Gizli Yabancı 2 ( Savaş Bartur )

Começar do início
                                    

Bugün fazla müşteri gelmediği için pek yukarıya çıkmadım. Zaten teyzemde oturmamdan yanaydı. Ders çalışmaktan sıkıldığım zaman telefonumdan Colony 6. Bölümünü açıp izledim. Fantastik ve olağandışı dizileri izlemeyi seviyorum böyle diziler bana hep ilham verir. Tabi bir de nedensizce izlediğim her diziye bağlanma gibi de huyum var. Sonra o karakterlerle yaşıyorum ben. Hayal ediyorum kendimce bir şeyler karalıyorum, sonra da gerçek dünyaya dönüyorum. Şimdiki gibi ders saatim yaklaştığı için hemen hazırlanıp çıktım. Hiç gidesim yoktu ama gitmek zorundaydım çünkü bu hoca yoklama alıyordu. Resmen bir derse beş kere gitmezsem kalıyordum. Tabi bunu biz okula gelelim diye mi yapıyorlardı bunu da pek anlamış değilim. Yavaşça durağa doğru giderken yine takip edildiğim hissi sarmıştı tüm bedenimi. Çaktırmadan başımı hafifçe sağa çevirip göz ucuyla caddeye baktım. Tahmin ettiğim gibi siyah araba hemen arkamdaydı. Adımlarımı hızlandırıp önümdeki insanların arasına karıştım. Neredeydi geçen gün ki cesaretim. Leylekler mi getirmişti yoksa onu bana. Hızlı hızlı durağa gidip dolmuşun gelmesini beklemeye başladım. Ama bir yandan da siyah arabanın ne yapacağına bakıyordum çaktırmadan.  Yavaşça durağın hemen arkasında park halinde durdu. Bu kadar yakınımda durmamıştı daha önce. O yüzden dikkatle arabanın içine baktım. Şoför koltuğun da anladığım kadarıyla siyah takım elbiseli başında da şapka olan bir adam vardı. Sarışın bir adamdı otuz beş kırk yaşları arasında gibi duruyordu. Ve bana hiç bakmadan önüne bakıyordu. Durduğundan beri de baktığı yer hiç değişmemişti. Arka koltukta bir karaltı vardı. Hiç net bir görüntü yoktu. Ben iyice kendimi kaptırmış bakarken minibüs geldi. Keşke biraz daha durup iyice bakabilseydim. 

Belki de beni takip eden o değildi diyeceğim ama plaka aynıydı. Neden şimdi bu kadar yaklaşmıştı ki. Kendimi kasmamaya çalışarak hemen minibüse bindim. Boş koltuğa oturup kulaklığımı taktım hemen. Ne zaman düşünmeyeceğim artık desem sürekli etrafımda olması beni deli ediyor ve daha çok onu düşünmeye başlıyorum. 

Okula geldiğimde hızla sınıfıma gittim. Tek derdim dersin bitmesi ve benim özgür olmamdı. Dersin başlamasıyla birlikte tüm ilgimi derse verdim. Güzelce notlarımı alıp hocanın da sesini kaydettim telefona. Tamam bu yasaktı ama ders çalışırken çok yararı oluyordu. 

Hoca mola verdiğinde kızlarla kantine geçtik. Geçen yaz hepsi staj yaptığı için tatil yapma imkanları pek olmamıştı bu yüzdende önümüzde ki yaz için plan yapıyorlardı. Ben staj işimi sahilde ki otelde halkla ilişkiler departmanında yapmıştım. Kim ne derse desin staj birinci sınıfın yazında yapıldığı zaman bir yük olmaktan çıkıp yapmak istediklerime zaman tanıyor. 

Geçen yaz ben ehliyetimi alırken onlar staj yapıyordu. Ne kadar iyi arkadaşlarımda olsa bir adım önde olmak her zaman avantajdır. Şimdi de bir dil kursuna gidip yazında yurt dışına çıkmak istiyorum. Tabi önce Nur teyzemin yurt dışı için bana ayırdığı bütçeye biraz daha katkı yapmam lazım. Kızlarla sohbetimize devam ederken telefonuma mesaj geldi. Yine bilmediğim bir numaraydı.

'' Az kaldı. '' 

Neye az kalmıştı? Büyük ihtimal yanlışlıkla geldi. Çünkü bir konuşmanın devamı gibiydi. Durduk yere kim kime az kaldı diye mesaj atar ki başka türlü.  O yüzden mesajı silip kızlara ilgimi verdim.


Biten dersin ardından kızlarla vedalaşıp durağa doğru yürümeye başladım. Bazı günler resmen ders beni öldürecek gibi oluyordu. Kulaklığımı takıp Kalben- Haydi Söyle açtım. Bu kadının söylediği tüm parçaları seviyorum. Sesim güzel olsa sürekli şarkı söylerdim ama maalesef ki kargalarla yarışırım ses konusunda. Minibüs gelince hemen binip boş olan yere oturdum. Dışarıyı izlerken hemen yanımızda ki siyah araba dikkatimi çekti. Büyük ihtimalle takipçimdi. 

GİZEMLİ YABANCIOnde histórias criam vida. Descubra agora