Niall: seni seviyorum
Niall: bunu sadece mastürbasyon yaptığım için söylemiyorum
Niall: seni cddn seviyorum
Niall: çünkü sıkıldım
Niall: bana yemek getir
Ben: hayır
Ben: SEN HİÇ BANA YEMEK GETİRMİYORSUN
Niall: ÇÜNKÜ SENDEN NEFRET EDİYORUM
Ben: DAHA AZ ÖNCE BENİ SEVDİĞİNİ SÖYLEDİN
Niall: SÖYLEDİĞİMİ GERİ ALIYORUM
Niall: ÇÜNKÜ BANA YEMEK GETİRMİYORSUN
Ben: BİR TEK BU İŞE Mİ YARIYORUM
Ben: YEMEK GETİRMEK
Niall: AŞAĞI YUKARI
Niall: GÜZEL KİŞİLİĞİN İÇİN SENİN ARKADAŞIN DEĞİLİM
Niall: YA DA ARKADAŞÇA TAVRIN İÇİN
Ben: elveda
Ben: kapı çalıyor
Ben: YEMEEEEEEEEEEEEEK
Niall: ona, senin onunla randevuya çıkmanın tek nedeninin yemek olduğunu söyleyeceğim
Ben: güle güle
"Selam," gülümsedim.
"Akşam yemeğine hazır mısın?"
"Evet," kapıyı arkamdan kapattım. "Yemek severim, o yüzden..."
[[ H A R R Y ]]
Sadece Ed, menüdeki en pahalı yiyeceği bulup sipariş verebilirdi. Sipariş verdiği şeyi beğenmediğini fark ettiğindeki tepkisini dört gözle bekliyordum. Eminim sinir krizine girip sonra da onu uyarmama rağmen beni suçlayacaktı. Sonra yediği şeyden nefret ettiği için vejeteryan olmaya yemin edecek ve sonraki gün salata yiyecekti. Bir hafta sonra hamburger yemeye geri dönüp kilolu olduğu hakkında yakınacaktı.
Louis kendini hiç kilolu saymazdı. Kendine şişman dediği zamanlarda bile şakasına öyle söylerdi. Louis menüde içinde patates kızartması olan herhangi bir şeyi sipariş edebilirdi.
"Teşekkürler," diye birinin mırıldandığını duydum. Sağıma baktım ve Louis bir çocukla orada oturuyordu. Gerçekten mi? Louis'nin burada olması gerekiyor muydu? Burada hayatıma devam etmeye çalışıyorum. Onun bu konuda sorunu yokmuş gibi görünüyordu. Tanrım, ne kadar iki yüzlüyüm. Benim ondan farkım yoktu ve ona mesaj atan kişinin ben olduğumu bilse, o da benim için aynı şeyi söylerdi. Sadece asla Zayn olamayacağım için kıskanç davranıyordum. Asla onu randevuya çıkarıp sonunda onu öpen kişi olamayacaktım. Hep telefonun arkasındaki bir çocuk olarak kalacaktım. Hep nefret edilen Harry olacaktım.
"Ah harika, minik Bay Takipçi." Ed oflayıp diyet kolasını yudumladı, çünkü normal kola için "fazla kilolu"ydu.
"Onu engelledim, sana söylemiştim," iç çektim. "artık beni rahatsız etmeyecek."
"Seni seviyorum, bebeğim."
"Ben de seni seviyorum."
[[ L O U I S ]]
Ben: yemin ederim ki
Ben: harry burada
Ben: ed ile birlikte
Ben: beni öldür
Ben: ltfn
Ben: sana yalvarıyorum
Ben: buraya gel ve
Ben: beni kafamdan silahla vur
Ben: sonra da git
Ben: ki onlar orada oturup
Ben: beni sessizce yargılarken
Ben: burada oturup
Ben: onlar tarafından
Ben: rahatsız edilmeme
Ben: son vermiş ol
Niall: üzgünüm, olmaz
Niall: senin acı çekmeni seviyorum
Niall: o güzel mi?
Niall: harry'nin yüzünü seviyor musun?
Niall: seni tahrik ediyor mu?
Niall: penisinin fotoğrafını gönder ltfn
Niall: onu görmek istiyorum
Ben: hayır
Ben: onun fotoğrafını çekmeyeceğim
Ben: çok TUHAFSIN
Ben: git erkek arkadaşınla konuş
Ben: tanrım
Niall: randevuda bana mesaj atan sensin
Niall: zavallı liam şimdi nasıldır
Niall: AMAN TANRIM
Niall: GÜNÜMÜZ SÜRTÜKLERİ
Niall: randevuda mesajlaşıyorlar falan
Ben: sus
Ben: hem
Ben: o şu an lavoboda
Ben: sİKTİR GELİYOR
Ben: KAÇ SÜRTÜK KAÇ
Ben: giTMEM GEREK
Ben: SÇS
Ben: LÜTFEN BENİ KURTAR
Ben: HOŞÇA KAL
YOU ARE READING
Texting ✉ Larry » Türkçe
FanfictionHangi aptal bana mesaj atıyor ya? © louisconfess
✉ yirmi-beş
Start from the beginning