Ada Sahilleri

11K 209 24
                                    

Bölümün geç geldiğinin farkındayım ama sabırla beklediğiniz için teşekkür ederim. Yorum ve oylarınızı bekliyorum.

Multimediada Mert ve  bahsedilen Cem Adrian şarkısı var :)

Ellerim ve ayaklarım yine bağlıydı. Yine o lanet olası masanın üzerinde yatıyordum. Korkuyordum. Üşüyordum. Ama bu sefer bu korkunç ve karanlık yerde tek başımaydım Burdan kurtulmak istiyordum. Gitmek.. Ama yapamıyordum. Yine gidemiyordum. Sonra Kuzey geliyordu. Elinde bir bıçak.. Bana doğru geliyordu. "Gelmee!" diye bağırıyordum ama geliyordu. Yine bana zarar verecekti. Bıçağı koluma bastırmaya başladıı..

Yatağımdan sıçrayarak uyanmıştım.Bu kabus hiç bitmeyecekti. Bu gece hiç geçmeyecekti. Korkuyordum. Kollarım, bacakları ve karnım ağrıyordu. Vücudumda çizikler vardı. 

Mert beni eve getirdiğinde annemler bir şey söylememişlerdi. Çünkü yine hiçbir şey bilmiyorlardı hakkımda. Beni Denizlerde sanıyorlardı. Tabi Mert ayarlamıştı bunu. İyide yapmıştı aslında. Onlara başımdan geçenleri anlatacak gücüm yoktu. Hem olanları öğrendikleri takdirde polise giderlerdi ve Kuzey'in başı derde girerdi. Evet kabuslarım sebebi oydu ama onun yaşadıkları da hiç kolay değildi. Belki deliriyordum. Ama ona üzülüyordum da. 

Gece boyunca bu dördüncü kez uyanışımdı. Hepsinde aynı kabusu görüyordum. Ama bıçak tenime değmeden uyanıyordum. Su içmek için mutfağa gittiğimde bu durumun ne zaman geçeceğini düşünüyordum. Belki bir kaç gece daha kabus görürdüm ama geçerdi sonra. Tek umudum buydu. Sonra beni anlayabilecek tek kişi Deniz'di. Onunla konuşursam belki rahatlardım.

Suyu büyük bir açlıkla tek yudumda içtikten sonra odama geri döndüm. Bir ümit belki uyuyabilirdim. Başımı yastığa koyduğumda ve gözlerimi kapattığımda o kabus geri geliyordu sanki. Acaba saat kaçtı? Saate bakmak için telefou elime aldığımda bir mesaj geldiğini gördüm. Mesaj Merttendi. Bir iki saat önce atılmıştı. Bir şarkı ve bir söz vardı mesajda. 

Cem Adrian'ın da dediği gibi 

Şimdi yat uyu kovdum hayaletleri yatağından uyu
Koydum güzel düşleri başucuna uyu
Söktüm geceden karanlığı çaktım yerine yıldızları
Sen yeter ki rahat uyu

Kulaklığımı aramakla uğraşmadan telefonun sesini en kısığa alıp şarkıyı dinlemeye başladım. Cem Adrian'ın sesi bir an sonra Mert'in sesi gibi kulaklarıma geliyordu. Şuan yanımda Mert vardı sanki.Uykunun kollarına kendimi teslim ederken en son duyduğum kelimeler şarkının bir bölümü olmuştu. Yıldız tozları serpiyor melekler yatağına.. Yastağında deniz, yorganında orman kokusu.. Bir ninni söylüyor sana rüzgar usulca Ağaçlar sessiz..

Gözlerimi zorla açtığımda hala yorgumdum. Gece doğru düzgün uyuyamamıştım. Ta ki Mert'in bana yolladığı o şarkıdan sonra. Sanki kabuslarımı gerçekten kovmuştu. Banyoya gidip yüzümü yıkadıktan sonra odama gelip yatağımın üzerine oturdum. Yeni uyanmanın etkisiyle etrafa boş boş bakıyordum. Telefonuma yine bir mesaj gelmişti bu arada.

Günaydın hanımefendi. Bana ada sahillerinde eşlik etmeye ne dersiniz? 

Ah bu çocuk. Nasıl bir ruh hali içerisinde olduğumu anlayıp ona göre bir şeyler söylüyordu. Yüzümde kocaman bir gülümsemeyle cevapladım.

Size eşlik etmekten büyük zevk alacağım beyefendi.


&&&&&

"Martıları düşünmen çok güzel ama istersen birazda kendin ye simitten" dediğinde Mert'e gülerek baktım ve simitimden yemeğe başladım. Vapurdaydık ve elimizde birer simit vardı.Yolculuk büyük adayaydı.  Aslında Mert bir yerlerde kahvaltı yapmamız için ısrar etmişti ama ben vapurda yiyeceğim bir simidi hiçbir şeye değişmezdim. 

Bir Düş Gördüm SankiTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang