Ama yine de ben sana mektup yazmayı, senden cevap beklemenin o tatlı heyecanını, yüzümde apayrı bir gülümsemeye neden olan sevincini ayrı seviyorum, söylemiştim. Hem senin neden böylesini seçtini de anlıyorum. Bakma aslında onlar da anlıyor ama Tuna bu işte laf söylemeden rahat edemez. Aras da biraz kıskanıyor gerçi. Sen ona da bakma ama elinden gelse uçan kuşa hesap soracak. Tabi Defne de bu hallerinden çokça nasipleniyor ya. Büyüdükçe hoşuna gitmemeye de başladı bu durum ama babasını değiştiremeyiz. Aras hep böyle kalacak biliyorum ki. Ve bu hallerini o kadar sevesim var ki Müge. Haklısın, onun her halini sevesim, sarıp saklayasım var. Mektup diyordum, araya Aras giriyor aklım hep ona kayıyor.

Havalar demişsin mektubunda. Baharın en tatlı zamanlarındayız, Nisan'ın ortası... O kadar güzel ki hava içim içime sığmıyor, bedenim dar geliyor. Aman sen kendine iyi bak. Havalara kanma. Buraya benzemez oralar. Hemen ince giyinmeye başlarsın, başlama. Üşütürsen de bir doktora görün Müge, aklımı sende bırakma. Salgın var demişsin, dikkat et. Hastaneler nasıl mahvediyor, nasıl üzüyor insanı. Hiç sorma. Geçen gece Özgür ateşlendi, hem de nasıl kötü oldu bilsen. Aklım çıktı, deliriyorum sandım. Oğlum gözlerimin önünde, orada öyle... Ona bir şey olursa diye. Ona bir şey olur da ben elim kolum bağlı kalırsam diye. Ah be Müge!

İki gece kaldık hastanede, harap olduk. Yok yok merak etme, iyi şimdi. Hem bir haftadan fazla oldu canım, bakma geçen dediğime. Ama o iki gece var ya, ah o iki gece var ya Allah bilir kaç yıl yedi ömrümden. Kaç senem heba oldu iki gecede. Arın olmasaydı daha ne hale gelirdim düşünemiyorum bile. Görmeliydin Müge, Ozan'ı bir görmeliydin hele.

Aras asıl, Aras hele...

Neyse, neyse bunları konuşup canını sıkmayayım boş yere. Geçti gitti.

Güzel şeylerden konuşayım biraz da. Haftaya Salı ikizlerin doğum günü... Düşündükçe doğdukları günü hatırlıyorum biliyor musun? On sene geçmiş, dile kolay. Sen görmeyeli de uzun zaman oldu değil mi? Bir fotoğraflarını ekliyorum zarfa, kışın bahçede çekilmiş. Yanlarındaki genç kızı görüyorsun değil mi Müge? O benim kızım... Benim Defne'm, definem... Güzel kızım... Nasıl da büyüdü, nasıl da benzedi annesine bak. Kaderi de benzesin istiyorum bir yandan, bir yandan da dayanamıyorum be Müge.

İyi mi yapıyorum kötü mü muallaktayım. Ama ben kızımı hala aşk masallarıyla büyütüyorum. Belki dediğin gibi o kadar pembe bakmamalı o melun duyguya. Kanmaya, yanmaya bu kadar gönüllü olmamalı. Fakat ben bundan mahrum kalsın istemiyorum Müge. Aşkın o büyülü tadını, o efsunlu kokusunu, kalbini ağzında hissettiren varlığını tatsın istiyorum. Defne çok aşık olsun istiyorum. O da annesi gibi çocuklarına her baktığında ömrü boyunca seveceği tek adamı görsün istiyorum. Bununla mest olsun, bunun yoğunluğuyla gözleri dolsun diye dua ediyorum. Yanlış mı yapıyorum sence? Yanlış mı Müge?

Korkuyorum anlıyor musun, çok korkuyorum da. Ya acı çekerse diye... Ben buna dayanamam herhalde. Çünkü Aras benim için her şeydi. Ve ben onu severken asla bilerek beni kırmayacağını biliyordum. Biz zaten bir bütündük. Ben onu nasıl hatmetmişsem o da beni benden iyi tanıyordu. Acılarımı, hayal kırıklarımı yadsıyacak değilim. Ki sen de biliyorsun. Ama Aras benim tümümdü, o benim tamamımdı. Yarım bile değil... Ben ondan geçemeyeceğimi bilerek sevdim. Ondan başkasıyla olamayacağımı bilerek sevdim. Bir gün geleceğini ta şuramda hissederek sevdim. Aldığı her nefes önce benim ruhuma çarptı Müge. Her nefesini önce benim nefesim ısıttı.

Şimdi Defne de tanımadığım, bilmediğim bir adama tutulursa diye korkuyorum ama. En çok tanımadığı, bilmediği ve asla tanıyamayacağı birine aşık olursa diye korkum. Hep kalın bir duvarın ardından bakmak zorunda kalırsa aşka diye. Kapılar her daim yüzüne kapanırsa, kızım hep dışarda kalırsa diye Müge. Dahası işte o adam kızımı çok üzerse, kimsenin kıramayacağı kadar kırarsa ne yaparım bilmiyorum. Çünkü kırar. İnsanı en çok aşk diye tutunduğu dallar kırar. İçindeki tüm baharları götürür. Tüm çiçekleri aşk soldurur Müge. Aynı kışı bahara döndüreceği gibi var olan baharı kış etme gücüne de sahiptir aşk. Her yetkiye vakıftır. Eli her köşeye uzanır. Kızımın içi kurursa güneşe kanabilir miyim ben?

Yasemin KokusuWhere stories live. Discover now