Aşk Yok Olmaktır

654 16 7
                                    

Arkadaşlar bu hikayemi çok beğenerek yazıyorum inşallah sizde beğenirsiniz. Lütfen vote ve yorumlarınızi eksik etmeyin. iyi okumalar.

Justin Bieber-Nothing Like Us ile dinlemenizi tavsiye ederim :)))

                                                                             < LÜTFEN AĞLAMA >

Attığım mesaja cevap gelmesini beklerken bir yandan hazırlanıyor bir yandanda içimden lanet okuyordum. Mavi gözlerimin bulanıklasmasiyla gözlerimin dolduğunu ve yanagima düsen sıcak şeyin göz yaşı olduğunu anlamıstım. Evet sinirden ve korkudan ağlıyordum. Belkide korku agir basıyordu. Kimden mesaj bekledigimi söyleyim sevgilim Stefan. Hayatta hiç kimsem yok annem ve babam ben küçükken ölmüs ve benim tek tutunabileceğim kisi Stefan. Birde Lily var tabi.Stefanı kaybetme korkusu beni icten içe tüketiyor.Onunla tekrar hayata tutundum diyebilirim. Tüm bu düşüncelerimi gelen mesaj sesi bölmüstü. Yüzümdeki gülücük hani küçük bir çocuk bir şeyi çok ister ve ağlarda istediği şeyi elde eder ya iste o gülücukten. Şu anki halimin o çocuktan bi farki yoktu. Ama mesaja baktiigımda o yüzümdeki gülücük yerini burkulmuş kalbimin yüzüme yansıttiği ifadeye bıraktı. " Şuanda meşgulum tanrı aşkına mesajlarının sayısıni biraz azaltmalısın.xx " Buda neydi şimdi böyle. Sevinmelimiyim ağlamalımıyım bilmedim. Ama aklıma annemin sözü ( Hiç kimse için ağlamayacaksın ) gelince göz yaşlarımın geriye gitmesi için çabaladım. Bugün bu isi halledectim okulda ona neden böyle davrandığını sorup bu sorunu halledecektim. Koşar adımlarla evden çıktım. Hemen bi taksi çevirip okula gittim. Okula geldiğimde herkes sınıfa giriyordu. Sanırım ders başlamıştı ama ben Stefanı göremiyordum. Belki de ders bitiminde aramalıydım çünkü coğrafya hocasıyla aram pek iyi değildi. Sınıfa ilerlerken yada koşarken de diyebiliriz kaslı kollara çarpmıştım. Kafamı kaldırdigimda aman tanrım elanın bilmediğim bir tonu olan ve sinirden koyulaşmıs gözlerle karşilastım. "Önüne bakmayı akıl edemiyormusun dediğinde çok sinirlenmistim "Hem suçlusun hem güçlü'' diye bagirabilmistim sadece tam ağzını acacekken yoluma devam etmiştim. Kesin bozulmuştur. Ahmak ! Sınıfa girdim ve lanet olası ders başlamıştı.

***

Ders bitmişti ve benim aklımda sadece Stefan vardï acaba şimdi neredeydi düşünmeyi bir kenara bırakıp hızla  sınıftan çıktım. Kitaplarımı koymak için dolabıma gittim. Dolabın kapağını açtığımda yere bir zarf düştü onu elime aldım ve kitapları dolaba koydum. Zarfı açıp içindekilere baktığımda gözlerim kararmıstı ve ben sadece boğazımdaki yumruğun aşağı inmesi için çabalıyordum. Gözlerimden akan yaşlardan bahsetmiyorum bile.Zarftan çıkan birkaç tane resimdi ama bu resimlerde sevgilim Stefan ve yakın arkadaşım Lily birbirlerini yiyordu resmen ayakta sevişiyorlardı. İnsanlar bana garip bir şekilde bakarken zarftan çıkanları elime aldım ve aralıksız koştum. Kalbimin sızladığını hissedebiliyordum. Ve birazda kendimi mal gibi hissediyordum. Ben bunları hakedecek naptımki söylesenize sevmekten başka ne yaptım. Okuldan çıktığımda okula yeni giren Stefanı gördüm. Etrafa piçimsi gülücükler gönderiyordu. Evet o tam bir piçti hemde sevgilisini en yakın arkadaşıyla aldacacak kadar Piç. Peki ya en yakın arkadaşımın beni arkamdan vurmasına ne demeli. Bütün bunları düşünürken beni dürten kolların sahibine baktım.Gözlerimi gözlerine sabitledim ve sağ elimi kırılmış kalbimin acısıyla Stefanın yanağında bulusturdum. Etraftakiler sadece izlemekle yetiniyordu. Ağzını tam açacakken ben ondan önce davranıp bağırmaya başladım. "Hani senin için sadece ben vardım hani sonsuza dek beraberdik o söylediklerinin hepsi yalanmıydı peki söylesene sen böyle adi olmayı nasıl beceriyorsun beni en yakın arkadaşımla aldatacak kadarmı düştün" deyince elini saçlarından geçirdi , biraz pişmanlık ve biraz öfkeyle konuştu " Ne saçmalıyorsun sen " dediğinde elimdeki fotoğrafları suratına firlattıgım gibi konuşmaya başladım "Keşke saçmalık olsa ama senin bu yaptığın sadece şerefsizlige giriyor " dedim ve beni acıyarak izleyen gözleri aldırmadan koşmaya başladım nefes alamadıgımı hissetmistim. Ellerimi dizlerimin üstüne koydum ve sadece nefes almaya çalışıyordum ama göz yaşlarım öyle şiddetliydiki buna engel oluyordu. Gözüme takılan ince bacaklar bu düşüncelerimi bir tarafa bırakmamı sağladı. Kafamı kaldırdığımda iki kere çapıstığım çocuğu görmüştüm. Bana acıyan gözlerle bakıyordu ve bu oldukça sinirimi bozuyordu. Doğruldum ve "Ne !! hiç aldatılan birini görmedinmi'' dediğimde dilini dişlerinin arasına alıp hafif sırıtmaya başladı ve sakince "Yaşadım" dediğinde ise şimdi ben ona acıyan gözlerle bakıyordum. Saçımı kulağımin arkasına sıkıstirdim ve konuşmaya başladım "Bak kimin ne yaşadığı benim umrumda değil beni rahat bırak tamammı dediğimde yüzü biraz ciddileşmisti ve sadece "İyi buraya sadece gözlerini kullanmanı söylemeye geldim hem önünü görmeye yardımcı olur hemde bazı gerçekleri'' deyip yanımdan uzaklaştı ve Range Roverına atlayıp gözden kayboldu. Dediği öyle ağır gelmistiki ayakta duracak gücüm kalmamısti. Dizlerimin üstüne çöküp göz yaşlarımın akmasına izin vermiştim. Gerçekten aptalmıydım yoksa sadece aşık mı belki de aptal aşık olandan  ......

