Bölüm 1

14K 300 101
                                    

BÖLÜM 1

İçimdeki sıkıntıyla baş etmeye çalışıyorum bugün. Kar taneleri gökyüzünden düşerken sessiz bir şekilde dışarıya bakıyorum. Her yer yavaş yavaş beyaza boyanıyor. Ne kadar güzel olsa da beni neşelendirmeye yetmiyor sanki. Bir şeyler eksik. Ve ben ne olduğunu biliyorum. Yıllardır tanıdığım benliğimden daha da uzaklaşıyorum son günlerde. Eskiden keyif alarak yaptığım şeylerden tat almıyorum. Sadece onu düşünebiliyorum. Lanet olası bir gecede beni öylece bırakıp giderken ki surat ifadesi aklımdan çıkmıyor. Bir insan aynı anda iki farklı duyguyu hissedebilir mi? Ben hissediyorum, nefretin ve aşkın en uç noktadaki halleri bedenimin içinde sıkışıp kalmış. Onu her özlediğimde  ihanetini hatırlatıyorum kendime.

   Evimizin önünde siyahlar içinde beklerken ki bakışları yankılanıyor zihnimde. Görüşüm her ne kadar bulanıklaşmış olsa da aş ışığının gölgelendirdiği saçlarının ellerimin arasından kayıp gittiğini hatırlıyorum.  Peki ya sesi? Neden sesini duyamıyorum kulaklarımda. Söylediği her şey aklımda, kelimeleri vurgulayışına kadar. Beni son öptüğündeki dudaklarının yakıcı tadını hissediyorum dudaklarımda. Sonra arkasını dönüp giderken pelerininin adımlarına uygun bir şekilde dalgalanmasını canlandırıyorum gözümde. Yine...

   Yanımda oturan en yakın arkadaşımın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Bakışlarında görmekten her zaman nefret ettiğim şey vardı. Acıma, hüzün, pişmanlık. Bana acımasına gerek yoktu, ben geçen üç yıllık sürede kendi kendime yeter hale gelmiştim. Yine de onu avutmalıydım çünkü Hermonie Granger böyle yapardı.

"Harry, ben iyiyim. Bana bu şekilde bakmana lüzum yok." Söylediklerime kendim bile inanmamıştım ki arkadaşımın inanmasını nasıl bekleyebilirdim? O da inanmamıştı zaten,

"İyi olmadığını görebiliyorum Hermonie." Sesi her zamankinden endişeliydi. Ah, nefret ettiğim bir şey daha. Memnuniyetsiz bir ifadeyle konuyu değiştirmeye çalıştım.

"Çocuklar nasıl? Ginny'i uzun zamandır görmedim." Söylediklerim karşımdaki adamın dalgınlaşmasına sebep olmuştu, parmaklarını kuzgun karası saçlarının arasından geçirdi.

"Gün geçtikçe büyüyorlar, onlara iyi bir gelecek sunamadım." Kendini suçluyordu, en başından beri bunu biliyorduk. Elindeki kahve fincanından bir yudum aldıktan sonra devam etti.

"Ginny'de iyi, o da benimle gelmek istedi fakat çok dikkat çekeceğini düşündük." Onaylarcasına başımı salladım, sıradan bir Muggle kafesinde iki büyücüyü kim fark edebilirdi ki? Fakat üç büyücü pekala dikkat çekecekti. Gelecek Postasında boy boy fotoğrafları basılmış olan Potter çifti büyücülük dünyasıyla alakalı olan herkes için tanıdık gelirdi ki bu da tehlike demekti.

"Bu senin suçun değildi!" Sesim istemsiz bir şekilde hiddetli ve yüksek çıkmıştı. Yüzüme düşen bir saç parçasını kulağımın arkasına sıkıştırdım,

"Senin suçun değildi, Ron'un bize ihanet edeceği kimsenin aklının ucundan geçmezdi!" diye ekledim.

"Anlamam gerekirdi Hermonie. En başından beri bize bir dost gibi davrandı." Onu biraz olsun sakinleştirebilmek için avuç içimi yanağına bastırdım. Gözlerini sıkıca kapattığında aşağı süzülen kristal damlacığın süzülmesini engelleyerek baş parmağımla sildim.

"Bunu düzelteceğim!" Harry gözlerini araladı ve ne olduğunu anlamamışçasına bana baktı,

"Nasıl düzelteceğimi biliyorum. Aralarına girmeye çalışacağım, Ron'u ayartıp Karanlık Lord'u zayıflatacağım!" Arkadaşım zümrüt yeşili gözlerini iyice açıp inanmayan bakışlarla beni süzüyordu.

"Hermonie, eğer yapabilseydi Snape bu zamana kadar halletmiş olurdu."

"Severus'un Ronald'ı ayartması ihtimalini görebiliyorsun yani?" Bu sorum karşısında Harry afallamıştı. Aşık olmuş bir Ölüm Yiyen işimize yarayabilirdi. Bu şekilde hem Ron'dan hem de adını anmak bile istemediğim adamdan intikamımı alabilirdim. Masamızın üzerine sessizlik çökmüştü, siyah saçlı adam planı değerlendirirken 'N'olur karşı çıkmasın!' diye Merlin'e içimden sessiz bir yakarış gönderdim. Duam işe yaramış olacak ki,

"Ne yapılması gerekiyorsa yapacağım." Diye mırıldandı Harry. Memnun bir gülümseme dudaklarıma yerleşmişti.

"Tamam o halde, operasyon başlasın!"

MisprisionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin