz Zeynep Hanım. Kadın hastalıkları konusunda bir bilgim olmadığı için sizi burada tuttuk ve doktorumuz Murat Bey’in gelmesini bekledik. Birazdan sizi ultrasona götürmek için gelecekler. Hazır olun lütfen.’’

Ne? Hayır hayır hayır.

Ağzım bir karışık açık halde karşımdaki doktora bakarken, babam kapıdan içeri girdi ve sessiz çığlıklarımızla karşılaştı.

Bir bebek. Bir bebek. Benim içimde bir bebek. Benim bebeğim. Sayer’in bir parçası. Bizim bebeğimiz.

Kerem’in tepkisi şu an belirsizdi. Hiçbir tepi göstermiyordu. Şok geçiriyor olabilir miydi?

Yatağın içinde kendimi topladıktan sonra sırtımı dikleştirdim ve Kerem’in koluna bir cimcik attım.

Hiçbir tepki yoktu.

Utangaçlıktan yerin dibine girmek istemiyorsam önce babamı göndermek zorunda olduğumu fark ettikten sonra Sayer’i bir anlığına boş verip, babama döndüm.

Anadolu EfesWhere stories live. Discover now