-2- KENDİN UYU

3.1K 140 17
                                    

 

BÖLÜM 2: KENDİN UYU

"Yavaş ye hayvan boğulacaksın." Kyle son kalan krebi olduğu gibi ağzına tıktı. Ona iğrenerek baktım.

"Fazlasıyla iğrençsin. Kızlar sende ne buluyor?"

Ağzındaki zorlukla yuttu. Yemek borusunun genişlediğine yemin edebilirim.

"Senin bulamadığını." Aptal aptal suratına baktım. "Ben sempatiğim bir kere. Ve doğal olarak kızlar beni seviyor." Durdu, aklına bir şey gelmiş gibi döndü. "Sen Sean'ı niçin seviyorsun?"

Sorusu karşısında durdum. Sadece Sean'ı sevdiğimi biliyordum. Ne için sevdiğimi bilmiyordum ki.

"Güzel saçları için mi? Yok yok dur, neydi sürekli söylediğin? Hımm. Güzel gülümseme?" Tek kaşını kaldırarak sordu. Ağır ağır kafamı salladım.

Birden masanın üstüne çıktı. Korkudan sıçradım. "Dengesiz misin ya?! Ödümü patlattın!"

"Sen Sean'ı sevmiyorsun Angy."

"Yaa öyle mi? Ne yapıyorum peki?"

Omuz silkti. "Canın sıkılmış senin. Oyalanıyorsun sadece."

"Bütün okulun kızlarının canı mı sıkılmış?" Bende tek kaşımı kaldırarak sordum ama onun kadar havalı görünmediğinden eminim.

Ellerini iki yana açtı. "Sorun da bu! Sean işe yaramaz herifin teki. Ama bütün kızlar söz vermiş gibi peşinde koşuyor."

Sırıttım. "Sen Sean'ı mı kıskanıyorsun?"

"Ne alakası var. Sadece.. Off Angy. Hadi geç kalıyoruz." Masanın üstünden indi.

Ah, her tarafım ağrıyordu. Bütün gece kıpırdamadan uyumuştum ve tutulmuştum. Elimle boynumu ovaladım.

"Hadi Angy!" Kyle'nin dışarıdan gelen sesiyle hemen masadan kalktım. Annem masayı toplamadığım için kızacaktı ama geç kalıyorduk.

***

"Ailemin benden bir şey sakladığını düşünmeye başlıyorum."

"Sadece kuruntu yapıyorsun."

"Angy, sürekli bir şeyler konuşuyorlar." Göz devirdim. "Gizli gizli."dedi.

Aynı zamanda hem konuşuyor hem de koridorda dolabıma doğru ilerliyorduk.

"Belki de seni başlarından nasıl atacaklarını konuşuyorlardır."

"Angy. Ciddiyim ben."

Dolabıma gelince elimdeki kitapları yerleştirdim. "O zaman onları gizli gizli dinle Kyle. En fazla ne gizleyebilirler ki."

Suratı gerçekten ciddi bir ifadeye bürünmüştü. Her zamanki alaycı bakışlarından eser yoktu.

***

"Evet, şimdi vereceğim tarih ödevi için gruplara ayrılacaksınız." Bay Evans burnunun ucuna gelen gözlüğü geriye iktirdi. Ve eşleşecek isimleri söylemeye başladı.

Pekâlâ, eş bulmak önemli. Özellikle bir ödev için eşleşiyorsanız. Eşiniz sorumluluk sahibi olmalı. Kyle gibi bütün işleri üzerinize yıkabilecek bir insanla sakın eşleşmeyin.

"Ve son kalan üç kişide eşleşsin." Bay Evans'a ciddi misiniz bakışımı attım. Tabii ki beni takmadı. Son kalan üç kişiden bahsediyoruz. Kyle, Sean ve ben! Sean'ın son kalan kişilerden olması dünyanın sonu gibi bir şey. Popüler çocuklar eş sıkıntısı çekmez.

Bu duruma Sean da bizim kadar şaşırmış olmalı ki bana ve Kyle'ye baktı. Kyle Sean'a dil çıkarınca gözlerimi devirdim. Hadi ama! Kyle'ye rağmen Sean'la aynı gruptaydım!

***

"O zaman bize gelin. Bizde buluşuruz."dedim Sean'ın içine düşecektim az daha. Kyle kolumdan tutup çekti.

"Ben gelirim Angy. Beraber yaparız. Sean'da materyalleri toplar." Kyle onay almak için Sean'a baktı.

