1.EVRE:RÜYAYI ANLAMAK

126 8 8
                                    

**Buradan sonrası,Vin in ağzından anlatılacaktır.Rüyalarla ilgili yazıların bazıları gerçek olup,bazıları kendimce uydurmadır.Anlamanız için bir açıklama yapıcam.Benim kurguma göre rüyanın 6 tane evresi var ve her evrede rüyaya daha çok hakim olabiliyorsun.Her evre 70 dakika sürüyor ve diğer evreye geçebilmek için 70 dk nın ardından kişinin kendini öldürmesi gerekiyor.Evreler bitince kişi uyanıyor.**

Gözlerimi zorlukla açtım.Yatakta doğrulduğumda etrafıma bakındım.Tahminimce hastane odasındaydım."Peki neden burdayım?"diye düşünürken yatağın ucundaki hasta raporunu farkettim.Kolumdaki serumdan kurtulduktan sonra ayağa kalktım.Uzun zamandır yatıyordum heralde,ayağım uyuşmuştu.Sendeleyerek yatağın ucuna gittim ve raporumu elime aldım."Trafik kazası sonucu komaya girdi"yazıyordu.Tabi bu benim anladığım dildendi çünkü üstte bir sürü anlamadığım tıp terimleri bilmem neler vardı.Hastane çok garip bir şekilde sessiz geldi bana.Herkes neredeydi?

Hastanede verilen kıyafetleri çıkarıp kendi kıyafetlerimi giydim.Ne olur ne olmaz masadaki saati aldım.Sonuçta koridorda bir doktora sorardım "Bu sizin mi ?" diye.Kapının yanına gittim ve yavaşça kapıyı açtım.Koridor bomboştu.Normalde burada bir sürü hasta yakınları ve koşuşturan hemşireler olması gerekmez miydi?Şaşkınlıkla merdivenlerden inmeye başladım.Aşağıdan sesler geliyordu.Az önceki sessizlikten hafif ürpersem de şimdi rahatlamıştım.Aşağı koridorda biri vardı.Sesler de gittiği kapının ardından geliyor olmalıydı."Pardon,bakar mısınız?" dediğimde bana döndü.Garip bir yavaşlıkla yanıma geliyordu.Aradaki mesafeyi kapatmak için bende ona doğru ilerlemeye başladım.Bana doğru koşuyordu artık.Tanrım,bu cidden garipti.Adamı kollarından tutup "Napıyorsunuz?!" diye bağırdım.Doktor sandığım bu insana benzeyen varlık kolumu ısırmaya çalışıyordu.Adamı yere ittim ve kollarını çapraz bir şekilde tutup hareket etmemesini sağladım.Gözlerine baktığımda irisleri beyazdı.Aşırı donuk bir ifadeyle sanki beyni beni yemesini emretmiş gibi kolumu ısırmaya çalışıyordu.Bir dakika,bu Vale nin her zaman dalga geçtiğim zombili filmlerindeki yürüyen ölü olamazdı,değil mi?

Yere attığım yürüyen ölüden uzaklaştığım sırada arkamdan kapının kırılma sesi geldi.Kapıya baktığım anda sürüyle yürüyen ölü bana doğru koşmaya başladı.Artık tırsmıyordum bildiğin korkuyordum! İleriye doğru koşmaya başladım.Çok hızlılardı.Nerdeyse bana yetişeceklerdi.Kendimi motive etmek amaçlı "Hızlanmam gerek!" diye bağırdım.Ve dediğim anda aşırı derecede hızlı koşmaya başladım.Bacaklarımın hakimiyetini kaybedecektim nerdeyse.Zombilere fark atarak hastaneden çıktım.Telikeyi atlatınca biraz yavaşlamaya çalıştım ki başardım da.Hastaneden çıktığım anda bunların nasıl olduğunu sormak için bir eve girdim.Kapıyı tıklattım ve birkaç saniye sonra 50 lerinde olan bir adam kapıyı açtı.

"Hoş geldin evlat."

Adama o kadar anormal bakmış olmalıyım ki konuşmaya başladı.

"Seni tanımıyorum,sadece pencereden baktığımda aylak olmadığını anladım.Ben Chris."

"Vincent.Size soru sormak istiyorum.Bunlar nasıl oldu?"

Chris amca(aslında dede daha uygun olur) sırıtarak bana baktı;

"Onlar hep vardı zaten."

"Ben komaya girmişim e aylakları uyandıktan sonra gördüm.Komaya girmeden önce aylaklar yoktu.Nasıl hep varolabilir?

Chris dede tekrar sırıttı.Bu artık sinir bozucu bir hal almaya başlamıştı gerçekten.

"Gerçek dünyada olduğumuzu kim söyledi?Şuan rüyadayız."

Chris dedeyle yaklaşık 15 20 dakika konuştuktan sonra evden ayrıldım.Anlattıkları ne kadar saçma gelse de bir o kadarda doğruluk payı vardı.Rüyanın 70 dakika süren 7 evresi olduğunu ve evre sonu kendimizi öldürmemiz gerektiğini,her evrede isteklerimizin sınırlamasının azalacağını(örneğin 1. Evrede nükleer bomba isteyemiyor ama en düşüğünden bir silaha sahip olabiliyor gibi)söyledi."Bunlar hep menepozdan" da diyemiyordum erkekti sonuçta.Daha fazla saçmalamasın diye ona işini sordum.Aslında cidden bu adamı hatırlar gibiydim.Kendisi tır şoförüymüş ve bir kazadan sonra işinden atılmış.Neyse ne.

7Where stories live. Discover now