Yok, yok, istemem

Hep merak etmişimdir, keşke doğaüstü bir meziyetim olsaydı çok iyi görüştüğüm insanların bir sohbet esnasında düşüncelerini okuyabilseydim de gerçekten dürüst müydü söylediklerinde diye öğrenebilseydim mesela.

Bir ahbabımla kadehlerimizi tokuştururken yüzünde asılı olan gülücüğün arkasında geçekten samimiyet mi var yoksa "bu kadeh bir an evvel bitse de gitsem" diye mi düşünüyordu.

E tabi hiç tanımadığım ama burun buruna ya da çok yakın çevremdeki insanlar...

... "ne tuhaf giyinmiş", "ııyykk, ne iğrenç parfüm", "yakışıklı adammış", "kravat seçimi enteresan", "çekilsene be adam önümden, öküz müsün nesin", "görmemişin cep telefonu olmuş" vs, vs, vs, vs, vs...

... Düşünebiliyor musun? Kalabalığın içinde onlarca insanın düşünceleri birer ses yumağı halinde beynimin içinde büyüdükçe büyüyor.

Onlarca düşüncenin içinde her bir negatif düşünce iyi olanları süpürüp götürür ve sarmal gittikçe büyür. Ha bir de hoşlandığım kadının düşüncelerini başka bir erkeğin deli dolu hayallerinin süslediğini öğrenmek te cabası tabi.

Kaldırımda yürürken yanımdan dalgın dalgın geçen birinin parasızlıktan çaresiz olduğunu evine götürecek bir yudum ekmeğinin olmadığını düşünerek acı çektiğini beyninde hissetmek ve dahası bunlardan onlarca insana rastlamak.

Komik olan da bir siyasi partinin mitinginde konuşan siyasetçinin cümlelerinin aksine içinden geçirdiği acı gerçekleri duymak ve fakat bunu asla fark edemediği için ona inanan ve onu çılgınca alkışlayan zavallı insanların saf düşüncelerini fark etmek.

Ya namaz kılarken komşu Nalan'ın diri göğüslerini bir türlü aklından çıkaramayıp dua yerine Nalan fantezileri ile yatıp kalkan o zavallı Himmet.

Ödünç para istemek zorunda kaldığımda ise en iyi dostumun gözümün içine baka baka yalan söylediğini beyninden okuyabilmenin acısı...????

Bir elektronik cihaz almaya gittiğimde elinde kalan son tapon malı adeta bir teknoloji harikası yep yeni bir ürünmüş gibi bana kakalamaya çalışan satıcının beyninden gerçekleri alabilmenin trajikomik durumu.

Sevgilim ile sevişirken attığı çığlıkları ortam renklensin diye mi atıyordu yoksa gerçekten kendinden geçtiği için mi atıyordu. Daha da kötüsü benimle seviştiği halde Brad Pitt hayal etmesini fark etmek olmaz mıydı.?

Yo yo vazgeçtim.

Kesinlikle böyle bir doğaüstü yeteneğin sahibi olmak istemem. Yalan da olsa bilmeden ve tamamen saf ve temiz duygularla doğruluğuna inanıp sürdürmek isterim dostlarımla olan yaşantımı...

... Aslanlar gibi kadeh tokuşturmak ve sohbet etmek, yakışıklı olduğumu ve de kıyafetimin ve parfümümün bana ne kadar da çok yakıştığını düşünüp kravat zevkimi de beğenmek kendi kendime...

...İstemeyerek çarptığım birine "pardon" dediğimde takındığı tebessümün gerçekliğine inanmak, kalabalığın ne düşündüğünü umursamadan, zor durumda onlarca insan olduğunu bildiğim halde onlara yardım edememenin acısı ile kıvranmamak...

... Hatta siyasi bir partinin peşinde halk ile birlikte çılgınca alkışlamak, "Himmet abi de ne mübarek adam beş vakit namazında maşallah" diye düşünmek (Nalan da kimmiş?)...

... Borç istediğim arkadaşımın gerçekten parasının olmadığına inanıp onun adına da üzüntü duymak.

Sevgilimin sevişirken attığı çığlıklarına vesile olduğumu düşünüp zevkin doruğuna çıkmak ne mükemmeldir halbuki... (Brad Pitt te kimmiş?).