❄ 3. BÖLÜM ❄

Start from the beginning
                                    

Düşüncelerini genç kıza yöneltilen soru ile zor da olsa dağıtırken kendilerine seslenen orta yaşlardaki, esmer tenli, kirli sakallı, kel adama baktı Arden. Ne ara sıranın başına gelmişlerdi?

"Adınızı söyleyecek misiniz genç bayan? Sıra sizin yüzünüzden duraksıyor."

Otuzlarını çoktan devirmiş adam sabırsız hareketlerle genç kızı beklerken rahatlamak adına kravatını gevşetti ve masaya sinirden bırakmış olduğu kalemi yeniden eline aldı. "Bayan. Sıra sizin yüzünüzden duraklıyor. İsminizi söylemezseniz güvenliği çağıracağım." Karşısındaki eski püskü kıyafetli kızın boş gözleri kendi üzerinden çok deftere bakarken adam içinden yeni bir sabrı daha çekti ve sakince soludu. Kız lal olabilir miydi?

"Bayan... Bakın ism-"

"Kartta yazıyor işte." 

Genç kız sinirlendikçe kızaran adamın konuşmasına daha fazla tahammül edemeyip kalın dudaklarını usulca aralamıştı. Sesi onca gürültüde fısıltıyı aratmayacak kadar tiz ve ıssız çıkarken adamın elindeki kartı gösterdi ve ellerini masaya gürültülü bir şekilde koydu.

"Önce kendi işini düzgün yap." 

Ardından hafifçe doğruldu ve yine eski ifadesini takındı. Az önceki tavrından eser kalmamıştı.

"Mehir Alkım."

Adam, donuk gözlerle konuşan genç kızın lal olmadığı kanaatine varınca elindeki kalemi elinde rahatlamanın verdiği etki ile bir kez döndürüp elindeki kimlik kartında bulunan numarayı aramaya başladı. Numarada yazan rakamları gördüğünde dudaklarından kısa bir tebessüm geçmişti. Kimlik kartı da genç kız gibi tuhaftı. Kartta yazan numarayı bulduğunda kızın ismini listeye ekledi ve ardından kalemi ciddi havasına yeniden bürünerek adının Mehir olduğunu güç bela öğrendiği kıza uzattı.

Mehir, orta yaşlı adamın elinden kalemi usulca aldı ve hiç düşünmeden deftere ismini yazdı. Düşünmeyi çoktan bırakmış olan bir delinin adımları kadar yavaş olan hareketleri az sonra olacaklardan, şüphesiz habersizdi.

Genç kız, kalemi elinden bırakıp sıranın sonuna yavaş adımlarla geçerken Arden arkasından ona yetişmiş ve yine konuşmaya başlamıştı. "İsmin çok hoş. Anlamı ne?"

Mehir, yanında fütursuzca konuşan genç adamı duymazdan geldiği sırada az önceki boş aklına nazaran beyninde dönüp dolanan tek bir soru işareti vardı. Defter, ismini silecek miydi, yoksa altına cesaretin kanından bir imza mı atacaktı? Ne zaman evine geri dönecekti? Artık şu rezil ortam fazla sıkıcı gelmeye başlamıştı.

"Benim ismimin anlamı, adalet prensiymiş. İsmimi babam koymuş. Senin ismini de mi baban koydu?"

Genç kız yine az evvelki ürperti dolu sesiyle "Kapa çeneni," dedi. "Sinirlerimi bozuyorsun."

Sanki konuşan kendisi değildi. Arden kısa bir anlığına da olsa korku içerisinde durakladı. Kız gerçekten de tuhaftı.Koridoru dolduran ince sesin sahibine odaklanıp konuşmamayı tercih etti. Her zamanki gibi. Sadece dinledi.

"İsmini okuduğum arkadaşlar, bu güç mücadelede defter tarafından reddedilmiştir."

Genç kadın, mavi çerçeveli gözlüğünü koyu kahve gözlerine yerleştirirken sıkıca topladığı saçlarına ellerini kısaca dokundurup kağıdı parmakları ile avuç arasına aldı ve ufak dudaklarından telaffuz edilen kelimeler eşliğinde isimleri okumaya başladı.

"Yeliz Şimşek! Barış Karaarslan!..." İsimler bir bir sıralanırken Mehir kendi adınında orada olması umudu ile pür dikkat isimleri dinliyordu. Kağıt okunup genç kadın öksürdüğünde bile halen isminin çıkmasını bekliyordu. Fakat ne ismi çıkmış ne de bu saatten sonra elenmiş başka bir isim okunmuştu.

İçeriden yükselen uğultular çoğalırken yer yer ağlama sesleri geliyordu. Kimisi hıçkırarak ağlıyor kimisi de sessiz sessiz salonu terk ediyordu. Mehir'inse hiçbiri umurunda değildi. Tanrı aşkına! Bir deliyi kabul mü etmişlerdi?

Salondaki üzünç ve sevinç nidaları birbirine girdiği sırada genç kadın elindeki siyah tokmağı yeniden dijital masaya vurdu ve öksürerek konuşmaya başladı.

"İsmini okuduğum arkadaşlar, bu güç mücadelede defter tarafından kabul edilmiştir."

"Esra Işık Yiğithan, Toygar Kağan, Arden Ufkum, Eda Tanrıdoğan, Ceyhun Seçkin, Safir Yeğer, Sevde Dolunay, Umut Pınarlı, Zeynep Gülben Yaldız, Poyraz Barkın."

İsimleri okuyan kadın elindeki kağıdı bırakırken Arden, Mehir'in tepkisini ölçmeye çalışıyordu fakat genç kızın yüzünde yine ufacık bir duyguyu bile yakalayamamıştı. Sanki az önce ismi deftere hiç yazılmamışçasına okunmayan, o değilmiş gibi davranıyordu. Hiçbir tepki vermeden geriye doğru adımlayan kızın kapıya doğru yönelişini kısık ve meraklı gözlerle izledi. Takii... Genç kadın kürsüden inmeden uğultuları ikiye ayıran sesi ile salondan çıkmakta olan kıza yönelerek seslenene kadar.

"Ve... Son olarak. Mehir Alkım! Defterin, cesaret kanıyla imzalamak yerine, kara kanla ismini çizerek Asperatus savaşçılarına dahil olan 11. kişidir!"

 kişidir!"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Asperatus Nevm ✓Where stories live. Discover now