Gece Karalamaları

'Hayat Yolcusu'

                     Zamanda yolculuk yapmak ister miydin?Peki yapmak istesen,belirsiz,heyecan uyandırıcı geleceğine mi gitmek isterdin yoksa mutluluk ve pişmanlıklarının bir arada olduğu geçmişine mi dönmek isterdin?Ben  çok kafa patlattım bu konu üzerinde.Ama sanırım geçmişe gitmeyi daha çok isterdim.Pişmanlıklarımı,kırdığım insan ve kalpleri onarmak isterdim öncelikle...Sonuçta geçmiş senin olan değil midir,gelecekse henüz sahip olmadığın?Sahip olduklarının üstünde sorumluluklarını bilip yerine getirmezsen,yeni şeylere sahip olmayı da kısmen hak etmezsin bence..

                  İnsan geçmişinin kırıklarını onarmayı hiç düşünmeden neden hep geleceğinin hayalini kurar?Belki de  doymak bilmeyen nefsi yüzünden..İşte tam da bu yüzden geçmişe gitmek isterdim ben...Mutsuzluklarımı,kırıp döktüklerimi, ufacık bir parça da olsa tamamlayabilmek,bembeyaz bir sayfa açmak için.O zaman geleceğe hazır olurdum işte.O bilinmeyen,heyecan verici geleceğe...

                  Peki sadece kafamızda değil de fizik açısından da zamanda yolculuk mümkün mü? Son yıllarda teorik fiziğin en çok tartıştığı, üzerinde durduğu konulardan biri zamanda yolculuk...Ve fiziğe göre evet, zamanda yolculuk mümkün.Peki nasıl?Tabii ki daha pek çok çeşitli yolu var ama en belirgini ''yer çekiminin etkisi...''

                  Yer çekimi zamanı yavaşalatabilir .Yerin çekim etkisi ne kadar büyük ise zaman da o kadar yavaş akar.Bu bükülme(yavaş akma),gergin bir çarşafın üzerine atılan bir bilyenin, çarşaf üzerinde bir gerginlik yaratması ile modellenebilir.(Çarşaf: uzayzamanı,bilye ise kütleyi temsil eder).Bu bükülüm etkisine-çok belirgin olmasa da-  'Gökdelenin tepesinde yaşayan birisinin;en alt katta yaşayana göre zamanı daha yavaş akıyormuş gibi algılaması'   örnek olarak  gösterilebilir.

Kara deliklerde ise bu etki çok daha belirgindir.Kara deliğin çevresinde zaman çok çok yavaş akar,kara delik çevresinde birkaç saat, Dünya'da 50 yıla bedeldir.Yani kara deliğin çevresinde birkaç saat geçirip Dünya'ya dönersek,Dünya'nın geleceğine yolculuk etmiş oluruz.Bu bakışla geleceğe yolculuk mümkün gibi görünüyor...

Peki ya geçmişe yolculuk? Geçmişe yolculuğun solucan delikleri üzerinden olabileceğini varsayan yaklaşımlar var.Solucan delikleri farklı iki mekanı ve  iki farklı zaman dilimini bağlayan geçitlerdir.Ama geçmişe yolculuk yapabileceğimizi kabul etmek bizi bazı sorunlarla baş başa bırakıyor:''Geçmişe gidip;bir şeyleri değiştirsek ne olur? Anne ve babalarımızın tanışmasını engellesek bu bizim hiç var olmamız gerektiği anlamına mı gelir?'' Bu olaya farklı bakış açıları var;bazı fizikçiler geçmişe yolculuk edilebilse bile geçmişin değiştirilemeyeceğini,bunların zaten olmuş olduğunu söylüyor.Bazıları ise ; Bir şeyleri değiştirseniz(mesela dedenizi öldürseniz)bile olayların çarpık ama tutarlı bir şekilde yeniden bir araya geleceğini söylüyor.(Dedeniz farklı biri olsa bile olaylar gerçekleşir).

Bunlara ek olarak bence muazzam güzellikte ve tartışılan bir soru ortaya çıkıyor:Madem geçmişe gitmek mümkün,neden şu anda  bizim zamanımıza gelecekten gelen yolcularla karşılaşmıyoruz?Buradan hareketle bilim insanları  geçmişe doğru zaman yolculuğunun mümkün olmadığını söylüyor, tabii şimdilik.İleride neler olacağını kim bilebilir  ? :)

 ----EKLER----

              Size zaman yolculuğu temasını, daha doğrusu ''Büyükbaba (dede) paradoksunu'' anlatan çok güzel bir film önerim var.Yazıda paradoksa biraz değindim ama çok ayrıntılı değildi.Filmi izleyerek daha güzel oturtulabileceğini düşündüm,Tabi ilk seferde değil ama altta linkini vereceğim videoyu filmden sonra izleyebilirseniz gerçekten çok güzel anlaşılır :)Eğer vaktiniz yoksa filmi izlemeye,doğrudan alttaki videoyu izleyebilirsiniz.Ama  filmin beyin yakıcı etkisinin üzerine izleyince alacağınız keyif, çok daha güzel :) Bence filmin konusunu okumadan ve videoyu izlemeden filmi izleyin,sonra videoyu izleyin.Gerçekten üzerinde düşününce keyif duyacağınız bir film ve keyif duyacağınız bir paradoks :) Konuyla ilgili ilginç bir deyimimiz olduğunu fark ettim ve yazıyı onunla bitirmek istedim: 'Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz.'  :P  :) :)