-39- "Pasif kalan her zaman bendim, Buğra."

Start from the beginning
                                    

"İyiliğimi mi ?" Gerçeklikten tamamen uzak bir gülüş takındıktan sonra devam etti konuşmasına,"Farkında mısın bilmiyorum ama, iyiliğimi isteyen babam yüzünden bu durumdayım ben. Yıllar önceki ben değilim bu. Çetede geçirdiğim zamanlar, önceki Kaan'ın tamamen körelmesini sağladı. İster memnun ol, ister olma ama bunların olması da iyiliğimi isteyen adamın suçu."

"Kendini bizden soyutlayan kişi her zaman sendin Kaan. Babamın da suçları var, evet, ama her şeyi başkalarının üstüne yığıp ortadan çekilemezsin."

"Aynı babamın yaptığı gibi, değil mi ?"

Duraksadım. Çünkü bu gülüş iyi şeylerden çok, kötü şeylerin geleceğini vaat ediyor gibiydi.

"Tabii, senin olaylardan bir gram bile haberin olmadığı için..."

Bana acı dolu bir bakış attı, "Babamın gözde evladının sen olduğu kaçınılmaz bir gerçek, ama bunun için beni her zaman senden uzak tutmaya çalışması... biraz acınası değil mi sence de ?"

Dediklerinden hiçbir şey anlamamak benim suçum muydu yoksa bilerek mi bu kadar üstü kapalı konuşuyordu ? "Ne söyleyeceksen söyle Kaan, lafı geveleyip durma," dedim asabi bir tavırla. Evet, küçükken sık sık görüşmemize izin yoktu, bu yüzden hep evden kaçıyorduk, ama bunların benimle bir alakası olduğunu sanmıyordum.

"Küçükken babamın beni sevmediğini sana her söyleyişimde bana ne dediğini hatırlıyor musun ?" Gözlerine baktığımda o küçük çocuğun, bana o kadar da benzemeyen ama ikizim olan kardeşimin, hayalini gördüm bir an. Sevimli gülümsemesini, siyah saçlarıyla uyumlu olan kocaman siyah gözlerini.. İki saniye sonra ise her şey bir toz bulutu haline gelip ortadan kaybolmuştu.

"Babalar çocuklarını sever." Ikimizin de aynı anda tekrarladığı bu cümle bile gülümsememizi sağlamıştı. Samimi bir gülüş. En değer verdiğin insanın yüzünde her zaman görmek istediğin türden bir gülüş.

"Ama öyle değildi işte. Pasif kalan her zaman bendim, Buğra. Annesi yanında kalan da bendim, baba sevgisinden uzak yaşayan da ben. Babamın yaşadığını hiç hissetmemiştim ben, taa ki beni çeteyle birlikte gördüğü zamana kadar. O an içimde bir burukluk olsa da, ilk defa babamın benimle ilgili bir şeyi fark ettiğini gördüm. Boktan bir olay olsa da ilk defa benimle ilgilendiği bir konuydu." Bu konulardan bahsetmek istemediğini belirtircesine yüzünü ekşitti ve kısa bir duraksamadan sonra devam etti. "Babam, biraz sorunlu bir çocuk olduğum ve seni de kendime benzeteceğimden korktuğu için hep uzak tutmaya çalışıyordu bizi. Küçükken olan umursamaz ve asi tavırlarım onun yüzünden kaynaklanıyordu ama o zaman bile beni suçlu tutuyordu bu durumdan. "

Yüz ifadesi hiçbir şeyi umursamıyor gibi dursa da, gözleri ve ses tonu her şeyi açıkça belli ediyordu. "O ne kadar uzak tutmaya çalıştıysa, o kadar yakın olduk ama biz. Önemli olan da bu değil mi zaten ?" dedim ama pek umursadığını sanmıyordum, kendi zihnindekilere yönelmiş gibiydi. Zaten siyah olan gözleri, üzerine kara bulutlar inmişçesine yoğun bir siyah rengine bürünmüştü.

"Seni hep kıskandım lan. Ben hayatım boyunca hep bir eksiklik hissederken sen her zaman eksiksiz sevgiyle karşılaşıyordun çünkü." Ve 19 yıldır ilk defa, mucizevi bir şekilde Kaan'ın ağladığını gördüm o an... Çocukken yere düştüğü zaman bile sesini çıkarmadan kalkıp yoluna devam eden aptal ikizimin. Sadece bir damla gözyaşı bile beni şaşırtmaya yetmişti.

Elinin tersiyle, akan tek gözyaşını sildi. Ağlamayı her zaman güçsüzlük belirtisi olarak gören Kaan'ın, dalga geçtiği konuma kendisinin geçtiğini görmek berbat bir histi. Onun hiçbir zaman güçsüz olmadığı konusuna kendimi o kadar kaptırmıştım ki, yıllardır acı çeken tarafını görememiştim hiç.

Sen Gitmeden Önce.Where stories live. Discover now