***

Bayadır okula gitmiyordum çünkü gidecek güce sahip değildim. Bu olanlar gerçekten çok fazla. Kaçıncı olduğünu bilmediğim ickimide yudumlayıp çıkış kapısına doğru ilerledim. Sevişenler, sevgilisine twerk yapan kızlar hepsi iğrenc. Hepsini iterek çikisa varmıstım. Soğuk hava yüzüme çarpınca rahatladım. Birden kolumda sert elleri hissedince arkaya döndüm. Karşimda içmekten bi hal olmuş sarhoş vardı ve biseyler söylüyordu ama dedigınden hiçbirşey anlamıyordum. Birden boynuma yöneldi ve elleri vücudumda hareket etmeye başladı. İğrencti sarhoştu ama elleri is görüyordu. Tabi bende. Dizimi erkekliğine geçirdiğimde sadece orasıni tutacak hale geldi. Sinirden koyulaşmıs gözleriyle tekrar bulununca korktuğumu hissetmiştim. Bana tokat atmak için elini kaldırmasıyla yere yığılması bir oldu. Karşimda yine ela gözlü o çocuk vardı. Adamı yumruklarıyla yerde kıvrandırırken ben bunları izlerken sadece ağlıyordum. O ikisini bi kenara bırakıp tek tük yürüyerek karşıdaki duvarın oraya ilerledim. Arkamdan adını bile bilmediğim esmer çocuk geliyordu. Duvara sırtimi dayayıp yere çöktüm kulağıma esmerin sesi doldu "Ne yapıyorsun sen seni kurtaran adama böylemi davranıyorsun " dediğinde yutkunup konuşmaya başladım " Ben 7 yaşındayken annem kanser olmuştu ve son dönemlerindeydi.'' bana ne diyor bu salak bakışları atsada bunu aldırmadan devam ettim ''Son günündeydi annem zor olsa da beni yanına çağırdı ve kısık sesiyle konuşmaya başladı ben öldükten sonra asla ama asla ağlamayacaksın kimse için ağlamayacaksın benim için bile yoksa seni affetmem tamammı derken gözlerindeki yaşlar hastalıktan mahfolmuş teninden aşağı doğru süzülüyordu ama ben kendimi tutuyordum bu sözün üstüne ağlamamlıydim annem hayatına veda ettikten sonra babam iyice dağılmıştı eve girmiyordu bile alkolik olmuştu iyice beni umursamıyordu ben ise ben...ben'' duraksadım yada konuşmamı engelleyen bişey vardı bunları aldırmıyordum çünkü içimi dökmeye ihtiyacım vardı ''Annemin mezarına bile gidemiyordum çünkü mezarına gitsem ağlayacağımı biliyordum" ben bunları anlatırken esmer çocuğun arada bir gözlerini sildiğini gördüm evet bu çocukta insandı ve duyguları vardı. Devam ettim içimin yandığını bunun yanında gözlerimin de yandığıni bile bile devam ediyordum "Bir gün babamı annemin mezarının yanında ölü bulduklarında artık hayat bana işkence gelmeye başladı. Hergün işkence çekiyordum. Herşeyden ve herkesten uzaklaştım. Birgün o adi Stefanla karşilastıgimda herşeyin değiştiğini hayatımin düzene gircegine inanmıstim nerden bilebilirdimki bir gün bana böyle bisey yapacağını " dedim ve içimdeki oluşan acıya daha fazla dayanamadım ve göz yaşlarımi bıraktım buruk çikan sesime aldırmadan bağırmaya başladım "Söylesene anne ağlamaktan berbat hale düşmüş kızını affedecekmisin" diyerek etraftaki sessizliği hıçkırıklarımla bozdum.Sıcak kolları belimde hissettim ve huzur verici sesini de kulaklarımda ''Lütfen ağlama''

+15 VOTE :)))

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 17, 2014 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Aşk Yok OlmaktırWhere stories live. Discover now