Sean kaşlarını çattı. "Bana uyar." Ve arkasını dönüp gittiğinde gözlerim pörtlemiş biçimde Kyle'ye döndüm.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun geri zekalı! Az önce Sean'ı resmen kovdun!" Kitabımla kafasına vurmaya başladım. "Seni geri zekalı! Aptal, beyinsiz!"

"Angelina dur! O ego yığınına ihtiyacımız yok." Kitap darbelerimi savuşturuyordu. Güçlü bir darbe vuracağım sırada kitabı elimden aldı.

"Tanrı aşkına! Biraz daha vursaydın aptal olacaktım."

"Zaten öylesin!"

"Aaa. Hadi ama. Biz ödevi pekâlâ yapabiliriz. Sean bize bilgileri bulur ve bizde toparlarız bunda ne var ki?"

"Sorun da bu zaten Sean yok. Bak ne diyeceğim bilgileri sen topla Sean ve bende birleştirelim." Göz kırparak hevesli bir şekilde sordum.

"Ya bir yerden ses mi geliyor ne. Sende duyuyor musun Angy?"

"Özürlüsün!"

"Benim daha iyi bir fikrim var. Angy çok meraklıysan bilgileri sen bul. Sean ve ben birleştiririz."

"Niye Sean ve ben birleştiremiyoruz ve lanet olası bilgileri sen bulmuyorsun?!"

Omuz silkti ve yanımdan geçerken kulağıma fısıldadı. "Çünkü canım öyle istiyor."

***

"Angelina! Aç şu lanet kapıyı kıracağım yoksa!"

Şeytanca sırıttım. "Üzgünüm Kyle açamam. Çünkü canım öyle istiyor!"

Kapının arkasında bir kahkaha koptu. "Beni benim silahımla vuruyorsun Angy. Acısını çıkartırım biliyorsun."

"Kapıyı açamadan hiçbir şey yapamazsın! Bu gece kendin uyu Kyle!"

Kapının arkasından ses kesildi. "Sanki bensiz uyuyabileceksin Angy. Yarın gözlerin şiş geleceksin okula." Ve ayak sesleri duydum.

Kendimi kötü hissetmeye başlamıştım bile. Ona kötü davrandığımda ve ben kazandığımda hissettiğim bir şeydi bu. Elimdeki kitabı kapatıp kitaplığıma koydum.

Ne yapabilirdim? O Sean'la olan şansımı mahvetmişti. Sean'dan hoşlandığımı biliyordu ve bile bile onu kovmuştu. Bunu koruyucu ağabeylik göreviyle yaptığını biliyordum. Ama ben çocuk değilim.

Işığı kapatmadan önce gözümle bulunduğum yerden yatağıma olan adım mesafesini hesapladım. Işığı kapattım ve temkinli adımlarla yatağıma gittim. Bingo!

***

Uyuyabileceğimi sanmıştım. Gerçekten uyuyabileceğimi. Bütün gece döndüm durdum. Anladım ki yanımda biri olmadan uyuyamıyorum. Bunun tek suçlusu Kyle.

Kyle'nin dediği gibi şiş gözlerimle okula gitmek zorundaydım. Oflayarak çantamı aldım ve mutfağa annemin yanına gittim.

"Okula mı hayatım?"

"Evet anne." Çantamın askısını düzelttim. Kızıl saçlarını düzeltti ve yanağıma öpücük kondurdu.

"Yarın tekrar seyahat ediyorum bebeğim. Bir hafta kadar evde yokum. Bayan Perry akşamları bir iki saatliğine sana bakmaya uğrayabileceğini söyledi."

Annemden ayrı kalmak istemiyordum. Bay Thompson'dan nefret ediyordum. Kendisi gitmesi gerekirken seyahatlere hep annemi yolluyordu.

"Babanla konuştun mu tatlım?" Makineden çıkardığı tabakları raflara yerleştirmeye başladı.

"Hayır konuşmadım. Bu sefer onun canının istediği değil benim canımın istediği zaman konuşacağım. Görüşürüz anne."diyerek evden çıktım.

***

Sınıfa girip direk sırama oturdum. Ciddi anlamda uykusuzdum. Ve ders çekecek halim yoktu. Ne yapsam da sıvışsam diye düşünürken Sean yanıma geldi.

Sean. Benim. Yanıma. Geldi. !! Aman Tanrım!

"Angelina düşündüm de, ödevi birlikte yapmalıyız." Biri bana su versin bayılmak üzereyim!

ABRAKADABRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin