Yeni bir gün

18 0 0
                                    

Cromwell diyarı iki yakanın bir ucunda kurulmuş İmparatorluğun en büyük şehridir şehir üç adet sur duvarı ile örülmüştür şehirin altı bağırsak tunelleri denilen şehre hem temiz su girmesini hemde pis suyu atmasını sağlayan tunellerden oluşmakta şehrin diğer yakasında ise çok küçük sislerle kaplı  bir kasaba vardır lakin bu kasabaya gitmek imparatorluk tarafından yasaktır.

Mary hızla Ceasar odasına daldı 'kalk, kalk, kalk seni uykucu ah, Tanrım neredeyse eğitim başlamak üzere nasıl uyuya kalmışım ''

  Ceasar büyük bir yorgunluk ile gözlerini açmaya çalışıyor ve o sırada homurdanıyordu '' daha dün diyarın en büyüğü olma hayali kurarken şimdi yatak hasreti çekiyorum''

homurdanarak salona geçti Cromwell diyarının büyük Generali babası Tommy karşısında bir anda görünce büyük sevinç ile baba diyerek sarıldı.

Mary bir yandan telaşla Ceasar kıyafetleri çıkarıp,  giydirmesi için Tommy üzerine atıyor diğer yandan da ateşin üstünde çorbanın ısınıp ısınmadığını gözlemliyordu o sırada

Tommy ' nasıl gidiyor evlat, demek bugün eğitim günün' diyerek Ceasara kıyafetlerini giymesin'de yardımcı oluyordu.

Ceasar '' baba yolculuk nasıldı yani kötü canavarları gördünüz mü peki ya burnundan alev püskürten boğaları'' diyerek heyecandan pır pır babasının etrafında dönüyordu.

Tommy ise onun bu hareketlerine ayak uydurmaya çalışıyor ''bahsettiklerin çok eskidendi oğlum hatta belki hiç yaşanmamışta olabilir'' dedi.

Ceasar büyük bir hayal kırıklığı ile yüzünü asınca  Tommy '' ama eğer uslu bir çocuk olursan sana o burnundan ateş püsküren boğanın boynuzlarını getiririm'' deyince.

Ceasar gülümsedi aslında Tommy dün gece gelmişti tüm diyarı gezip herşeyin yolunda olduğuna dair rapor tutuyordu.

Mary hızlıca tabaklara yemekleri doldurdu ve Ceasar yemeğini ancak babası yol boyunca yaşadığı anılarını anlatırsa yiyeceğini söyledi

Tommy
"Bu çok uzun bir hikaye Ceasar bunu anlatacak vaktimiz yok hadi yemeğini ye"

Bunun üzerine Ceasar en azından en kısa ve unutmadığını baba nolur diyerek eline kaşığı alıp yalvarmaya başladı,Ceasar bu tatlı haline dayanamayan.

Tommy "Tamam o  halde yaklaşık 2 aydır peşinde olduğumuz bir tarikatın peşinde idik bir tanesini esir alıp konuşturduk bize verdiği bilgiler ile Darvadi geçidine yöneldik orada İmparatorluğun düşmanı kendilerine Tanrının Ordusu adını veren bir tarikat vardı bir mağarada daha önce görmediğim bir metal alışım ile süslenmiş aynaya taptıklarını söyledi yanımda iki düzene uzman asker vardı Darvadi öyle bir yerdir ki oğlum o vadide mağaralar bir bulmaca gibidir iki düzüne askerim ile o mağaraya girdim mağaranın içinde ilerledikçe adeta daha derinde kaybolmaya başladık en sonun geri dönmeye karar verdim lakin her yerden saldırıya uğradık askerlerimi sakin kalmaları için uyardım onları belirli bir hizaya sokmaya çalıştım lakin bize saldıranlar adeta görünmezdi işte o anda her gerçek liderin yapacağını yaptım askerlerime cesaret vermek için ilk adımı attım onların önüne geçtim ve içlerinden bir tanesini ikiye böldün benim önde olduğumu görünce askerlerim benden cesaret alarak öne atıldılar sonunda o sıçanları deliğinden çıkarıp bir bir şişlemeyi başladık o sırada bir ses dikkatimi çekti bir odaya girdim üç yada dört mürid aynayı kaçırmaya çalışıyordu o sırada kılıcımı yere saplayıp imparatorun adına emrediyorum teslim olun dedim beni fark edin ellerine ne geçti ise saldırmaya kalktılar onları tek tek indirdim ardında o ayna, sanki beni çağırıyordu yaklaştım, yaklaştım ve aynaya baktım gördüğüm o şey başımı çatlatırcasına ağrı yaptı kılıcım ile o aynayı parçalara ayırdım"

Ceasar tabağındaki yemeği bitirmiş babasını hayranlık ile dinliyordu bir anda Tommy başına büyük bir ağrı girdi bunun üzerine.

Mary "hayatım dün geceden beri uyku uyumadın hadi şöyle gel" dedi

Tommy
"Tamam... tamam ama önce Ceasar okul için aldıklarımı vereyim. " diyerek çantasından bir kılıç çıkardı kılıç gümüş işlemesinde Aslan, Kurt ve geyik barındırıyordu Ceasar kılıcı görünce büyülenmişti.

Ceasar
Büyük bir coşku ile "çok teşekkür ederim baba"

Tommy
"James ve Olivia gördüğüm en iyi silah üstalarıdır" dedikten sonra başında ağrılar artınca Mary destek alıp gidip yatağına uzandı.

Mary
"Tamam hayatım gerisini ben hallederim"

Ceasar kolundan tutup dışarı çıktılar Cromwell şehri piramit şeklindedir üç sur duvarının ilkinde vasıfsız köylü işçi sınıfı halk yaşar ikincisin de ise Ceasar yer aldığı askeri ve ordudan kimseler memurlar yaşar birinci sur duvarının ardında da zengin sınıfı gazeteciler, büyük tüccarlar yer alır.

Mary oğlunun kolundan sıkıcı tutmuş koştura koştura eğitime giden diğer çocukların yer aldığı büyük geçit yolunun başına gitmektedir saygınlığı olduğu için Mary gören erkekler başlarını öne etmekte "günaydın hanımefendi" demektedir yol üstünde nehir kenarında eğlenen kadınlar ise "acele et Mary neredeyse gidecekler" diye seslenmektedir.

Mary uzaktan öğrencileri ve onların sayımını yapıp isimlerini not etmekte olan Aurora yı gördü uzaktan seslenmeye çalıştı.

Mary
'' Aurora bekle.... oğlum yaklaşık bir yıl boyunca bir daha seni göremeyeceğim kendine dikkat et dedi''

Ceasar  ''Seni özleyeceğim anne" dedi

Mary, Aurora yanına vardı " ah neredeyse kaçırıyordum" dedi Mary " merak etmeyin bayan Mary geç kalsanız dahi minik oğlunuzu General Tommy getirirdi" dedi Mary koşmaktan o kadar yorulmuştu ki büyük bir oh çekip " biliyorum lakin çok yorgun" dedi Aurora büyük bir kahkaha atarak " hepimiz İmparatorluk adına bir şeyler yapmak için çabalayıp yoruluyoruz eşinizin hakkı ödenmez izninizle artık gidelim" dedi Mary Ceasar dönerek

Mary
'' dikkat et Ceasar arkadaşlarından ayrılma'' dedi.

Aurora diğer çocuklar ile yürüyüşe başlayıp giderken Ceasar annesine "seni hayal kırıklığına uğratmayacağım anne" dedikten sonra koşarak diğer çocukların yanına vardı birlikte şarkı söyleyip yola devam ederken Mary gözünde yaş ile tebessüm ederek onların gidişlerini izliyordu.

Bana bir masal anlat...Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora