Kırmızı Şarap

7.3K 187 3
                                    

Saraya vardığımızda ikimizde yorgunluktan ve açlıktan bitmiş vaziyetteydik. Hiçbir şey söylemeden odasına geçti. Bende odama gidip üstümü değiştirdim. Hemen ardından mutfağa gittim ve bir şeyler atıştırmaya başladım. Yaklaşık 10 dakika sonra Rose yanıma geldi ve

-Prens William odasına kırmızı şarap ve meyve istiyor. Acele etsen iyi olur.

+Ben mi?

-Eğer istemiyorsan başka kızlar da yapabilir.

Bizi duyan diğer kızlar hemen atıldı.

-Ben yaparım!

+Ben seve seve yaparım!

-Hayır ben gidicem!

+Yeter! Sophie, sen gidiyorsun ve itiraz kabul etmiyorum.

-Akşam yemeği 1 saat sonra neden şimdi istedi ki?

+kim bilir? Belki de akşam yemeğine katılmicak.

Şarabı ve meyveleri hazırladım ve Prensin odasının yolunu tuttum. Odasına vardığımda kapıyı çaldım.

-Gir!

+Şarabınızı getirdim efendim.

-Şarap mı?

+Ever kırmızı şarap ve meyveler.

-Bunları ben istemedim.

+İstemediniz mi?

-Hayır.

+Sanırım bir yanlışlık oldu.

-Ama madem getirdin o halde şurdaki sehpanın üzerine koyabilirsin. Zaten akşam yemeğine gidesim de yoktu.

+Peki efendim.

-Şu "efendim" meselesini geride bıraktık sanıyordum. Yalnızca William de.

+Pekala... William.

Ayağa kalktı ve saraplarının ve meyvelerinin bulunduğu sehpaya doğru ilerledi. Siyah dalgalı saçlarının ıslak olduğunu yeni farkediyordum. Duş almış olmalıydı.

-Sophie, sen kırmızı şarap sever misin?

+Daha önce demememiştim efendim. Yani William.

-Ciddi olamazsın. İngilterede yaşayıp daha önce hiç şarap denememiş olmak mı? Kulağa imkansız gibi geliyor. O halde bugün ilk defa kırmızı şarabın tadına bakıcaksın. Ancak seni uyarmalıyım. Bu çok kaliteli bir şaraptır ve 2 kadehi bile kafayı bulman için yeterlidir bu yüzden dikkatli olmalısın.

Tereddütlüydüm.

- Tamam şu konuda anlaşalım. Benim yanımdasın ve benim yanımdayken başın hiçbir şekilde derde girmez. Zaten babam bunu öğrenince havalara uçar.

+ Havalara mı uçar?

- Ne?

+Havalara uçar dediniz.

- Öyle mi dedim? Öyle demek istemedim. Neyse boşver.

Kırmızı şaraptan bir yudum aldım.

+Bunun neresini beğeniyorsunuz?

Güldü.

- Birkaç kadeh sonra görürsün.

Kırmızı şarabı kadehine doldurdu ve içmeye başladı. Bana bakışlarında "hadi devam et" diyordu. Bir yudum daha aldım. Ve bir yudum daha... Bir yudum daha...


SARAY HİZMETÇİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin