2. Bölüm

122 48 14
                                    

Duru Kaya

Onun bana göz kırpmasının verdiği şaşkınlıkla olduğum yerde durdum. Kesinlikle bana göz kırpmıştı. Ay o kim oluyorda bana göz kırpıp sonrada ortadan kayboluyordu?

Hemen onun gittiği yere doğru bende gitmeye başladım. Ezgi sınıfa gitmişti. Sonra da ona bir sürü açıklama yapmak zorundaydım. Yoksa başımın etini yerdi.

Herkes derste olacaktı ki koridorlar boştu. İlk günden derside kaçırmıştım. Bunun verdiği rahatsızlıkla yürümeye devam ettim.

Aklıma o çocuk geldi. Yakışıklıydı yani Allah var.

Bir an kolumun çekilip boş bir sınıfta olduğumu görünce şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalıştım. Sonra da karşımda sırıtan aynı çocuğu gördüm. Şaşkınlıkla gözlerimi aralayıp ona baktım. Çocuğa bir adım yaklaşarak;

-Ya sen ayımısın?! Niye kolumu hayvan gibi çekiyosun? Neden çekiyosun? Ve ben şuan niye burdayım?!?

Çocuk alaycı bir tavırla;

-Sakin ol ve nefes alarak konuşmayı dene.

Dik dik bakarak;

-Allah Allah. Hem durduk yere kolumu çek hemde alay et! Tekrar soruyorum. Ben neden burdayım?

-Hiiç öylesine, diyerek omuz silkti. Sonra;

-Ben Mert. Dedi ve elini uzattı.

Yalancı bir gülümsemeyle;

-Bende Duru. Memnun oldum.

-Tabii ki olacaksın. Bu yakışıklılıkla hangi kız benimle tanıştığına memnun olmazki. Dedi ve sırıttı.

İçimden Şuna bak. Bay Ego (!) Dedim. Dışımdansa;

-Hıhı evet evet. Bay Ego(!) Diyip sınıftan çıktım.

Aslında içimden söylediğimle dışımdan söylediğim arasında pek bir fark yoktu. Her neyse. Sonuçta egoluydu.

Dersin bitmesine 20 dk vardı. En iyisi bahçeye çıkmaktı. Azar işitecek halim yoktu sonuçta.

O sırada Ezgi Barlas

Duru sınıfa çıkmamı söylemişti. Pek umursamamış gibi yaparak çıktım. Ama ne yapacağını deli gibi merak etmiştim. Eğer onu tanıyosam mutlaka bi şey vardı. Neyse zaten gelince anlatacaktı. Başka bi şansı yoktu zaten.

Sınıfa çıktıktan sonra boş bi sıraya geçtim. Kimsenin yanına geçmedim çünkü Duru gelince beraber oturacaktık. Bi kız hemen arkama geçti. Daha sonra "Selam" dedi. Arkama dönüp;

-Selam. Dedim.

-Adın ne? Diye sordu.

-Ezgi. Ezgi Barlas. Dedim. Sonrasında "Senin?" Diye sordum.

-Zeynep. Zeynep Yılmaz. Tanıştığıma memnun oldum.

-Bende. Diyerek gülümsedim.
O da bana gülüyordu.

-Yanına geçebilirmiyim? Diye bi soru sordu. Ne diyeceğimi bilemedim. Sonuçta onu kırmak istemezdim. Kibar bi şekilde;

-Şey aslında yanım dolu. Yani şuan boş ama dolu.

Kız anlamamış şekilde bana bakıyordu. Cümlemi daha düzgün şekilde kurmaya çalıştım. Bende ne dediğimi anlamamıştım.

-Kuzenim Duru da bu sınıfta. Bu ders girmeyecek. Onunla oturuyoruz. O yüzden dolu. Dedim.

Yine ne dediğimi anlamamıştım. Ama Zeynep anlamıştı sanırım. Gülerek;

-Anladım. Sorun değil. Dedi.

Bende önüme döndüm. Aklım yine Duruya gitti. Acaba niye gelmemişti? O sırada kapı açıldı ve bayan bi hoca girmişti. Dersin biyoloji olduğunu bildiğimden, giren hocanın da biyoloji öğretmeni olduğunu anladım.

Zil çaldığında kapıda Duruyu gördüm. Hemen;

-Hele şükür. Neredeydin?!?

Duru Kaya

Zil çaldı. Hocanın dışarı çıkmasını bekledim. Hoca çıktıktan sonra sınıfa girdim. Ezgi bana dik dik baktı ve hemen yanıma geldi;

-Hele şükür. Neredeydin?!?

Derin bi nefes aldım. Ve anlatmaya başladım..

2. Bölüm sonu..

Evet arkadaşlar. Şunu söylemek istiyorum. Bu hikayeyi 2 kişi yazıyor. Umarım beğenmişsinizdir. Vote atmayı unutmayın. Sizleri seviyoruz♡♡




BUZDAN DUVAR Where stories live. Discover now