1. Bölüm (Karanlığın Düzeni)

517 19 3
                                    


Zamanın uzun akışının insanlar hakkında söyleyeceği çok şey vardır.

                                                                                                                           (Euripides)


Belki de tüm insanlığın kaderinin değişeceği o gece başladı.

Bir şeylerden intikam alırcasına yağan yağmur, yangın merdiveninde sekerek düzensiz bir metronom oluşturmuştu. Korna seslerinin rahatsız edici gürültüsüne daha fazla dayanamayan Daryl yere serdiği ceketini alıp doğruldu. Bulunduğu yeri ve durumu düşünmeye çalıştıkça kafasının içinde belirsiz sahneler canlanıyordu. Görüş açısını kısıtlayan saçlarını tek hamlede geriye attı. Bu anlamsız mekanda dolaşmak hafızası için iyi gelecekti şüphesiz.

Bir yandan yürüyüp bir yandan da kulağında çalan müziğe iyice odaklanmıştı. Yıllardır görmediği ve yüzünü bile hatırlamakta zorlandığı Nicole aklına gelince istemsizce ellerini sıktı. Yolun karşısında kaldırımda biriken sulara basmadan yürümeye çalışan ve adeta güneşi andıran şemsiyesiyle acelesi olan kadına gözleri takıldı. Belki de küt kesilmiş sarı saçlarıyla uyuşsun istemişti şemsiyesi. Kadınların bir bildiği vardır diye mırıldandı içinden. Tam o anda deri çizmelerinin bozuk asfalta uyum sağlamadığını fark etti. Acı içinde yere düşeceğini anlamak için kahin olmaya gerek yoktu ve beklediği an gerçekleşti. Hızlıca yanına koşup tek hamlede kuru ve güvenli bir yere taşıdı onu.


(Nicole): Bana ne hakla dokunursun sen !

(Daryl): Genellikle yere düşen insanların üzerine basıp geçmek gerekir çünkü.

(Nicole): Ben kendim kalkabilirdim.

(Daryl): İyi o zaman. Sizi yalnız bırakayım.

(Nicole): Tamam tamam. Belki biraz yardım edebilirsin.

(Daryl): Bileğiniz burkuldu sadece. Eve gidip dinlenin.

(Nicole): Demek bileğim burkuldu. Sanırım doktorsunuz. Yoksa bu tıbbi gizemi kimse çözemezdi.

(Daryl): Size bot giymenize dair hatırlatıcı bir reçete yazabilirim.

(Nicole): Kronik ukalalık hastalığı bulunan birinin tavsiyesi ilginç oldu.

Daryl, kadının çektiği acıdan dolayı huysuzlaştığını anlayıp sakinliğini korudu. Ayakkabısını giydirmek için koluna dokununca kafasının içinde kocaman bir buz parçası varmış hissine kapıldı. Karıncalanan bir televizyonu izler gibi kadının anlık görüntüleri oluştu. Aniden ve istemsizce ağzından "Nicole" kelimesi çıktı. Anlamsız gözlerle birbirini süzmeye başladılar.

(Nicole): Sen Daryl olamazsın değil mi?

(Daryl): Sen Nicole olursan mümkün olur.

(Nicole): Bu bir şaka mı?

(Daryl): Ben kimsenin güldüğünü görmüyorum.

(Nicole): Pardon(!) Sen kendini süper kahraman sanan bir ukalaydın unutmuşum.

(Daryl): Pelerinim olmadığına göre sanırım sadece kahramanım. Bilirsin pelerin aynı zamanda süperlik anlamına gelir.

(Nicole): Hata bende. Çünkü Daryl, asla bu kadar kaba olamazdı. O hayatı boyunca takım elbisesiz ve tıraş olmadan dışarı çıkmazdı. Bir de kendine bak. Evet senin gibi uzun boyluydu ama... Neyse sanırım tek benzer noktanız da bu zaten. Yardım için teşekkürler.

(Daryl): Başa gelen bela çekilir.

(Daryl):Kalanı ben hallederim. Arkadaşım varmak üzere, seni görmesin yoksa bu kabalığınla dayak yersin.

(Daryl Gülümseyerek): Yardıma ihtiyacın olursa lütfen Superman'i ara.


Tam olarak anlam veremediği ilginç olayı zihninde tartışmak üzere yola koyuldu. O kadar fazla cevaplanması gereken soru vardı ki...

(İki günlük hafızası nerede?

Düşündüğü alakasız kişiyle nasıl karşılabildi?

Dokununca oluşan buz kitlesi neyi işaret ediyordu?)

Biraz sert geçen konuşmada canını sıkan tek şey "eski Daryl olmayı nasıl bırakmıştı". Avucunun içinde kaybolduğu sakalları uzamış, sürekli kesilen saçları artık ensesinde ve sadece onun anlamlandırdığı dövmeleri...

Cep telefonunu çıkarıp kafasını rahatlıkla şişirebildiği arkadaşı Felix'in adını aramaya başladı. İşte tam bu sırada yine o garip his... Büyüdüğü o iğrenç yerdeki belki de tek iyi düşüncelere sahip adını hatırlamadığı, daima gülümseyen, hastalanınca başında sabahlara kadar bekleyen kıvırcık saçlı ilginç kolyeler takmayı seven kadın geldi. Onun köşedeki marketin önünde poşetlerini taşırken zorlandığını gördü.

Tüm bunlar tesadüf müydü?

Zihninden geçen o garip his sonrası aklına gelen insanları neden görüyordu?

Kesik kesik gelen görüntüler devam edecek miydi?

NepentheWhere stories live. Discover now