2. Bölüm

2.6K 247 17
                                    

Söylemek istedigim bir sey var, ben bu hikayeyi uc yil once yazmistim ancak yarim birakmistim. Uc yildir da hic bakmadim, zaten simdiye nazaran pek iyi de yazmiyordum o zamanlar, baya unuttugum bir hikayeydi. Ancak Civil War'da Tony'nin Rhodey'e yaptigi, yurumesine yardimci olan mekanizmayi gorunce minik capli bir sok gecirdim ve ciglik atasim falan gelmisti. Ardindan da bu hikaye aklimda canlandi hemen tabii. Hikayeyi yeniden duzenledim, cogu yerini silip bastan yazdim, baya da sahne ekledim bu asamada. Ve bu halini aldi.
Rhodey'nin mekanizmasiyla ilgili neyden bahsettigimi ya anladiniz, ya da okudukca anlayacaksiniz. :)
Ek olarak diger hikayelerimde de (All We Are haric) bu hikayemde de ben Clint Barton'i MCU evreninden biraz farkli olarak ele aliyorum. Cizgi romanlardaki hali daha cok hosuma gidiyor, o haliyle yazmasi daha zevkli. Ama tam olarak cizgi romandaki gibi de diyemem. Karisim gibi biraz :D Ama MCU'ya fazla uzak oldugu da bir gercek. Bunu bilerek okursaniz daha cok zevk alacaginizi dusunuyorum hikayeden :)
Okuyan, oylayan ve yorum yapan herkese tesekkurler :)

~

"En azından gözlerinin altına kapatıcı falan sürseydin, zaten korkunçsun, çocuğu iyice korkutmaya gerek yoktu."

Tony onun başını eliyle ittirirken az kalsın kayarak yere yapışıyordu. Ellerini iki yana açarak dengesini bulduğunda, "Kapa çeneni, Barton," diye homurdandı.

"Doktorun hiçbir şey dememesi yazık olmuş," dedi Clint Barton, kayan beresini yeniden düzeltip kulaklarını iyice kapatırken. Zar zor yürüyen Tony'e nazaran oldukça rahattı. Ellerini montunun cebinde muhafaza ederken yanındakine ayak uydurmak için yavaş adımlar atıyordu. Tony her ne kadar ince bir ipte yürüyormuş gibi büyük bir konsantrasyon ile buzla savaşsa da ona destek olmayı teklif etmemişti. İki yıl önce tanıdığı adam ile ilgili öğrendiği ilk şey gereksiz temaslardan hoşlanmadığıydı.

"Hasta mahremiyeti diye bir şeyler homurdanıp durdu. Dünyada insanlara yardım etmeye de gelmiyor, ne çeşit bir hastalığı olduğunu öğrensem ne olacak?"

Clint gri gözlerini ona çevirdi. "O hastanenin New York'un hatta belki Amerika'nın en iyi hastanelerinden biri olduğunu biliyorsun, değil mi?"

"Bu doktorlarının ağzının daha sıkı olacağı anlamına mı geliyordu?"

"Hayır, bu en iyi doktorların çözüm bulamadığı bir şeye doktor bile olmayan birinin ne yapacağını merak ettiğim anlamına geliyor. Dileyenlerden birini uzaya bile çıkarabilirdin, Tony. Ve bunu seçtin, tebrik ediyorum."

Tony üşüyen burnunu avucunun içiyle iki saniye kadar ısıtıp önünde durdukları eve baktı. "Burası?"

"Burası. Tekrar etmeme gerek var mı? Sadece 'Merhaba, buralarda sarı bir köpek gördünüz mü' diyeceksin, umarım hayır der ve biz de evde kalan başka birinin olup olmadığını, belki onun bileceğini söyleyeceğiz, tamam mı?"

Tony kapıya ilerlerken yanıtladı. "Ben daha iyi bir şey bulurdum-"

"İyi, ben gideyim o zaman-"

Tony dönüp onun koluna asılırken evin sahipleri tarafından kardan temizlenmiş taş döşeli yolda bu sefer kaymadan dik durabildi. "Yanımda duracaksın! Ben sadece o cümleye kuracağım-"

O cümlesini bitirmeden Clint uzanıp zile basarken 'bazen nasıl bir insan olduğunu sorgulamadan edemediğini' söylediğinde cevap yine 'zeki bir insan' oldu.

"Umarım çocuk evdedir. Çünkü bunu bir daha yapabileceğini sanmıyorum- sara krizi mi geçiriyorsun?"

"Gerginim, kapa çeneni. Yalan söylediğimizi anlayacak-"

"Anlamayacak."

"Dalga geçtiğimizi düşünecek, hep öyle düşünüyorlar-"

Clint, 'onun hep insanlarla dalga geçtiğini bu yüzden insanları suçlamaması gerektiğini' mırıldanıyorken Tony onun nasıl bir arkadaş olduğunu sorguluyor, dillendiremeden kapı açıldı.

Proof That Tony Stark Has a Heart [StevexTony AU]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin