Dokuzuncu Bölüm: Kurabiyecik Ne Güzel Bir İsim

Start from the beginning
                                    

Tabağı Lynn'e uzattığımda kafasını iki yana sallayarak reddetti.

"Şu an diyetteyim o yüzden..."

"Lillian, diyette olmana gerek yok," dedi Brennan başka bir kurabiyeyi daha yerken.

"Dedi güzellik tanrıçası," Lynn mırıldandı.

Brennan iki kurabiye yedikten sonra bana başıyla onay verdi. Birden kurabiyeleri avuçladım bir elimle ve Lynn'in ağzına tıkarak ona yedirmeye çalıştım.

"Bizimle birlikte kilo al!" Diye ağladım.

"Asla!"

Birkaç dakika mücadele ettikten sonra vazgeçtim ve yatağa geri yattım. Utançla teker teker kurabiyeleri yemeye başladım.

"Vazgeçiyorum."

"Lynn..." dedi Brennan şarkı söyler gibi. "Senin gibi tatlı bir kız arayan arkadaşlarımı aramazsam utanç olurdu."

Lynn yatağa kaydı ve yastığa yüzünü bastırarak çığlık attı. Sonra duygusuz bir ifadeyle geri kalktı.

"Bana şu lanet kurabiyeyi ver."

İsteksiz bir ısırık aldı, ama yüz ifadesi tadının hoşuna gittiğini gösteriyordu.

Lynn kurabiyelere utançla baktı. "Biriyle çıkmaya başlamadan önce birkaç tane daha alabilirim."

"Tabi ki," dedi Brennan gülümseyerek.

Lynn kurabiyeleri yemeye devam etti. Alt kattaki fırından ses geldiğinde Lynn diğer tepsiyi almak üzere aşağıya gitti. Geri döndüğünde Brennan ve benim yüzlerimiz aydınlanmıştı.

"Seni özledim!" diye bağırdım.

Lynn'in kafası karışmış görünüyordu. "Sadece birkaç dakikadır yoktum..."

"Bana kurabiyeleri ver."

"Bunları bana camdan attırtma."

Neyse ki atmamıştı. Lynn kurabiye ve süt ile izleyelim diye ilginç bir film izlemek için televizyonu açtı. Filmin yarısındayken Brennan son kalan kurabiyeyi almaya çalıştı ve ölümüne savaştık.

Tadı çok lezzetliydi.

"Neden romantik komedi diye bir şey var ki?" Diye sordu Lynn.

"Sana sahip olabileceğin ama sahip olamadığın bir şeyi göstermek için," dedim. "Bir ilişki."

Lynn dramatikçe kalbini tuttuktan sonra yatağa düştü. "Ah, zalim gerçeklik."

"Sevgilim olmadığı zamanları hatırlıyorum da," dedi Brennan gülerek, ardından ölü bakışlarla baktı uzağa. "O zamanlar karanlıktı."

"Ama en azından şimdi bir erkek arkadaşın var," diye mırıldandım. "Vur yüzümüze vur. Ama cidden, anlatsana."

"Anlatmamayı tercih ederim," dedi Brennan bizi savuşturarak. "Sizin zavallı ruhlarıza yardım etmek daha çok ilgimi çekiyor."

"İyi şanslar," dedim.

"Biz umutsuz vakalarız," dedi Lynn ve onaylayarak başını salladı.

"Deneyin beni."

Lynn ilk başlamam için bana baktı.

"Siz ikiniz de zaten biliyorsunuz benim durumumu," dedim. "Gerçekten konuşmak istemiyorum-"

"Bu bir kızlar gecesi," dedi Lynn. "Anlatman gerek. Kural kitabından yazıyor."

"Bundan bahsetmek çok tuhaf, düşünmek daha da tuhaf."

The Good Girl's Bad Boys: The Good, The Bad, and The Bystander (Türkçe Çeviri)Where stories live. Discover now