Bölüm 9《Yeni Ecrin'e Merhaba》

En başından başla
                                    

Ups! Vazo parçaları ayağımın altındaydı.
Üstlerine bassam ne olurdu ki?

Kahkahamı tutamadım. Tamir edilen kapının kartını istemişti abim. Beni yalnız bırakmayı ancak böyle kabul etmişti.

Vazonun kırık parçasını aldığım gibi avucuma geçirmeye başladım.
Acayip bir şekilde keyif veriyordu.

Delirmiş olabilirdim. Ama şuan hiçbir şey umrumda değildi.

Bileğimden çekilmem ve vazo parçasının alınması çok hızlı bir şekilde gerçekleşti. Yetişememiştim resmen.

Kafam güzeldi galiba.

Dişlerimi göstererek gülüyordum. Galiba karşımda abim vardı.
Sonunda teşrif edebilmişti.

"ECRİN! NAPIYORSUN SEN?! KENDİNİ ÖLDÜRMEYE Mİ ÇALIŞIYORSUN KENDİNE GEL!!"

Beni güzel bir şekilde sarstı. "Ölürsem öleyim ne var ki? Sanki çok mutluyum gibi konuşma!"

"Kendine gel hemen! Mal!"

Elimi sardılar felan oldu bir şeyler. Yatağa yatırıldım ve abimde yatağa oturdu. Benim aklım Hira'daydı. 'Abim onu süründürmüştür inşallah' diye geçirdim içimden.

Aklıma gelen fikirle yatakta doğruldum. "Abi?"

"E-efendim Melek?" Dikkati bende yoğunlaşmıştı. Gözlerinin içine baktım ve konuşmama devam ettim.

"Hira'nın nerede olduğunu söyler misin bana? Onun cezasını bizzat ben vermek istiyorum."

Şaşırdı.
Gözlerini kaçırdı.
Barış abiye baktı.
Yutkundu.
Bana geri döndü.

Yüzünde garip bir ifade vardı. Sanki ne yapacağını bilemiyormuş gibi?

Ne oluyordu burada?!

"Ne oluyor?"

"Ecrin, biz zaten cezasını verdik gerek yok yani senin bir şey yapmana. Sen uyu ben gideyim artık."

Yalan söylüyordu.

"BANA YALAN SÖYLEME!"

"Ben yalan söylemiyorum. Sadece... Gerek yok ben gideyim uyu sen. Düşünme bunları."

"Abi Hira'ya yoksa?"

Öldürmüşler miydi?

"Tabikide hayır! Öyle bir şey yok!"

Kapıyı çarpıp odadan çıktı. Ardından da Barış abim.

Cidden hiçbir şey anlayamamıştım. Ancak bana yalan söylüyorlardı.

Yavaşça ayağa kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Çok ama çok sessiz bir şekilde kapıyı açtım. Umduğum gibi fısıldamalar vardı.

Dinlemeliydim.

"Bir sakin ol Çağatay. Senin yapabileceğin bir şey yoktu. Bu tamamen babanın kararıydı."

"O kız benim kardeşimi ne hala getirdi! Kanlar içinde ağlıyordu. Onun o halini görmedin mi Barış! Bana o bakışı varya! Acıyor dedi Melek! Onun o sözü beni bitirdi Barış. Ben ise sadece oturuyorum.
Bir şey yapamıyorum."

"BABAMDAN NEFRET EDİYORUM!"

Aklım çok karışmıştı. Babam ne demişti ne yapmışlardı? Abim neden bir şey yapamıyordu?
Babamdan neden nefret ediyordu?

"Tamam, sessiz ol bağırma. Duyacak şimdi. Kendinide suçlama. Babana karşı çıkamazdın. Unutma."

Çıkmam lazım diye düşünüp duvara yaslandım ve önlerinde durdum.
"Bir açıklama bekliyorum?"

GECE VE YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin