Şimdi Sevişmek Vakti

2K 59 9
                                    

"Sahiden büyük bir cesaret İzmir'de yaşamaya devam etmeniz."

Leon karşısındaki genç kıza gülümsedi. Hilal ile aynı yaşta olmalıydı. Bu yaşlarda genç kızlar aşık olacakları adamın hayalini kurar, akılları fikirleri aşk olurdu. Fakat nedense karısı bu genç yaşına rağmen koca koca adamlarla memleket meseleleri konuşuyordu. Sahi! Halit İkbal değil miydi? Ne zaman sözünü esirgemişti? İstediğini konuşurdu, Leon ne derse desin o hep bildiğini okurdu. İnatçı keçi!

Hilal'in çakmak çakmak bakan gözlerini düşündüğünde kalbinin hızlandığını hissetti. Hala şaşırıyordu kalbine. Yıllardır hiç mi bıkmamıştı her seferinde 'hilal' diye atmaktan?

"Ben yıllar önce esir oldum İzmir'e."

Buradaki İzmir, şehir değildi. Bu İzmir onun biricik sevgilisiydi. İzmir, Hilal demekti. Fakat bunu kendisinden başkasının anlamasına lüzum yoktu. Yalnızca Hilal...yalnızca ona haykırabilirdi aşkını. Çünkü başkası anlamazdı. Anlasa bile Leon anlamasını istemezdi. Yeni bir lisan icad etmek ve ölene dek başka kimsenin bilmediği o lisanda söylemek istiyordu sevdasını.

"Bir Yunan teğmeni iken şehirdeki genç kızlar da sizin esirinizdi. Üstelik gönüllü bir esaret. Hala ne kadar çapkın olduğunuza dair dedikodular geliyor kulağıma."

Leon başını eğip gülerek "Hepsi iftira." dediğinde genç kız naif görüntüsüne yakışır şuh bir kahkaha attı.

"Siz çok başka bir adamsınız Leon. Yoksa Andreas mı demeliyim?"

Yeşil gözlerdeki mana derinleştiğinde Leon sohbetin sonunun geldiğini düşündü. Bu genç hanım başka bekar erkeklerle muhabbete devam etse iyi olacaktı, aksi takdirde Leon hayranlık duyulan bir adamdan ziyade hüsran dolu bir gönül meselesine dönüşebilirdi. Kimsenin kalbini kırmak istemezdi.

"Biliyor musunuz Afife, asıl esir olan benim. Yedi sene önce. Hemde küçük bir kız çocuğuna. Ve ne yazık ki ömrümün sonuna kadar kurtulamayacağım bu esaretten."

Gözlerini geniş salonda gezdirirken kapının girişinde alev alev yanan mavileri farketti. Gözlerin ateş edebildiğini henüz fark ediyordu.  Ne işi olurdu bu huysuzun böyle bir ortamda? Şaşıracaktı fakat buna vakti olmadı genç adamın. Kadını baştan aşağı süzüp, gördükleri karşısında kalbi yerinden fırlamasın diye dua etmeye başladı.

Beyaz, yerlere kadar uzanan bir elbise vardı üzerinde. Beyaz teni, mavi gözleri adeta parlıyordu. Bu haliyle bir kuğudan farkı yoktu. Hem kocaman bir kadın gibi cesur, hem de küçük bir çocuk kadar ürkekti. Nasıl başarıyordu bunu?

Leon hayranlıktan açılan ağzını kapatamadan Hilal yanına gelmişti. Kendisine gayet kinayeli bir gülümseme gönderip, genç kıza çevirdi gözlerini.

"Merhaba."

Afife'ye elini uzatan karısını izlerken bir an ağlayacak gibi oldu Leon. Yedi sene...birlikte büyümüşlerdi. Nefes alışından bile anlar olmuştu ne düşündüğünü. Belki de her anında Hilal'i kaybetmekten korkup, onu ezberlemeye çalıştığı içindi. Yok, ikisine ait bir dünya kuramadığı sürece rahat etmeyecekti içi. Bir kuşu tutmak kadar zordu Hilal'e sahip olmak. Parmaklarını açsa kaçıverecekti sanki. Fakat sıkamazdı parmaklarını, incitemezdi serçesini. Hep böyle savaşacak mıydı varlığını sürdürmek için?

