Eleanor in Love

595 61 14
                                    

Harry, tüm dersleri bitip her gün çetesiyle okul sonrasında buluştukları çimlere yeniden ayak bastı. Bahar havasını koklayarak solgun renkli yaprakları izledi; hepsi ölüyordu, tıpkı Harry'nin kendine olan güveni gibi...

"Hey," dedi Zayn'e onun yanına kurulup bağdaş kurmadan önce. "Diğerleri nerede?"

"Alex'in işi çıktı, doktor randevusu varmış ya da öyle bir şeyler, Niall birazdan burada olur, Eleanor az önce unuttuğu bir kitabı almak için döndü, ve işte Sid ve Liv geldi bile."

Sid, sarı saçlarını karıştırarak çemberi tamamlayacak şekilde çimlerin üzerine yerleşti. "Bugün ne yapıyoruz?" dedi sigarasını yakmak için hiç zaman kaybetmeden.

"Sizi bilmem ama benim bugün bir randevum var," dedi Liv hınzırca.

Harry, "Şanslı herifmiş," diyerek sırıttı, ona kalırsa Liv'de gerçekten sevgili materyali vardı. Ortalama üzeri bir güzelliğe, ortalama bir zekaya sahipti; bir heteroseksüel erkek için adeta altın madeniydi.

"Teşekkürler," diyerek Harry'ye kol attı Liv. "Ee, senden n'aber? Gözüne kestirdiğin yeni gelenlerden hiç hatun yok mu?"

"Kalsın," diyerek suratımı ekşitti.

Sid, "İşin gücün oynaşta," diyerek Harry'ye takıldı.

"İftira, bal gibi iftira. Bir aydır seks yapmıyorum."

Liv gözlerini devirerek Harry'ye baktı. "Çok uzun bir süre olmuş, gerçekten," dedi alayla.

Zayn suskunluğunu bozarak ciddi bir tavırla konuştu: "Bir erkek için çok uzun."

Herkes birbirine baktı ve makaraları koyverdiler. Zayn yarasına tuz basılmışçasına, buruk bir gülümsemeyle diğerlerine bakmakla yetindi. Bu sırada, Eleanor atik adımlara gruba yaklaşmış, suratında aptal ve kendinden geçmiş bir ifadeyle diğerlerine bakıyordu. "Çocuklar!" dedi bağırarak. Dikkatleri üzerine çekebildiğinden emin olunca, sesini oldukça azaltarak adeta bir fısıltıyla diğerlerine devlet sırrı aktarır edayla üç kelime söyledi: "Galiba aşık oldum."

Louis, okuldan çıkmadan önce etrafı dikkatle kolaçan etti. Tamamıyla zararsız birkaç grup arasından gözü kıvırcık saçlı çocuğun oturduğu ağacın altını kesti, gözlerini devirerek bahçeye çıktı. Çevresinde birkaç kişiyle çember halinde oturmuş, çene çalıyorlardı. Elbette popüler olacak, fırlama olup çirkin olmayan herkes popüler olur, diye aklından geçirmeden edemedi. Bu sırada kahverengi saçlı, çocuksu görünümlü bir kız yanından geçerken onu tepeden tırnağa süzüyordu. Onun bakışlarını üzerinde hisseden Louis, kaşlarını çatarak kıza baktı.

Kız, hiç çekinmeden ona yaklaştı. Sıcakkanlılığı, Louis'nin soğukkanlılığı bir anlığına bırakmasına sebep oldu. "Merhaba," diyerek elini uzattı. Louis, uzatılan eli sıktı; el sıcak ve yumuşaktı. "Eleanor," diye ekledi kız, gülümseyerek.

"Louis," dedi Louis her zamanki, sıradan ses tonuyla.

"Biliyorum," dedi Eleanor, elini havada adeta Louis'yi susturmak amacıyla sallayarak. "Birlikte birkaç ders alıyoruz. Edebiyatta iyi iş çıkardın." Eleanor, gözlerini kırptı.

Louis ise kendine bir bilgi kaynağı bulduğunu düşünerek, Eleanor'a bir soru yöneltmeye karar verdi. "Edebiyat öğretmenimiz, herifin daha adını bile bilmiyorum, nasıl biri Eleanor?"

Eleanor gülümseyerek rahat bir tavırla konuşmaya başladı: "Kök söktüren biri. Zeki heriftir aslında, ama bana kalırsa öğrencileri fazla zorluyor. Seveni de var, sevmeyeni de anlayacağın..." Telefonu çalınca, Eleanor bir dakika rica ederek hızlıca gözlerini gelen mesajda gezdirdi. "Üzgünüm, artık gitmeliyim. Memnun oldum Louis."

New Kid in TownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin