5.BÖLÜM "KARIŞIK"

Start from the beginning
                                    

Onu tanımıyordum, ilk defa görüyordum.

Benimle aynı fikirde değildi, aklından geçeni okuyamıyordum, halbuki insan sarrafıydım. Onun ne kumaşını seçebildim nede rengine hayat verdim, paketleme kısmı elimde patladı.

Bakanın oğlu çözülemeyecek kadar karışıktı.

"Şey... ben daha öncede söyledim. Çökertilen çeteyle hiçbir bağlantım yok. Serkan Sarı'yı evime aldığım, erkek kardeşimden bile bazı sebeplerden dolayı gizlediğim doğru. Sadece bir süre kalmak istediğini söylemişti, ki eski arkadaşlarıma kapım her zaman açıktır." Duraksayıp nefes aldım, şu ortamda, tüm gözlerin üzerinizde olduğunu bilerek konuşmak gerçekten çok zordu. "Onun bu tür işlere bulaştığını inanın bilmiyordum ve benim tanıdığım adam temizdi, aradan geçen zaman onu değiştirmiş, kötü biri yapmışsa bunda benim suçum yok."

Göz temasını kesmeden beni köşeye sıkıştıran soruyu sordu. "Neden sende kalmak istedi?"

Hapı yuttun!

Çeneni kapat iç ses, o lanet hapı önce sana sonrada bakanın oğluna yediririm.

"Sana düşünmen için zaman tanımadım." deyince karakteristik sesine yansıyan öfkeyi sezdim, bir anda parlaması tüylerimi diken diken etti.

"Düşünmüyordum, iç sesimi susturdum ve sorunuza gelecek olursak elinin sıkışık olduğunu söyledi, iş bulduğu gibi gidecekti zaten."

İçini çekti kalemi dosyadan alırken, parmaklarının arasında gezdirdi ve sinirden kırmaması için içimden dua ettim.

Bana inanmadı.

Yerime oturduğumda Hakan uzayan duruşmanın gidişatını değiştirecek tüm olumsuzlukların seyrini sivri diliyle değiştirdi. Beni iyi savundu, her soruya kanıtla cevap verdi ve tüm suçu Serkan'a yıktı. Satıcı değil, kullanıcı olduğunu, beni kullandığını ve pişman olduğunu söyledi. Onun davası bir ay sonra görülecekti, hakkındaki suçlamaları çökertilmezse ceza alacağı kesindi.

Aptal! Hepimizi bataklığına çekti.

Karar zamanı geldiğinde salondaki herkes gibi ayağa kalktım, Hâkim ağzını açtığında nefesimi tuttum, lanet korkunun içimde patlak veren küçük kıvılcımları beni yine terletmeye başlamıştı bile. "Elde edilen bulgular doğrultusunda sanığın tutuksuz yargılanmasına, soruşturmanın devam etmesine ve bir sonraki duruşmada görülmesine karar verilmiştir."

Nefesimi tüm yorgunluğumu üstümden atarak bıraktım, dayanamadım Hakan'a sarıldım, dosyaları çantasına sıkıştırmayı bırakıp bana karşılık verdi. Haftalar sonra tebessüm ettim, mutluydum ve sevincimi paylaşan hâkimin bakışı gözümden kaçmadı.

Beni tanıyordu, artık emindim.

"Özgürüm." diye mırıldandım, çocuk gibi yerimden zıplamak geldi içimden. "Dışarı çıkmak istiyorum, hemen." İsteğim hemen gerçekleşmedi, adliyeden etrafımda askerle çıktığımız gibi doğruca hapishaneye götürüldüm tekrar, sistem çöktüğü için evrak işi yarım kaldı ve tam üç saat geç bırakıldım.

Şansıma lanetler okudum.

Özgür kaldığımda daha doğrusu beni serbest bıraktıklarında biraz rahatladım ve sinirim temiz havayı solumamla geçti.
Hakan eliyle önden yürümemi işaret etti, birkaç ağacın olduğu bahçe yolunu adımladım Hakan arkamdan geliyordu, önümde demir kapılar artık yoktu ve son engelim önümdeki iki askerdi, sessizce yanlarından geçtim ve hapisteki yakınlarını görmeye gelen insanların ilk bekledikleri yere hapishanenin önüne ulaştım, bu kısımda duraksadım arkama bakmak istemedim bu kötü anıyı çok yakında unutacak hayatıma kaldığım yerden devam edecektim.

BAKANIN OĞLUWhere stories live. Discover now