Afife, gülümseyerek elini sıkmıştı Hilal'in. Daha sonra kuvvetle muhtemel mavi gözlerden korktuğundan izin istedi ve yanlarından ayrıldı. Hilal de yalancı bir tebessüm ile kocasını karşısına geçip gözlerine baktı. İşte şimdi Leon başına gelecekleri tahmin edebiliyordu.

"Seni bir elime geçireyim...yolacağım o kedi bıyıklarını."

Leon bu asık surata bakıp gülümsedi, eli Hilal'in elini kavradı ve tutup dudaklarına götürdü.

"Uğurunda ölebilecek bir adamı böyle tehdit edemezsin küçüğüm."

Elini öpüp bıraktığında Hilal'in öfkesi yok olmuştu bile. Ne kolay işti yahu! Leon her istediğini yapsın, sonra küçük bir öpücük ile Hilal herşeyi unutsun. Adalet miydi bu?

Çokça sitem ve bir miktar da merak ile sordu Hilal;

"Öyleyse ne ile tehdit etmeliyim seni?"

"Belki benimle dans edersen sırrımı açık ederim."

Bu bir teklif değildi. Bu olacakların haberiydi. 

Kadının elini tuttu ve kalabalığa doğru sürükledi. Tek elini sırtına götürmüş, diğeri ile de kadının elini tutmuştu. Sırtındaki parmağını oynatıp kadının teninde gezdirdiğinde Hilal titredi.

"Herşey tekerrürden ibaret değil mi teğmen?"

"Öyleyse 'kendini bırak' dememe gerek yoktur küçük hanım."

•••

"Hala sırrını açık etmedin Leon."

Kitabını kapatıp yanında oturan karısına çevirdi bakışlarını. Dansları bittiğinde Hilal kendi adını dahi unutmuştu, daha sonra da bir türlü yalnız kalamamışlardı, ve Hilal eve dönüp yatmaya hazırlanırken ancak sorabilmişti sorusunu.

"Beni alt etmek için bu denli uğraşman kalbimi acıttı sevgilim."

"Lafı dolandırmadan söyle Leon. Seni ne ile tehdit edebilirim? Üzerinde bir tesirim olsun istiyorum. O davete gitmeni istemediğim halde gittin. Biraz karının sözünü dinle be adam!"

Kocaman açılmış deniz gözlere bakıp doğruldu. Karısının karşısına geçip, onun yaptığı gibi bağdaş kurdu. Yüzünü ellerinin arasına alıp izlemeye başladığında Hilal şaşkın şaşkın ona bakıyordu.

"Ne yapıyorsun Leon?"

"Anlamaya çalışıyorum."

"Neyi?"

"Sırrın ne senin? Kırılacaksın diye ödüm kopuyor."

Dudaklarını kadının gözlerine götürdü ve kirpiklerine küçük buseler bırakmaya başladı.

"Müjganından öpmek ne demek bilir misin Hilal?"

Hilal gözlerini açmadan "Hı?" diye küçük bir ses çıkardı.

"Kıyamıyorum sana demek, kirpiklerine kadar vurgunum sana Hilal. Sevişmek değil, öpüşmek bile değil, yalnızca yanında olmak bile bana yetiyor."

Kadının ince parmakları adamın yanaklarında geziniyordu.

"Yani birtanem, beni ancak kendinden mahrum bırakarak alt edebilirsin."

Leon geri çekildiğinde Hilal gözlerini açtı ve gülümsedi.

"Tüh! Smyrna, Kral These'ye esir olduğunu yeni fark ediyor."

"Sanırım bu savaşta ikimiz birden mağlubuz Hilal."

Genç kadın kocasının boynuna sarıldı ve kulağına doğru fısıldadı.

"Bu bir roman olsa, sabaha kadar sevişmemiz icap ederdi."

"İnan bana şimdi de sabaha kadar sevişmemiz icap ediyor."

Kadının keyifli kahkahasının ortasında dudaklarını dudaklarına bastırdı. Gecenin sessizliğini bozan kahkaha da Leon sayesinde yok olduğuna göre şimdi sevişmek vaktiydi...

•••

Yemedim içmedim yeni bölüm yazıp attım😂 Umarım beğenirsiniz. Başta da söylediğim gibi sadece hayallerimi yazıyorum buraya. Eğer sizinde hayalleriniz varsa duymaktan çok mutlu olurum. Yorumlarda belirtebilirsiniz😙😙

Bu arada yukarıya Hilal'in elbisesini koyuyorum.

Nazende (HiLeon)Where stories live. Discover now